Bir fikirden daha fazlası: Stone Mounds'un doğuşu

Zeynep Özcan

Göbeklitepe'nin 1990'ların sonlarında keşfedilmesinin ardından insanlık tarihine ışık tutan arkeolojik mirasımız Taş Tepeler, Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve nice bilinen, bilinmeyen yerleşim alanından oluşuyor. Klaus Schmidt'in Göbeklitepe'de başlattığı kazı süreci, günümüzde Prof. Dr. Necmi Karul'un başkanlığında yürütülüyor.
Bu denli önemli ve kıymetli alanları, buluntuları yalnızca seyretmek, kazıdan çıkan buluntularla güncellenen hikâyelerini takip edememek oldukça üzücüydü. Basında sunulan yanlış haberler de düşünüldüğünde, kazı başkanından ve ekibinden gelecek doğru bilgilere ulaşmak bir gereklilikti. Zihnimden bu düşünceler geçerken arkeolog arkadaşım Uğur Portakal ve Belgin Coştur vesilesiyle Stone Mounds projesinden haberdar oldum. Âdeta dijital ve sesli bir müze olan bu anlamlı platformun hikâyesini öğrenmek üzere Neylan Paker'le bir araya geldik. Stone Mounds'un doğuşunu, uygulamanın detaylarını, deneyim sürecini konuştuk.
Kültürel mirasımıza katkı sunan, koruyan; teknolojinin gücüyle zamanı ve mekânı aşan kıymetli bir projenin detaylarını konuşmak üzere buluştuğumuz için heyecanlıyım. Stone Mounds nasıl doğdu Neylan Hanım, ilham kaynağı neydi?
Stone Mounds, Taş Tepeler'in eşsiz arkeolojik mirasını herkesin erişimine açan, yenilikçi bir sesli rehber uygulaması olarak hayata geçti. Bu proje, Türkiye'nin kültürel mirasının doğru, güncel ve güvenilir bilgiyle insanlara aktarılmasını sağlamak için tasarlandı. Her proje bir fikirle başlar, ancak bazı fikirler o kadar güçlüdür ki sizi bambaşka bir yolculuğa çıkarır. Stone Mounds da böyle bir yolculuğun ürünü. Bu projeye başlarken amacımız yalnızca bir uygulama geliştirmek değildi. Hedefimiz, insanlık tarihinin en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Taş Tepeler'in hikâyesini, en doğru bilgiyle ve herkesin anlayacağı şekilde dünyaya anlatmaktı. Taş Tepeler, özellikle Göbeklitepe ve son yıllarda Karahantepe'deki buluntular sayesinde tüm dünyanın gözlerini Şanlıurfa'ya çevirdi. 12.000 yıllık yerleşimler tüm ezberleri bozdu. Fakat bu ilginin bir sonucu olarak özellikle sosyal medyada, kazı alanları ve burada keşfedilenler hakkında çok fazla bilgi kirliliği ortaya çıktı. Bu bilgi kirliliği içinde doğrulara ulaşmak ilgilenenler için zor oluyordu. İnsanlar alanları gezerken de anlaşılır ve güncel bilgiler edinemiyorlardı. Bütün bunlar bize, keşiflerin doğru ve bilimsel kaynaklardan aktarılması gerektiğini gösterdi. Bu tespitlerle, bölgeyi doğru şekilde tanıtacak bir projeye ihtiyaç olduğunu fark ettik. Kazı başkanlarıyla da bu doğrultuda bir araya geldik. Onların da en doğru ve en güncel bilgiyi insanlarla paylaşma konusundaki hassasiyetlerini konuştuk. Yaptığımız görüşmelerde kazı başkanlarıyla birlikte bir yol haritası belirledik ve çalışmalara başladık. Doğru ve güncel bilgiyi insanlarla buluşturmak amacıyla yola çıktık ve kazı başkanlarının, arkeologların rehberliğinde bir içerik oluşturmayı hedefledik. Her bilgi, her kelime, her görsel, her anlatım kazı başkanlarının onayıyla oluşturuldu. Ve işte, ortaya Stone Mounds çıktı.
Dijital arkeoloji projesi olarak Stone Mounds, sesli bir rehber uygulamasıdır diyebilir miyiz?
Stone Mounds yalnızca bir sesli rehber uygulaması değil, arkeolojik bilginin doğruluğunu garanti altına alan bir platform olarak ortaya çıktı.
