Bu yazıya nasıl başlayacağımı uzun uzun düşündüm. Çünkü bazı konuların dile getirilmesi, insanı istemediği yerlere çekebilir. Söyleyince "abarttı", söylemeyince "katlandı" denir. Ama ben göze alıyorum. Zira bu çağrıyı yapmayı, toplumsal nezaket adına bir sorumluluk olarak görüyorum.
Evet, buradan yazlık bölgelerde yer alan zincir marketlere, alışveriş merkezlerine ve değerli markalara sesleniyorum: Lütfen, mağaza girişlerinde "kıyafet zorunluluğu" kuralını açıkça belirtin ve uygulayın.
"Yeşim, neden böyle bir şey istiyorsun?" diyenler için biraz açmak istiyorum konuyu. Lütfen yazacaklarımı hayal edin. Gözünüzün önüne getirin...
Aylarca beklediğiniz yaz tatili sonunda geldi. İster tatil köyünde olun, ister yazlıkta, karavanda ya da bir pansiyonda… Günlük hayatınız devam ediyor ve elbette zaman zaman alışveriş ihtiyacınız doğuyor. Otellerde kıyafet kuralları genellikle açıkça belirtilir. Belirli alanlara mayo, bikini ya da plaj havlusu ile girilmez. Bu kuralın neden yalnızca otellerde geçerli olduğunu gerçekten sorgulamak gerekmez mi?
Bir markete giriyorsunuz. Üzerinizde elbiseniz, şortunuz ya da tişörtünüz var. Tam alışveriş yaparken yanınızdan mayo ile, ıslak, hatta yer yer damlayan bir beden geçiyor. Size çarpıyor, "pardon" bile demiyor. Hadi diyorsunuz bir kişi dalgınlıkla geldi… Sonra bir bakıyorsunuz, marketin içi sanki sahilin devamı.
Burada asla cinsiyet ayrımı yapmak değil niyetim. Ama özellikle üstü çıplak, vücudu ıslak erkeklerin bu rahatlıkla markette dolaşması bana olduğu kadar size de tuhaf gelmiyor mu?
Kıyafet elbette kişisel bir tercihtir. Kimse kimsenin tarzına karışamaz. Ancak konu kamusal alanlar olduğunda, ortak yaşam kuralları devreye girer. Herkesin ortaklaşa kullandığı alanlarda bir miktar özen ve karşılıklı saygı şart. Çünkü market, plajın uzantısı değil. Üstelik çocukların, yaşlıların, kadınların, erkeklerin, herkesin bir arada bulunduğu bir yer.
Sudan çıkmış balık misali raflar arasında gezmek, "tatil rehaveti" kılıfıyla açıklanamaz. Hele ki bu davranışı bir hakmış gibi sahiplenmek, diğer insanların rahatsızlığını hiçe saymak, toplumca birbirimize duyduğumuz saygıyı zedeler.
Tatil keyfi, rahatlık demektir; evet. Ama bu rahatlık, başkalarının alanına taşmadığı sürece güzel.
Özetle, yazlık bölgelerde faaliyet gösteren marketlere çağrımdır: "Lütfen alışveriş sırasında kıyafet zorunluluğu getirilsin." Bu, hem markanızın kurumsal saygınlığı hem de müşterilerin huzuru açısından önemli bir adım olacaktır.
Unutmayalım ki; tatil hepimiz için bir yenilenme alanı… Bu güzel anları daha da keyifli kılmak, birbirimize duyduğumuz saygıyla mümkün. Birbirimizin konfor alanına özen gösterelim. Deniz kenarında özgür, diğer alanlarda ölçülü olmayı başarabilirsek, hepimiz için daha zarif, daha huzurlu bir yaz olabilir.
Herkesin tatili gönlünce, alışverişleri keyifli, karşılaşmaları nazik geçsin.
Yeşim Mutlu