ODTÜ Edebiyat Kulübü 19. yaşını kutluyor

Geçtiğimiz yıl kıymetli Çiğdem Ülker Hoca'mın ODTÜ Edebiyat Kulübü'nde yaptığı muazzam Marcel Proust sunumuna katıldığımda Ankara'yı çok seveceğimden ve özleyeceğimden bihaberdim.

Tarif edemeyeceğim güzellikteki edebiyat sohbetine tanıklık etmek, zaman kavramına bambaşka gözlerle bakmamı sağladı. Marcel Proust'a, yazın dünyasına; eşsiz bilgileriyle yolumu aydınlatan biricik hocam Çiğdem Ülker'e ve harikulade görüşlerine bir kez daha hayran oldum…Edebiyatın iyileştiren, birleştiren gücünün gölgesinde geçen şahane gecenin ardından Ankara birden sisini, pusunu, nice soğukluğunu geride bıraktı. İstanbul'a dönüşünü sevdiğim o şehirken, "Ah, fırsat bulsam da gitsem, hocalarımı ziyaret etsem, şahane kitapçılarında dolaşsam, Milli Kütüphane'de yazsam" dediğim benim şehrime dönüştü.

Sunumun moderatörü ve ODTÜ Edebiyat Kulübü Başkanı, Yazar, Psikolog Şule İzgi Şahin'le tanıştığımda hayatımda önemli bir yere sahip olacağını henüz bilmiyordum. Kısa vakitte, ayak üstü sohbetimizde Nobel Yayınevi'nden çıkan eşsiz Romandrama eserinden konuştuk. Geçtiğimiz bir yıl boyunca sevgili Şule Hoca'mla fiziken çok az görüşebildik ama sosyal medya sağ olsun, uzaktan uzağa bazen sabah kahvesinde bazen akşam çayındaymışçasına sohbet ettik. Gecenin İçinden radyo programının "Terapi Sohbetleri" bölümünü ilgiyle takip ettim, Psikeart Dergisi'ndeki aydınlatıcı, ruhuma iyi gelen yazılarını okudum, üzerine haberleştik. Daha fazla uzak kalamadım, Edebiyat Kulübü'nün yeni dönemine davet edilmenin mutluluğuyla Ankara'ya doğru yola koyuldum ve soluğu Vişnelik'te aldım.

Eski arkadaşlara, arkadaşlıklara anıtsal bir gönderme: "Senden Bir Ben"

Moderatörlüğünü değerli hocam Şule İzgi Şahin'in üstlendiği gece, anlamlı açılış konuşmasıyla başladı. Yazar Halil Genç ve sunumuyla katkıda bulunacak Ayşe Dönmez takdim edilirken edebiyatın temel unsurlarından kurguyu ele alacağımızı da öğrendik.

Kurgunun Aynası temasıyla incelenecek, sohbete konu edilecek kitaplardan ilki Senden Bir Ben romanıydı. Yazarı Halil Genç: "Edebiyat Kulübü'ne çok şey borçluyum" sözleriyle başladığı konuşmasının ilk cümlelerinde on dokuz yıldır kulüp başkanlığını başarıyla yöneten Şule Hoca'mıza da nezaketi ve içtenliğiyle teşekkürlerini sundu.

Cumhuriyet Kitapları'ndan yayımlanan Senden Bir Ben'i öne çıkaran özelliklerinden biri, dört farklı anlatım tarzıyla yazılmış olması. Halil Hoca sebebini: "İnsani değerleri anlatmak bakımından kolaylık sağladı" cümlesiyle açıklarken romanının kurgu, geçtiği döneminse gerçek olduğunun altını çizdi. Güzel coğrafyamızın insanlarının birbirine kırdırıldığı, acıyla dolu günlerde başka kalplere sığınak olabilen eski arkadaşlara, arkadaşlıklara anıtsal bir gönderme olduğunu öğrendiğimde Senden Bir Ben, kalbime daha da derinden dokundu...

Nice kötülüklere, acılara, kayıplara rağmen Halil Hoca'nın iyi insan kalma mücadelesinden ve yüreklerimize işleyen sözlerinden etkilenmemek mümkün değildi. Ne de olsa nefret değildi bize iyi gelen. Sevgiden, iyilikten, dayanışmaktan ve umuttan konuşmaya ihtiyacımız vardı.

Acılarının üzerini usulca örtme ustalığını kaleminde gösteren, "Edebiyat anlatmak değil, hissetmeyi amaçlamaktır" diyen değerli Halil Genç'in peşine takıldık, yazarlık yolculuğunun izini şahane sohbetinde sürdük. Yazma tutkusundan bahsederken "Her gün yazmak istiyor insan (…) Yazmanın hastalıklı bir yanı var" cümleleriyle gülümsetti.

Yazın dünyasını etkileyen önemli isimleri not almadan ve sizlere iletmeden edemedim. Fakir Baykurt, Yaşar Kemal, Orhan Kemal küçük yaşlarda okuduğu, üzerinde iz bırakan yazarlar... Senden Bir Benden' de Bilge Karasu'nun yansımasının olduğunu da ayrımsadık. Kulüp üyelerinden: "Okurken kendime sorular sordum" yorumu gelince, içimden "Soru sormaya teşvik eden kitaplar ne kadar da özeldir" demeden edemedim.

Kıymetli Şule Hoca'mın moderatörlüğü, ufkumuzu açan soruları ve yönlendirmeleriyle edebiyatın benzersiz dünyasında yolculuğa çıktık. Senden Bir Ben eserini kurgunun aynasından bakarak konuştuk. Halil Hoca'mızı yakından tanıma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Eseri, hikâyesi, iyiliği seçişiydi kalplerimize dokunan. ODTÜ Edebiyat Kulübü 19. yaşını kitapların rehberliğinde kutlarken, açılışına tanıklık etmek şahaneydi. Nazik daveti için değerli Şule Hoca'ma müteşekkirim. Bu yazıyı güzel Ankara'ma, hocalarımla buluşmaya giderken tren masasında, ucunu bucağını göremediğim gökyüzünün şahitliğinde tamamlamak bana huzur veriyor. İyi ki edebiyat ve çevresinde buluşan, buluşturan güzel kalpler var…