Dijital Dünya: Instagram’ın Kapatılmasının Ardındaki Gerçekler
Zeynep Alkış
Türkiye'nin aldığı kararla Instagram'ın kapatılması, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı.
Instagram'ın kapatılmasının sebebi ise; bugüne kadar yüzlerce kez pek çok içerik nedeniyle resmi şekilde uyarılan Instagram'ın, Türkiye'nin Filistin tutumuna aykırı hareket ederek Hamas lideri Haniye'nin paylaşımlarını engellemesi oldu.
Türkiye'deki vatandaşlarının yaptıkları bazı paylaşımları yayın ilkeleri çerçevesinde kaldıran ya da engelleyen platform BTK tarafından engellendi.
Bu kapatmanın ardında çeşitli güçlerin mi olduğu, yoksa başka sebeplerin mi bulunduğu sorusu, kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Ancak bu olay, sosyal medya platformlarının hayatımızdaki yerini ve onsuz bir dünyanın nasıl olabileceğini düşünmemize vesile oldu.
Sosyal medya platformları olmadan hayat: mümkün mü?
İçinde bulunduğumuz dijital çağda sosyal medya platformları, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İletişimden iş yapmaya, haber almaktan eğlenmeye kadar birçok alanda sosyal medya platformlarına bağımlı hale geldik. Ancak, bu platformlar olmadan hayatın devam edip edemeyeceği sorusu, düşündüğümüzden daha karmaşık..
Sosyal medya, insanların birbirleriyle hızlı ve etkili bir şekilde iletişim kurmalarını sağlıyor. Instagram, Facebook, Twitter gibi platformlar, aileler, arkadaşlar ve iş arkadaşları arasında köprü görevi görüyor.
Bu platformların kapatılması durumunda, insanlar geleneksel iletişim yöntemlerine dönebilirler. E-posta, telefon görüşmeleri ve yüz yüze iletişim, sosyal medyanın sağladığı hızı ve erişimi tamamen karşılayamasa da iletişimin sürdürülmesini sağlayabilir.
Birçok işletme, sosyal medya platformlarını pazarlama ve müşteri ilişkileri için kullanıyor. Instagram gibi platformların kapatılması, özellikle küçük işletmeler için büyük bir darbe olabilir.
Ancak, bu durum işletmeleri alternatif yöntemler geliştirmeye ve dijital pazarlama stratejilerini yeniden gözden geçirmeye zorlayabilir. E-ticaret siteleri, bloglar ve diğer dijital kanallar, sosyal medyanın yerini doldurabilecek potansiyele sahipler.
Sosyal medya platformları, bilgiye hızlı erişim sağlıyor ve kullanıcılarına eğlence içeriklerini sunuyor.
Bu platformların yokluğunda, insanlar haber sitelerine, televizyon kanallarına ve dijital medya platformlarına yönelebilirler. Kitaplar, dergiler ve diğer geleneksel medya araçları da bilgiye ulaşmanın alternatif yollarıdır.
Instagram'ın kapatılması, sosyal medya platformlarının hayatımızdaki vazgeçilmez yerini sorgulamamıza neden oldu. Bu platformlar olmadan da hayat devam edebilir, ancak alışkanlıklarımız ve yaşam tarzlarımızda büyük değişiklikler yapmamız gerekebilir. Daha bilinçli ve kontrollü bir dijital varlık oluşturmak, yeni dönemde önem kazanacaktır.
Sosyal medya platformlarının kapatılması veya sansürlenmesi konusu, birçok kez farklı güç odaklarının müdahalesiyle oluyor.. Yahudi lobilerinin küresel siyasette ve ekonomide büyük bir etkiye sahip olduğu bilinen bir gerçek.
Instagram'ın kapatılmasının ardında bu lobilerin olduğu saklı değil. Sosyal medyanın gücü ve etkisi, çeşitli çıkar gruplarının bu platformları kontrol etme veya kapatma isteklerini artırmaktadır.
Bu kapatmanın ardında Meta'nın (eski adıyla Facebook) olduğunu da belirtelim.
Meta, eski adıyla Facebook, dünya genelinde milyarlarca kullanıcıya sahip olan bir teknoloji şirketidir. Meta, Facebook, Instagram, WhatsApp ve Oculus gibi popüler platformların sahibidir. Şirket, 2004 yılında Mark Zuckerberg ve arkadaşları tarafından kurulmuş olup, sosyal medya ve dijital iletişim alanında büyük bir etki oluşturmuştur..
Meta, kullanıcı verilerini toplama, analiz etme ve bu verileri reklamcılık amacıyla kullanma konusunda eleştiriler almıştır. Şirket, veri güvenliği ve kullanıcı mahremiyeti konularında çeşitli skandallarla da gündeme gelmiştir. Meta, adını değiştirerek ve faaliyetlerini genişleterek dijital dünyada daha geniş bir etki hedeflemektedir.
Dijital çağda sosyal medya platformlarının gücü ve etkisi, sansür tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Meta'nın aldığı bu karar, sansürün yeni bir yüzü olarak değerlendirilebilir mi?
İşte bu sorunun cevabını arıyoruz.
Başka bir sorunun cevabını da Zuckerberg ve inancı veriyor.
"Meta'nın (eski adıyla Facebook) kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg Yahudi'dir. Zuckerberg, Yahudi bir ailede doğmuş ve büyümüştür. Ancak, dinî inançları ve uygulamaları hakkında çok sık konuşmaz ve genellikle teknoloji ve iş dünyasındaki çalışmalarıyla tanınır."
Sonuç olarak, Instagram'ın kapatılması ve bu durumun ardındaki güçlerin kim olduğu sorusu, birçok spekülasyona açık bir konudur. Ancak, sosyal medya platformlarının olmadan da hayatın devam edebileceği gerçeği, bizleri alternatif iletişim ve bilgi kanallarına yönelmeye teşvik edecektir. Toplum olarak dijital bağımlılığımızı sorgulamak ve daha dengeli bir dijital yaşam sürdürmek, gelecekte karşılaşabileceğimiz benzer durumlara karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayacaktır.