Zuhal Sönmezer

Yavaş Gazetecilik: Medya Tüketiminde Etik Bir Durak

10.07.2025 05:00
Haber Detay Image

'İlk veren kazanır' mottosu, dijital gazeteciliğin refleksi hâline geldi. Artık birçok haber, doğruluğu teyit edilmeden, bağlamından kopuk ve aceleyle yayınlanıyor. Peki, haberin hızından ziyade doğruluğu, derinliği ve etik sorumluluğu önceleyen bir alternatif mümkün mü? İşte burada devreye "yavaş gazetecilik" giriyor.

Yavaş Gazetecilik Nedir?

Yavaş gazetecilik (slow journalism), hızlı tüketime dayalı dijital haberciliğin aksine, haberin sadece "ilk" değil, aynı zamanda "doğru" ve "anlamlı" olmasını önemseyen bir yaklaşımdır. Tıpkı "slow food" ya da "slow fashion" gibi, yüzeyin altına inen, analiz eden ve bağlam kuran bir habercilik modelidir.

Bu model, "haberin raf ömrü bir tweet uzunluğunda olmamalı" diyenlerin arayışına yanıt verir. Peter Laufer'in öncülerinden olduğu bu yaklaşımda şu sorular esastır:

• Bu haber neden önemli?

• Kim(ler) için ne ifade ediyor?

• Olayın geçmişi ve olası geleceği nedir?

Yavaş Gazetecilik Neden Önemli?

1. Dezenformasyon Çağında Filtre Olma Gücü:

Sosyal medyada hızla yayılan yanlış bilgilerin karşısına, teyitlenmiş, bağlamlı ve analiz edilmiş içerik koyabilmek için zaman gerekir. Yavaş gazetecilik bu zamanı talep eder.

2. Duygusal ve Toplumsal Yorgunluğu Azaltır:

Her gün onlarca "acil" ve "son dakika" bildirimiyle zihnimiz yoruluyor. Yavaş gazetecilik, okura sakinlik ve odaklanma alanı sunar.

3. Kısa Vadeli Tıklama Yerine Uzun Vadeli Güven:

Hızlı ama yüzeysel haber akışı gazeteciliğe olan güven kaybında etkili. Oysa yavaş gazetecilik, az ama öz içerikle sadık okuyucu kitlesi oluşturabiliyor.

Dünyada ve Türkiye'de Uygulanıyor mu?

Evet, ama hâlâ "niş" bir alanda.

• İngiltere merkezli Delayed Gratification dergisi, yavaş gazeteciliğin öncülerinden. "Dünya hızla dönerken biz durduk, detaylara baktık" diyorlar.

• Almanya'da Correctiv, araştırmacı gazetecilik ve kamusal iş birlikleriyle öne çıkıyor.

• Türkiye'de ise Kapsül, Teyit, Dokuz8 Haber gibi girişimler bu kültürü kısmen benimsiyor. 140journos ise görsel anlatım gücüyle olayları hızdan çok bağlamla sunuyor.

• Medyascope gibi platformlar, röportaj ve yorum temelli yayınlarla yavaş habercilik yaklaşımını destekliyor.

Peki Okur Buna Hazır mı?

Bu, iki taraflı bir dönüşüm gerektiriyor. Medya içerik üretimini yavaşlatırken, okur da hızlı tüketim alışkanlıklarından sıyrılmalı. Ancak bu kolay değil. Dikkat ekonomisinin içinde, haberi "tüketici" gibi tüketmeye alıştık. Oysa yavaş gazetecilik, okuyucuyu pasif bir tüketici değil, aktif bir yurttaş olarak görüyor.

"Yavaş, Ama İsabetli"

Yavaş gazetecilik; haberin hızla unutulduğu değil, hafızaya kazındığı bir medya hayali kuruyor. Belki "ilk biz verdik" diyemiyorlar, ama "en doğru biz verdik" diyebiliyorlar.

Ve belki de artık şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor:
Haberleri hızlı almak mı istiyoruz, yoksa doğru anlamak mı?

Yazarın Tüm Yazıları

title