Tek Şeytan Epstein mı?
Yusuf Emir Ceran
Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein isimli bir sapığın, 2015 yılında yargılandığı davanın üzerindeki gizlilik ortadan kalkıp bütün yaşananlara ilişkin kayıtlar ortalığa kusmuk gibi dağılınca olmadık komplo teorileri ortaya atılmaya başlandı.
Gerek küresel ölçekte gerekse de Türkiye'de, olayın haber kanallarına düşmesiyle çeşitli iddialar ışık hızıyla gündeme sokuldu.
Amerika'da 2015 yılında görülen davanın konusu Jeffrey Epstein isimli milyarderin, kız çocuklarına dönük cinsel istismar ve şiddet içeren fuhuş ağı kurmasıyla ilgiliydi.
Epstein davadan yargılanırken, tutuklu bulunduğu hapishanede, 2019 yılında intihar etse de olayın üstündeki gizlilik kararı yeni kalktı. ABD Bölge Hakimi Loretta A. Preska'nın kayıtların yayınlanmasını emretmesiyle bütün sapkınlık bir bir ortaya dökülmeye başlandı.
En şeytan Epstein olsa da daha nice şeytan'ın ismi bir bir ortaya çıkmaya başladı. Daha önce kayıtlarda John ve Jane Doe olarak zikredilen 200 ismin yer aldığı listede kimler yoktu ki.
Michael Jackson'dan ünlü ilizyonist David Copperfield'a, Donald Trump'tan Al Gore'a, Bill Clinton'dan Stephen Hawking'a, Keven Spacey'ten Bruce Willis'a ve hatta York Dükü Prens Andrew'a kadar kabarık bir liste iğrenç haberlerin göbeğine düştü.
Politikacısı, milyarderi, akedemisyeni derken geniş ve ünlü bir sosyal ilişki ağına sahip Epstein, yaşı 14 ile 18 aralığında olan kız çocukları üzerinden bir fuhuş ağı kurmuş. İlk kez 2005 yılında aynı konuda bir suçlamayla tutuklanmış, henüz çocuk yaşta onlarca kadının suçlamasıyla, savcılar, ancak 2008 yılında dava açabilmişti. Epstein 13 ay hapis yattıktan sonra tekrar özgür kalmış sicilini aklamak için kendini hayır işlerine verse de maalesef içini temizleyememiş olmalı ki savcılar 2019 yılında Epstein'ı yine aynı suçlardan tekrar yargılayıp tutuklamıştı. Dava sürerken Epstein intihar etmişti.
Birkaç ünce gizler ortaya dökülünce, onlarca ismi de beraberinde kirletti.
Epstein'ın tezgahına düşen iki Türk ismin de olduğu konuşuluyor. Bunlardan biri 1990 Türkiye Güzeli Banu K. diye iddia edildi.
Epstein olayının İddiaları bununla sınırlı kalsaydı keşke ama maalesef kalmadı. Olayın ardından dünyada kayıp çocuklarla ilgili sorgulamalar başladı. Haliyle Türkiye'de de 1999 ve 6 Şubat'ta yaşanan depremlerde kaybolduğu iddia edilen çocukların da akıbeti sorulmaya başlandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iddiaların daha da çirkinleşmesine izin vermeden hemen bir açıklama yaparak mide bulandırıcı hamleyi boşa çıkarmakta gecikmedi.
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş yaptığı açıklamada "1912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını tekraren ilan ediyorum. Çocukların kimlik tespitleri; Sağlık, İçişleri, Adalet ve Aile Bakanlığı ile tüm paydaşlarla beraber titizlikle yapıldı." Diyerek çirkin iddiaların bütün bir ülkeyi kusturmasına izin vermedi.
Hızlı ve yerinde bu hamle, önce çocukları sonra tüm ülkeyi böylesi çirkin iddialardan koruyup kolladığı için takdiri hak ediyor.