Haberler

Ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararır mı?

Yeşim Mutlu

Yeşim Mutlu

Fotoğrafçı Influencer Dijital İçerik Üreticisi
23.11.2023 01:25

Kişisel olarak teknolojiye merakım ne zaman başladı diye sıklıkla düşünürüm. Babamın iş yerine gittiğimde telefonu ile oynadığımı hayal meyal hatırlıyorum. En net anılarımdan biriyse 9 yaşımdayken evimize çevirmeli telefon bağlanmasıydı.Evinde telefon olan kişilerin numarasını söyleyip telefon bağlatmak bana göre o zaman için şehirlerarası yol gitmek gibiydi. X kuşağı biri olarak ilkokul yıllarımı anımsamıyorum ama 13 yaşındayken VHS kasetten Madonna ve Wham konserini izlediğimde büyülenmiştim. Lise yıllarımda teknoloji bilgim bilgisayar kullanabilmek ile ilişkiliydi. Çiçeği burnunda üniversite öğrencisiyken walkman aldığımda kendimi uzaya çıkmış gibi hissetmiştim Kaldığım yurtta üst kat ranzamda yatarken hayallerime eşlik eden kulağımdaki müziklerdi. "Öyle bir geçer zaman ki"... Hangi ara 2023 yılına geldim.

Teknolojik gelişmelerin çok hız kazandığı bir dönemdeyiz. Açıkçası hangi birini takip edeceğimizi şaşırmıyor değilim. Bazen de öyle durumlar var ki adının ne olduğunu dahi bilmediğimiz ama yaşadığımız sürecin içinde oluyorum.

Ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararır mı?
Fotoğraf Almanya Büyükelçiliği

Geçtiğimiz hafta Ankara Almanya Büyükelçiliği'nin geleneksel olarak düzenlediği medya seminerindeydim. Her yıl farklı konularda düzenlenen çalıştayın konusu bu yıl yapay zekanın gazeteciliğe etkileri, sunduğu yeni imkanlar ve ortaya çıkardığı zorluklar olarak belirlenmişti. Türk ve Alman gazetecilerden oluşan katılımcılarla birlikte biz yapay zekayı işin uzmanlarından uygulamalarla birebir deneyimlerken dünyada OpenAI ve Sam Altman gelişmeleri gündeme oturmuştu. Bu satırları yazarken OpenAI, X hesabından Altman'ın CEO olarak geri dönmesini sağlayacak yeni bir anlaşma yaptığını da duyurdu. Konuyla ilgili neler olduğunu merak ediyorsanız "Open AI- Sam Altman" kelimelerini aratarak tüm süreci okuyabilirsiniz. Tabii ki doğru kaynaklardan. Nasıl mı yazacağım :)

Yapay zekânın gazetecilikteki rolü; imkanlar ve zorluklar

Yapay zekâ ve robotbilimin öncülerinden MIT profesörü Rodney Brooks'u 2019 yılında bir teknoloji zirvesinde dinlemiştim. "Yapay zekanın gelişimi, örneklerle kendini geliştirebilen bir sistem olan derin öğrenme ile son yıllarda hızlandı ve hayatımızın her alanına girmeye başladı. Yakın gelecekte yapay zekayı tüm sektörlere entegre olmuş şekilde göreceğiz." Ve üzerinden dört yıl geçmedi her geçen gün yapay zekayı konuşuyoruz.

Gelelim yapay zeka ve gazeteciliğe. Bazı gazeteci arkadaşlarım yapay zekadan korkuyor. Neden korktuğunu sorduğumda kontrol makinalara geçecek, dünyayı ele geçirecekler, işimizi elimizden alacaklar vb. diye düşünüyor. Tüm kötülükler insan elinden çıkmışken bu söylem bana uzak geliyor. Uzak gelmeyen yapay zekanın kontrolü ve bu süreçte hangi amaçlarla kullanılacağı.