Stone Mounds insanlığın kültürel mirasıyla derin bir bağ kurulmasını sağlıyor
Uygulamanın içeriği nasıl hazırlanıyor ve her kazı alanı için sağlanan bilgi nasıl doğrulanıyor?
Stone Mounds, uluslararası birçok dijital projeyi başarıyla ortaya çıkarmış bir ekibin tecrübesi ve önemli iş birlikleriyle hayata geçti. Projenin her aşamasında kazı başkanlarıyla birlikte çalıştık. Kazı alanlarını inceledik, fotoğraf ve video çekimleri yaptık, 3D modeller oluşturduk. Yerleşmeler, buluntularla ilgili bilgiyi her alanın kendi kazı başkanından aldık. Topladığımız tüm bilgileri uygulamaya uygun şekilde hazırladık ve düzenledik. Kazı alanının doğru bir şekilde gezilmesiyle ilgili tur rotasına kadar hocalarımızla birlikte belirledik. Amaç belliydi: Kazı alanlarında yapılan her keşfin, en doğru, en güncel şekilde herkese ulaştırılması. Taş Tepeler, Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe, Sayburç, Çakmaktepe, Gürcütepe gibi insanlığın yerleşik hayata ilk adımlarını attığı erken dönem yerleşmelerinin bulunduğu coğrafyadır. Stone Mounds, Taş Tepeler'in arkeolojik alanlarını gezerken ya da uzaktan bilgi edinirken, bu alanların derinlemesine deneyimlenmesini ve en doğru, güncel bilgilere ulaşılmasını sağlayan yenilikçi bir sesli rehberlik uygulamasıdır. Uygulama, kullanıcıların bakmaktan öteye geçerek, insanlığın kültürel mirasıyla derin bir bağ kurmasını sağlıyor. Stone Mounds yalnızca bilgi vermekle kalmıyor; geçmişi, bilimsel doğrularla ve etkileyici bir anlatımla adeta yeniden canlandırıyor.
Taş Tepeler'i gezen bir kullanıcı, uygulama aracılığıyla nasıl bir deneyim yaşıyor?
Uygulamanın temel özellikleri Doğru Bilgiye Erişim: Taş Tepeler'e dair en güncel ve doğru bilgiler, kazı başkanları ve arkeologların onayıyla oluşturulan içeriklerden oluşuyor. Gezi rotası, kazı ekiplerinin önerileriyle belirleniyor. Fotoğraf, Video ve 3D Modeller: Her kazı alanı için çekilen fotoğraf ve videoların yanı sıra, bölgenin 3D modelleri sayesinde kullanıcılar, bu alanları uzaktan da sanki oradaymış gibi gezebiliyorlar. Her Yaşa ve Kullanıcıya Uygun İçerik: Uzmanlar, gezginler ve çocuklar için özel anlatımlar bulunuyor.Bilginin sunum biçimi hedef kitleye göre uyarlanarak, içerikler ayrı ayrı tasarlanıyor. Çoklu Dil Seçeneği: Uygulama, Türkçe, İngilizce ve Çince dillerinde içerik sunuyor. Yakında başka diller de eklenecektir. Böylece her turist, Taş Tepeler'i kendi dilinde deneyimleyebilecek.Sürekli Güncellenen İçerik: Taş Tepeler'deki kazılar hâlâ devam ettiği için, yeni keşifler, buluntular ve güncel haberler düzenli olarak Stone Mounds'a ekleniyor.
Farklı yaş grupları ve kullanıcılar için içerik nasıl çeşitlendirildi?
Proje bizim için çok heyecan verici ve ayrıcalıklı bir iş oldu. 12.000 yıl öncesine bu kadar yakın olmak, o dönemle iç içe çalışmak unutulmaz bir deneyimdi. Bizim en çok dikkat ettiğimiz, en önem verdiğimiz nokta kazı başkanlarımızdan aldığımız bilgileri içerik, ifade, terim olarak en doğru şekilde hazırlamak. Bazen ekip olarak bir cümle üzerine saatlerce sohbet ettiğimiz, o bilgiyi en doğru nasıl ifade edeceğimizi düşündüğümüz günler oldu. Taş Tepeler bölgesini işin uzmanları kadar gezginler ve turistler de geziyor. Bu kişiler bilimsel terminolojiyi bilmek zorunda değiller. O yüzden onlara göre ayarlanmış bir dil ve ifadeyle gezginler için ayrı bir tur yarattık. Burada bilgi azaltmadan bu konunun uzmanı olmayan kişilerin de rahatlıkla takip edebilecekleri, heyecanlanabilecekleri daha sıcak, daha rahat bir dil kullandık. Çocukların bu sürece dâhil edilmesi bizim için çok anlamlı ve özel. Çocukların Taş Tepeler'le tanışmasını, tarihe ve arkeolojiye ilgi duymalarını sağlamak istiyoruz. Bu uygulamayla çocukların gezerken kendi dünyalarında bu yapıları anlamlandırabilmeleri bizim için çok değerli. O yüzden her kazı alanında çocuklara ayrı bir anlatım hazırladık.
