AK Parti'de Değişim Değil, Dönüşüm Başlıyor
Zeynep Alkış
AK Parti 31'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısını Kızılcahamam'da yaptı. Kamuoyunda tüm dikkatler bu toplantıya çevrilmişti. Programın açılış ve kapanışında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yapacağı konuşma, vereceği mesajlar kamuoyunun da takibindeydi.
2024 yerel seçim sonuçlarında ortaya çıkan tablonun ardından hem parti tabanında hem de partiye yakın kamuoyunda ciddi beklentiler oluştu. Bu beklentilerin başında radikal bir değişimin olmasıydı.
Konuşma metinleri ve katılımcıların kulis bilgilerinden öğrendiğimiz kadarıyla, iki gün boyunca yapılan sunumlar ve müzakereler, beklenen değişim sürecinin daha uzun bir takvime yayılacağı, büyük olağan kongrenin 2025 Haziran-Ekim bandında tamamlanması ve beklenen kongre sürecinin, 2025'e sarkması kamp günlüğünün ana konularıydı.
Kongrenin bir yıl sonraya bırakılmasının gerekçesi ise AK Parti kurmaylarının açıklaması şu şekilde; "Bu yıl kongre yapılırsa, 2028 yılına kadar (3 yıllık süre nedeniyle) yeni bir kongre sürecine daha girmemiz lazım. Seçim öncesinde kongre tartışmaları bizi olumsuz etkiler. Bu nedenle, kongreyi 2025 yılında yaparsak, yeni vitrin ve yeni kadro AK Parti'yi 2028 seçimine götürür. Zaten seçimlerin 2027 yılında yapılması ihtimali de yüksek. Bu nedenle iç tartışmaları, kongre tartışmalarını 2025 yılında bitirip, önümüze bakarız" şeklinde açıklanıyor.
Doğrusu iki günlük bir zaman diliminde Türkiye'nin en büyük partisinin yaşadığı
Seçim sonuçlarının, enine boyuna ele alınması elbette mümkün değil. Ancak kendi siyasi yol haritasını ve bir sonraki genel seçime giden süreci nasıl yöneteceğini sadece kendi müstakil seçmeni üzerinden inşa ederse, gelecek seçim sonuçlarını tahmin etmek zor olmayacaktır.
31 Mart yerel seçimlerden sonra, Cumhurbaşkanının "gereken mesaj alınmıştır, gerekenler yapılacaktır." Yaklaşımını herkes büyük değişim olarak okumuş olsa da hakikat değişim değil dönüşüm olacaktır.
Değişim ve yeni bir zihinsel dönüşüm sürecinin uzun bir zamana yayılarak yapılacağı kuşkusuz aşikar…
22 yılık siyasal güç ve iktidarın, köklü değişimler yapabilmesi öyle sanıldığı kadar kolay değil. AK Partide bazı kimlikleri değiştirmekle etki ve yetki alanlarını kısıtlayamazsınız. Doğrusu da mesele isimlerin değişmesi değil. Zihinsel dönüşüm ve gelişim olmadan kimi değiştirseniz değiştirin hep aynı melodi çalar.
AK Partide, taban ve tavanın beklentileri farklı.
Değişim mi, dönüşüm mü? Hangisi olmalı?
Değişim nedir?? Dönüşüm nedir?? Hangisi daha elzem?
Değişim ile dönüşümü çok sık kullanıyoruz.? Hatta bazen anlamlarını karıştırıyoruz.
Değişim ve dönüşüm farklıdır.
Bir kavram kirliliğidir gidiyor. Bazen değişim diyoruz, bazen değişiklik… Bazen değişim dönüşüm diye beraber kullanıyoruz, bazen de birbirinin yerine… Ve bu ister istemez bizim değişimle ilişkimizi etkiliyor… Ne dersiniz taşları biraz yerine koymaya, kavramları yerli yerine oturtmaya? Hem böylece yaşadığımız şeyleri, hani o "sürekli bir değişim olmalı " dediğimiz süreci anlamlandırmak daha kolaylaşacaktır.
Değişim stratejik bir yönelimdir, arzu edilen gelecek durum için atılan adımların bütünüdür. Bu anlamda, bir değişikliğin "değişim" olarak adlandırılması için, belirli bir üst stratejiye taşıyabilme özelliği olması gerekir. Sırf isteniliyor diye değişim ısrarı da her zaman doğru adım olamayabilir.
Her dönüşüm eskiden vazgeçme sürecidir, bir ayrışma, bir bırakma sürecidir.
Dönüşüm süreci çoğu zaman sancılı olabilir. Dönüşümde eski alışkanlıklarınızı, eski davranışlarınızı değiştirmek gerektiği için hem kendi içinizde hem de temasta olduğunuz kişilerle bir dirençle karşılaşabilirsiniz. Siyasette bunun en büyük örneği teşkilatların değişiminde oluyordur. Özellikle taşra teşkilatları bunu kişisel mesele görüp büyük tepkiler gösteriyorlar.
Gelişim ise, tamamen farkındalıkla birlikte oluşur. Değişim ve dönüşüm noktalarının yönetim sürecidir. Hep olumlu anlamda kullansak da olumsuz gelişimden de söz etmek mümkün. Siyasi arenada bazen gelişmek, genişlemekte olabiliyor. Burada ciddi bir ironi var okuyucuların dikkatine...
Bilim kitaplarında, değişim; belli bir süreç içinde yer alan değişikliklerin tümü, dönüşüm ise olduğundan başka bir biçime ya da duruma girme hali olarak tanımlanmakta.
Kısaca; mevcudu iyileştirmek, geliştirmek=Değişim? Yeni hali oluşturmak ve kuşatmak= Dönüşüm.
Değişim bir süreçtir, olma halidir. Değişim ömür boyu devam eder. Değişim bir durak değil, sürekli bir yolculuktur.
Peki dönüşüm nedir?
Dönüşüm bir işin, bir meselenin tamamen başkalaşarak farklı bir şekle bürünmesidir.
Dönüşümde eski sistemlerden vazgeçilir ve yeni bir sisteme geçilir.
Dönüşümde geriye dönülemez artık dönüşüm geçmişin bırakılarak yeni bir oluşumun var olması demektir.
Dönüşüm bir başkalaşımdır. Bir iradenin, bir niyetin sonucudur.
Değişimi ve dönüşümü felsefik bir perspektifle anlatmak zor olsa da AK Partide artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Siyasi partilerin ortak kaderi bir gün AK Partiye de bulaşacak. O gün gelmeden de yapılacak çok şey var.
AK Partiye gönül vermiş, hizmet etmiş, oy vermiş, umut bağlamış herkesin bu hikayede hakkı ve hukuku var. En derin yerden kısık sesler olsalar da bu davanın en büyük yürekli vicdanları olduğunu da unutmayalım. Vesselam.