"Gazetecilik, gelişen teknolojiyle birlikte önemli değişimlere uğramaktadır. Yapay zekâ, bu değişimlerin başında gelerek gazeteciliği derinden etkilemekte ve sektöre yeni dinamikler kazandırmaktadır. Bu gelişmelerin hem olumlu hem de olumsuz yönleri bulunmaktadır."

Yukarıda gördüğünüz satırlar kullandığım başlığa uygun olarak ChatGBT tarafından yazıldı. Hatta "Yapay Zekâ" nedir diye sorduğumda oldukça uzun bir metin yazdı.Onu da özetle dediğimde aşağıda göreceğiniz metin 07 saniyede hazırdı.

Ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararır mı?

Saniyeler içinde metin, kod ve görüntüler yaratabilen yapay zeka gazetecilikte farklı şekillerde kullanıyor. Haber araştıran, haber toplayan, metinleri yazan, çeviri yapan ya da sosyal medya paylaşımı hazırlayan, görsel yaratan yapay zeka gazeteciliğin sonunu mu getiriyor?

Yapay zeka; yanıltıcı haberler hazırlayabildiği gibi - yapay zeka ile üretilen Trump'ın tutuklanma fotoğrafı en güzel örneklerden biridir- cinsiyetçi, ayrımcı, kötü amaçlı ve sahte içerik üretimiyle evrensel değerlere uymayan veriler sunabiliyor.

Ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararır mı?
Teşekkürler Claus, Rene, Yağız, Steffen

Yapay zeka ile üretilen içeriklerin sahte olduğunu nasıl anlarsınız?

DALL-e ve Midjourney gibi yapay zeka araçları ile istediğimiz görüntüyü kolay bir şekilde oluşturabiliyoruz. Kaldı ki bu görüntüler (deepfake) gerçek gibi yayınlanabiliyor. Aynı şekilde ses içinde durum böyle. Ses yazılımlarıyla sesiniz birebir taklit edilebiliyor ya da farklı bir sese sahip olabiliyorsunuz. Hatta yüzünüzü değiştirip ana dilinizi farklı bir dilde konuşuyor hale gelebilirsiniz.

Yapay zeka ile her şey mümkün gözükürken işin karanlık kısmında; hiç yaşanmamış durum / olaylar gerçekmiş gibi yayınlanıyor. Yanlış ve sakıncalı görüntüleri paylaşanlar bu içeriklerden para kazandığı gibi bunu yaymakta hiçbir sakınca görmüyor.

Tüketmeyi ve paylaşmayı çok seviyoruz. Oysa her içeriği paylaşırken ondan sorumlu olduğumuzu da bilmemiz gerekiyor.

Yapay zeka ile üretilen içeriklerde;

- Tuhaf detaylar ve tutarsızlıklar varsa

- Eller, parmaklar (sıklıkla eksik oluyor), kulaklar ve gözler dijital olarak bozulmuşsa

- Görüntü fotoğraftan çok sanat eserine benziyorsa

- Mimikler doğal değil ve photoshop izleri taşıyorsa

büyük ihtimalle sahtedir.

Ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararır mı?

Doğru habere ulaşmak eskisinden daha zor. Etik ve ahlaki ilkeler komut / kod verilmediği sürece yapay zekanın ilgi alanında değil. YZ (yapay zeka, kendini kısaca böyle yazıyor) çalışkan ve üretken olarak içerik üretse de haberlerin gerçek kişiler tarafından denetlenmesi gerekir. Yapay zeka çalışkan bir gazeteci / muhabir olabilir. Tabii ki var olan verileri ve insan zekasını taklit ederek.

Yakın gelecekte karşılacağımız tüm yeni teknolojileri yapay zeka araçlarıyla deneyimleyeceğiz.Odaklanmamız gereken etik kurallar, ahlaki, sorumlu kullanım ve evrensel değerlerle buluşan bir yapay zeka. Yoksa ruhu olmayan zekanın içinde ruhumuz kararacak.

Yeşim Mutlu

title