Haberler

Bu topraklarda acı da sevinç de: “Baş göz üstüne”

Zeynep Özcan

Zeynep Özcan

Yazar ve Editör
14.10.2023 02:00

Buzdolabına süs iliştirmek yakışır, güzel hatıraları taze tutacak fotoğraflar asmak yakışır, anımsamak üzere not sıkıştırmak yakışır, yemek tarifi tutturmak yakışır da kurşun? Buzdolabına saplanmış kurşun olur mu, hiç yakışır mı?

Bir haftadır Güneydoğu'nun benzersiz şehirlerindeyim. Öyle hikâyeler, öyle hikâyeler duyuyorum ki boğazım düğümleniyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Dün, ismini veremeyeceğim güzeller güzeli bir abla ve kızıyla evlerinin önünde tanıştık. Nereden geldin, nereye gidiyorsun sorularıyla başlayan sohbet, sevinçli gözlerinin dolmasına ve hüzne kapılmasına neden oldu.

"Ben buradan çıkmadım. Nasip yavrum, her şey nasip… Gel bir kahve yapayım sohbete öyle devam edelim" deyince önce zahmet vermek istemedim ama ısrar edince de kıramadım. Cezvesinde kahveyle suyu buluşturdu, hikâyesini de ortak edip usul usul pişirdi. Acı hatıraları yâd ederek dünyanın en tatlı ve lezzetli kahvesini ikram etti.

Sekiz yıl önce Sur'da yaşanan acıları paylaştı önce. Ardından kıymetlisi, ışıl ışıl parlayan buzdolabına isabet eden ve hâlâ yerli yerinde duran kurşunu gösterdi. Evlerini terk edişlerini, kızının eğitiminin yarıda kalışını anlatırken: "Yine de çok şükür" dedi. "Çok şükür. Allah böyle nasip etmiş, ne yapacaksın?"

Yaşamını büyük bir teslimiyet içinde sürdüren güzel kadın, anlattığı hikâyelere hüznün yanında sevinci de serpiştiriyor. Hâl böyle olunca insan, içine dönüp sormadan edemiyor. Zaman zaman da olsa neşeyi beraberinde getiren anlar olmasa, bunca zorluğa ve acıya katlanılır mı? Yanıtı bulmak güç değil: "Hiç sanmam"... Güzel toprakların içten insanlarının dillerinden düşürmedikleri, galiba biraz da sığındıkları cümle onları güçlü kılıyor ve her şeyin üstesinden gelmelerine yardım ediyor.

Diyorlar ki… Acı da sevinç de neşe de keder de:

"Baş göz üstüne."

Zeynep Özcan

title