Çevrimiçi nezaket bu kadar zor olmamalı
Yeşim Mutlu
Nezaket.
Nazik olmak…
Her geçen gün uzak kaldığımız incelikli davranışlar.
Geçtiğimiz günlerde bir kafede kasa önünde bir hanımefendiyle aramızda şöyle bir diyalog geçti. Sebebini hemen yazacağım.
YSM- Çok özür dilerim sizin sıranızı aldım galiba.
Hanımefendi- Yok canım ne alakası var, görmüyor musunuz bekliyorum.
YSM- Kusura bakmayın lütfen ben öyle sandım.
Hanımefendi- İnsanlarda garip oldu…
Buz kestim.. Neden garip oldum? Neden garibim? Neden? Kafamda dolaşırken "Size iyi günler" diyerek paket yapılan kahvemi aldım ve çıktım.
O kafe self servis hizmet veren bir yerdi. Otururken kadının sipariş verdiğini görmedim. Kasa önünde sıraya giren kişileri izleyecek kadar etrafla ilgili değildim. Arkadaşımla buluşmak için beklerken gelen telefonla sıcacık kahvemi bırakmak istemediğimden "yürürken yudumlarım" diye kasa önüne gelerek görevliye "kahvemi paket yapar mısınız?" demiştim. İşte tam o sırada bana gözlerini dikerek bakan hanımefendiyi gördüm. Sırasını aldığımı düşündüm ve sonrasında yukarıda okuduğunuz satırları yaşadık.
Hanımefendiye göre garip olsam da nazik olmanın gariplik olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki günümüzde nazik insanlara neredeyse hasret kaldık. Her geçen daha çok kaba insanlarla karşılaşıyoruz. Bu sebeple nezaketten asla vazgeçmeyeceğim.
İşin bir de dijital nezaket kısmı var. Dijitalleşmeyle birlikte neredeyse bulunmaz hint kumaşına dönen nezaket, çevrimiçi ortamlarda yok denecek kadar az.
Başkalarına karşı nazik olmanın değiştirme gücüne inanıyorum. Belki de bazen size gülümseyen bir insan o an içinde bulunduğunuz ruh halinizi bile değiştirebilir.
Nezaketi fiziksel dünyada görsek de dijital dünyada da nezaket çok önemli. Fiziksel olarak hasta olan bir kişi için çiçek gönderemeyiz ama onu iyi hissettirebiliriz. Neden olmasın?
Dijital dünya, bazılarımız için yaşamın ta kendisi bazıları için bir yaşam çizgisi bazıları için de görünmez bağ kurduğu insanlar. Çevrimiçi yaşarken neden gerçek dünyada olduğu gibi karşımızdaki kişiye nezaket göstermeyelim?
Dijital nezakette neymiş? Nereden başlayacağıma emin değilim diyorsanız iyi hisleri paylaşabilmeniz için kısacık önerilerim.
Takip ettiğiniz kişilerin Instagram'ına destekleyici bir yorum bırakabilirsiniz.
Instagram'a iki kez dokunarak kalp (beğeni) yapmak neredeyse refleks haline geldi. Ya da akışı kaydırıp geçmek. Bir arkadaşınıza ya da ilgiyle takip ettiğiniz bir kişinin paylaşımını okuyup düşünceli bir şekilde bir yorumla yanıt verdiğinizde bu içeriği gördüğünüzü / yazdıklarını duyduğunuzu gösterebilirsiniz. Evet çevrimiçi dünyada çok fazla içerik olabiliyor. Bazen bir yorum bile insanı çok farklı hissettirebilir.
İçerik üretirken ya da içeriklere yorum bırakırken saygılı davranabilirsiniz.
Paylaşımlarımın altına tatsız yorumlar bırakılabiliyor. Eskiden bu yorumları silmezdim. Şimdi o kişi bana bu yorumu yazma hakkına sahipse ben de silme hakkına sahibim diyerek siliyorum. Oysa içeriklere yorum bırakırken nazik ve saygılı olmak zor değil.
Önyargısız olabiliriz.
Sosyal medya akışında içeriklerle karşımızdaki kişi hakkında varsayımlarda bulunmak çok kolay. İşin özünde sosyal statüsü ne olursa olsun karşımızda daima insan olduğunu unutmayalım. Hepimiz bu dünyada aynı haklara sahibiz. Kimsenin kimseyi yargılamaya hakkı yok. Hele gerçek dünyada tanımadığı biri için asla…
Değer vermek çok zor değil.
Nezaket, insana verilen değerin göstergesi diye sıklıkla ele alınır. Dijital dünyada, insanların hayatlarına bir bakış atarak bağlantı kurmak evet çok kolay. Bu bağlamda size değer verip yorum bırakan kişilerle iletişim kurmak ya da bir emoji bırakmak ya da beğeni yapmak zor olmamalı. Tabii ki uygun olmayan içerikler bunun dışında.
Başkalarına size nasıl davranılmasını istiyorsanız öyle davranın.
Evet, nezaket ve saygıyla içerik üretebiliriz. Dijital dünyada kitlenizi tanıyarak, iletişim kurmak çok önemlidir. Her şey farklı olabilir. Neden sosyal medyada da daha nazik olmayalım.
Unutmayın ki nezaket nezaketi doğurur. Nazik olmak hayatımızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Gerçek hayatta ve dijital dünyada nezaket aynı şekilde. En önemlisi, "dijital" dünyanın "gerçek" dünyadan farklı olmadığını hatırlamamız gerekiyor.
Nazik mesajlar aldığınız bir yıl olsun.
Yeşim Mutlu