Ege'nin saklı cenneti Bozcaada hala cennet mi?
Yeşim Mutlu
Türkiye'nin Ege Denizi'nde yer alan, tarihi zenginliği ile öne çıkan Bozcaada. Çanakkale Boğazı'nın güneyinde konumlanırken bu küçük ada, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve lezzetli mutfağıyla yıllardır ziyaretçilerini büyüler.
6 yaşından bu yana adaya giden, sayısız yazını burada geçirmiş, üç kızını da adanın serin sularında büyütmüş biri olarak her gidişimde üzülerek ayrılıyorum Bozcaada'dan. Eskiden daha fazla zaman geçiremediğim için üzülürdüm. Şimdi turizmin getirdiği popülerlikle doğru orantılı olmayan hizmet kalitesi, saçma fiyat politikaları ve orantısız yapılaşma, çevreye verilen zarar canımı sıkıyor. Bu yazıyı tarafsız duygularla yazabilmek için biraz beklediğimi söylemek isterim. Adalı olmasam da Ada sevdalısı olarak birkaç kelam etmek istedim. Kişisel deneyim ve duygular herkes tarafından farklıdır.
Adanın en belirgin özelliği sakin ve huzurlu atmosferiyken bugün Bodrum, Çeşme'den farkı yok. Günübirlik ziyaret eden de, birkaç gün konaklayan da kendini yenilenmiş hissederek ayrılırdı Ada'dan. Yerli halkın samimi ve misafirperver tavırlarıyla kendinizi evinizde hissederdiniz. Hoş ben hala bu dokuyu kaybetmeyen yerleri tercih ediyorum. Son ziyaretimde kaldığım Poyraz Bağ Evleri ve geçen yıl konakladığım Merlot Bozcaada'da bu hissi iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Açıkçası diğer yerler için yorum yapamam. Ayazma'da daimi gittiğim, hesabı Ada'dan ayrılırken kapattığım o eski mekanlar artık yok. Adına ister kurumsallaşma dersiniz ister talep artışı. Samimiyet, daimi ilgi, tat kaybolmuş. Turizmin acımasız çekiciliği maalesef bazı sorunları beraberinde getirmiş.
Yaz nüfusunun kış nüfusuna göre beş kat (Ada halkının beyanıdır), günübirlik ziyaretçinin her geçen gün artması beraberinde sorunları getiriyor. Adalarda yaşam pahalıdır. Lakin Bozcaada'da pahalı algısı biraz değişken. Doğum günü yemeğim için tercih ettiğim mekanda canlı müziğin ücretinin hesaba yansıtılması size bir örnek olabilir. Ürün, hizmet kalitesi benim için önemlidir. Maalesef Bozcaada'da kantarın topuzu çoktan kaçmış. Temkinsiz fiyatlara karşılık tatsız tuzsuz hizmet ağızda kalan acı tat.
Bozcaada'nın plajları adanın en sevilen yerlerindendir. Ayazma Plajı'nın berrak sularında yüzmek, Akvaryum'da, Habbele Plajında güneşin tadını çıkarmak, Sulubahçe'de denizin serinliğinde dinlenmek, adanın sunduğu doğal güzelliklerin birkaçı. Adanın çevresindeki küçük koylarda doğanın sakinliğiyle baş başa kalmakta öyle. Ayazma plajında şemsiye, şezlong için ücret edersiniz. Lakin bu sadece bununla sınırlı kalır. Çöpünüzü atmak için bir elin parmağını geçmeyen çöpe sıcak kumlara basarak ilerlersiniz. Ben bu durumdan asla şikayet etmem. Kuma çöpümü bırakacak kadar delirmedim. Lakin yediğini, içtiğini, çocuğunun bezini, regl pedini, tamponunu kuma gömenleri gördükçe delirmemek ne mümkün. 2017 yılında Akvaryum koyunda havlumu sererken elime yapışan ped sonrası Ada'dan ümidimi kesmiştim. O günden bu yana hiç değişim olmaz mı? Uzun yıllarca yazları daimi yaşadığım, her yıl istisnasız geldiğim hayatımın en sevdiğim yeri olan Bozcaada Ayazma'da çöpünü bırakanlarla kavga etmemek için kendimi tuttum. Şemsiye, şezlong için ücret alınmasına asla karşı değilim hatta daha fazla ücret alınsın. Alınan ücret doğayla uyumlu kabin, plaj çöp kutularına dönüşsün. Çok büyük istekler değil kanımca. Olması çok mümkün ama olması isteniyorsa… Denizinin temizliği Bozcaada'nın en güçlü yanıysa sahillerinin temizliği de en güçlü yanı olmalı. Bunun içinde başta ziyaretçilerin sonrasında Ada yerel yönetiminin bunu sağlaması gerekir. Bana kalsa ben çöp bırakan herkese ceza keserim. Beş adım atarak var olan çöpe dahi atsanız sahil az da olsa temizlenir!
Bozcaada'nın turizm potansiyeli her zaman yüksek. İlk turizm fuarına katıldıkları günü anımsıyorum da hayal ettiklerinin ötesinde bir turizme kavuştular. Hizmet kalitesine , sürdürülebilir bakış açısına ulaştılar mı bu tartışılır.
Bozcaada'nın ada olmanın çekiciliği, bozulmamış mimarisi, temiz deniz, temiz hava, markalaşmış şaraplar, farklı sakin alanlarıyla turizm potansiyeli daima yüksek. Yüksek fiyatları, ulaşım ve park sorunları, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ada turizminin zayıf halkalarından.
Bozcaada var olan güçlü yanlarını sürdürülebilir turizme dönüştürüp bu yönde bir yol haritası belirlerse belki durum değişir.Ada'da turizmi geliştirmek için tüm paydaşların bir araya gelerek işbirliği yapması ve ortak hedefler belirlemesi şart. Bozcaada Turizm İşletmeleri Derneği (Boztid) kamu ve yerel yönetim ile birlikte Ada'nın kusursuz bir deneyim sunması adına kalıcı adımlar atsa ne güzel olur.
Bozcaada sadece bir tatil yeri değil, ruhunuzu dinlendirecek, doğayla iç içe olmanızı sağlayacak ve yeni deneyimler yaşamanıza olanak tanıyacak bir adadır. Her mevsim ziyaret edilebilecek Bozcaada'nın sahip olduğu benzersiz potansiyel doğru stratejilerle değerlendirildiğinde, ada turizmi her geçen gün güçlenir. Adayı seven herkes Ada'ya borçludur. Ya cennet yaratırsınız ya cehennem. Seçim sizin Bozcaadalılar…
Yeşim Mutlu