Teknoloji anlamında da hem alanda ziyaret edenleri hem de sanal olarak gezmek isteyenleri düşündük. Sadece anlatımları değil, uygulama içi araç ve özellikleri buna göre hayal ettik ve geliştirdik. Bu özellikler üzerine de uzun uzun sohbetler ettik, beyin fırtınası yaptık. Kazı alanları müze gibi kapalı mekanlar olmadığı için açık alana yönelik doğru çözümler üretmek üzerine fikir geliştirmeye de sürekli devam ediyoruz. Kazıların sezon boyunca devam etmesi sebebiyle sürekli bilgilerin ve görsellerin güncellenmesi gereği bir başka dikkat ettiğimiz nokta oldu. Burada sürekli güncel kalmak, kazı ekipleriyle iletişim halinde olmak ve içeriklerde düzenli güncellemeleri yapmak bizim için çok önemli.
Dünya Neolitik Kongresi'nde İlk Sunumumuzu Yaptık
Stone Mounds'u, dünya çapında tanıtıyorsunuz. Dünya Neolitik Kongresi'ndeki ilk sunumunuz hakkında neler söylersiniz? Katılımcılardan nasıl geri dönüşler aldınız?
Stone Mounds'un ulusal ve uluslararası alandaki ilk tanıtımı, 4-8 Kasım 2024 tarihlerinde Şanlıurfa'da düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi'nde yapıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen arkeologlar, tarihçiler ve araştırmacılar, Stone Mounds'u bizzat deneyimlediler. Bu süreçte en büyük mutluluğumuz, bilim insanlarının ve arkeologların olumlu geri dönüşleri oldu. Projenin doğruluğu ve güvenilirliği, alanında en yetkin uzmanlar tarafından onaylandı. Bu sayede Stone Mounds, Taş Tepeler'i uluslararası alanda tanıtan önemli bir araç hâline geldi.
Hedefimiz Taş Tepeler'in Dünyaya Tanıtılmasına Katkı Sağlamak
Projenin temel hedefi nedir?
Bu projedeki temel hedefimiz, Taş Tepeler'in ve Şanlıurfa'nın dünyaya tanıtılmasına katkı sağlamak. Biliyoruz ki bu bölge, insanlık tarihinin en önemli geçiş noktalarından biri. Bu hikâye, yalnızca Türkiye'deki insanlar için değil, tüm dünya için önemli. Stone Mounds ile bu hikâyeyi doğru bir anlatımla tüm dünyaya ulaştırmayı hedefliyoruz.
Stone Mounds'a hangi kazı alanlarını ve özellikleri dahil etmeyi planlıyorsunuz?
Taş Tepeler hem kültürel hem de turistik açıdan büyük bir potansiyele sahip. Bu bölgenin doğru şekilde tanıtılması, Türkiye'nin kültürel mirasının tüm dünyada daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacak. Şu anda uygulamamızda Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe ve Gürcütepe bulunuyor. Ancak hedefimiz, Taş Tepeler bölgesindeki tüm kazı alanlarını uygulamaya eklemek. Bunun üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Stone Mounds'un yeni içerik ve özelliklerle güncellenmiş sürümünü Nisan ayında (2025) çıkarıyoruz. Yani, sürekli büyüyen, gelişen bir proje ile karşı karşıyayız. Bu sebeple Stone Mounds, sadece bir sesli rehber uygulaması değil; bir dijital arkeoloji projesidir. Her kullanıcı, bu projeye dahil olarak, Taş Tepeler'in büyüleyici hikâyesine ortak oluyor. Bizim için bu proje, doğruluk, bilimsellik ve erişilebilirlik ilkelerine dayalı bir sorumluluk projesidir.
Taş Tepeler, Şanlıurfa'nın zengin tarihini ve Türkiye'nin kültürel mirasını dünyaya anlatma fırsatıdır. Biz de bu hikâyeyi doğru ve herkesin anlayabileceği bir dille anlatarak katkı sağlamaya devam edeceğiz.