Her şeye rağmen sanat, herkes için adalet

Zeynep Özcan

Zeynep Özcan

Yazar ve Editör
25.03.2025 12:06

Ülkeme derin bir sevgiyle bağlıyım. Coğrafyamı, toprağımı, köklerimi seviyorum. Nice sanatın doğuşuna tanıklık eden bu kadim toprakların insanı olarak, üzüldüğünde, canı yandığında sanata sarılan toplumlara imrenerek bakıyorum. Acıyı, üzüntüyü, öfkeyi bir metne, bir şarkıya, bir notaya, bir resme, bir oyuna dökebilmek ne büyük bir meziyet. Ötekileştirilmeden sanatın rüzgârına kapılabilmek ne büyük bir şans.

Ne yazık ki güzel ülkemizin kapısını çalan her kötülükte, acıda, zorlukta yegâne sorumluymuş gibi, önce edebiyat, müzik, tiyatro, sinema ve nice sanat dalı rafa kaldırılıyor. Değişim istiyor, istiyor, istiyoruz. Aslında sadece bekliyoruz. Aynı şeyi yaparak farklı sonuca ulaşmanın imkânsızlığını bir dehadan duymamışçasına. Sanatın yaralarımızı sarabileceğinden, bizlere kötülükle örülmüş insanlık tarihinden seslenebileceğinden bihabermişçesine…

Bir yük gibi taşıyoruz bunu. İnsanı insana anlatan sanatın varlığını sadece mutlu ve iyi günlere yakıştırıyoruz. Oysa nice yapıt, en derin acılardan doğmuş. Biricik ülkemizde her acıda, her kederde önce tiyatro ve konser salonları kapatılıyor. Acılara neden olanlar can kulağıyla dinlenirken… Belki de bu kez farklı bir yol izlemeliyiz.

İnsanlıktan, adaletten yana durmak

Halkın iradesiyle seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yapılanları kınıyorum. Bizler yalnız maddi açıdan fakirleşmiyoruz. Adalet, hak ve eşitlik her geçen gün daha da pahalılaşıyor. Öyle bir pahalılaşmak ki bu, sıradan vatandaşın, gücü elinde tutmayanın ulaşabilmesi imkânsız. Özgürlüğü savunurken ondan fersah fersah uzaklaşıyoruz. Başkalarının fikrine, görüşüne saygı duyamaz hâldeyken, kendimize benzemeyeni avlama telaşına düşmüşken güya özgürlüğü savunuyoruz. "Bizden değilsen var olma," diyor, var olabilme hakkını savunuyoruz. Sahi, biz ne yapıyoruz?

Söylenecek çok şey varsa da "bendensen, benim gibi davranacaksın" diyene, yanıtım yok. İnsanlıktan yanayım. Tam da bu sebeple yapılan haksızlığın karşısındayım. Tanıklıktan yorgunum. Utanmaktan, üzülmekten, şaşırmaktan yorgunum.

Sanat, ekmek ve su gibi ihtiyaç

Kavga sevmem, canım acıdıysa yazarım, okurum, nakış yaparım. Ruhun derinlerine işleyen bir oyun veya film izlerim. Bilge insanlık tarihine bakar, çıkış yolu ararım. Anladıklarım kadar anlamadıklarım var. İktidar hırsını anlamam mesela. Güce olan tarifsiz aşkı da anlamam. Anlamak da istemem zaten. Klişelere inanırım, hayatın kısacık oluşuna, gelip geçiciliğine... Evrene bakıp büyülenirim. Varlığımızı koskoca evrende önemsiz bulurum. Bu düşünceler içindeyken sanattan uzaklaşmak benim için ekmeksiz susuz kalmak gibi.

İBB Kültür, pek çok kültür platformunun aksine faaliyetlerine devam ediyor. Sergiler, konserler ve nice çalışmalarla... Çok anlamlı buluyor ve takdir ediyorum. Karşılaştığımız haksızlıklarla, adaletsizlikle, kötülüklerle mücadele ederken en çok da sanata tutunmamız gerektiğine inanıyorum.

Son günlerde kalbimden sıklıkla iki cümle geçiyor:

"Her şeye rağmen sanat…"

"Herkes için adalet!"

Zeynep Özcan

title