Kimi hayaller vardır; suskun ama derin… Zamana konuşur, toprağa siner, taşla şekillenir. Yazımda paylaşacaklarım tam da böyle bir hayalin hikâyesi. Yazdıklarım gördüklerimden eksik kalacak biliyorum. Duygularını yüksek yaşayan bir kadınım. Hissettiklerimi bazen bir fotoğraf karesine sığdırırım, bazen bir yazıya. Umarım satır aralarımda duygularımın sessiz kelimelerini hissedersiniz.
Rodin'in heykelleri, Paris'in sisli sokaklarından Kıbrıs'ın altın ışığına doğru yola çıkarken, bir adamın hayali onlara rehber olur: Erbil Arkın.
Onun hikâyesi sadece bir iş insanının koleksiyonculuğu değil; sanata olan bağını büyütürken, Kıbrıs'ı da büyütmek istemesi… Rodin'i seçmesi tesadüf değil. Rodin, yüzeyin altını gösteren bir sanatçı. Erbil Arkın da o yüzeyin altına bakabilen bir vizyoner. Hayata ve sanata aynı mesafeden bakan biri: derin, sade ve anlamlı.
Onun için Rodin, bir sanatçıdan fazlası. Bir ruh mimarı, taşın içine zamanı hapseden bir bilge… Ve şimdi, o ruhun yansıması Kıbrıs'ta, Akdeniz'in göğsüne yerleşiyor.
Çocukluk yıllarında kurduğu o sessiz bağ; zamanla heykelle, Rodin'in hikâyeleriyle büyür.Her heykel, bir iç ses. Her kıvrım, bir yaşanmışlık. Erbil Arkın'ın iç sesi bize Doğu Akdeniz'in en kapsamlı Rodin Koleksiyonu'na Girne'ye çağırır. Çünkü sanat, duvarlar arasında değil, insanın içinde büyür.
Rodin bana konuştu- Erbil Arkın
"16 yaşındayken, düzenli olarak gittiğim Tate Gallery'de, Rodin'in anıtsal boyutlardaki The Kiss heykeli ile karşılaştım. Heykelin güzelliği ve ihtişamı karşısında büyülenmiştim. Bu karşılaşmanın ardından kütüphaneden kitaplar almaya ve Rodin'i araştırmaya başladım. Tate'te karşıma çıktığı ilk andan itibaren Rodin'in benimle konuştuğunu ve ruhuma çok derinden dokunduğunu hissettim. Auguste Rodin'i ve sanatını tanıdıkça ona karşı ilgim ve hayranlığım artarak devam etti."
2017'de (ARUCAD) Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi'nin açılışı nedeniyle ilk kez koleksiyonumu sergilemeye karar verdiğimde amacım hem üniversitenin tanıtımına hem de Kuzey Kıbrıs'ta köklü bir sanat ortamı oluşmasına katkıda bulunmak için Rodin'i paylaşıma açmaktı. Heykeller sergilenirken gençlerden, öğrencilerden ve sanat meraklılarından öylesine güzel geri bildirimler geldi ki, Rodin'in gençliğimde beni etkileyen gücünün etrafımdakileri de sardığını gördüm. Bu benim için olağanüstü bir deneyim olmuştu. On altı yaşında bir delikanlıyken bana konuşan Rodin, altmış altı yaşına geldiğimde de benimle konuşmaya devam ediyordu...
Hayatım bir rüya gibi başlamadı ama kurduğum hayalleri gerçeğe dönüştürmek adına varımı yoğumu ortaya koyarak onu bir rüyaya çevirmeyi başardığımı söyleyebilirim. Hayallerinizi ancak sizler gerçeğe dönüştürebilirsiniz. Hayal etmekten asla vazgeçmeyin..."
Rodin Kıbrıs'ta Neye Dönüşüyor?
Sergi salonunda sessizlik var. Ama bu sessizlik, alışıldık türden değil. Heykeller konuşuyor. Işıkla, gölgelerle, dokuyla… Koleksiyonu izlerken herkesten farklı bir yöne ilerliyorum. Kalabalıklar da kaybolmak benim en sevdiğim özelliğim. Tam o anda "Meditation" karşımda.
Bir rivayete göre; insanlar bir zamanlar dağların zirvesinde sessizce bekler, güneşe dönüp içlerinden geleni mırıldanırlarmış. Anlamını bilmedikleri sözlerle görünmeyen güçlere seslenir, yürekleriyle dua ederlermiş. İçlerinden biri taşın üstünde oturup, kalabalığın içinde sessizliği seçermiş. Bir şey bilmeden, ama her şeyi hissederek bakarmış gökyüzüne. İçinde kıpırtısını bile tanımadığı bir duyguyla… Ve bir anda, görünmez bir güç onu sararmış. Rodin'in Meditation'u izlerken bu hissi yaşıyorum. Bir taşın üstünde, güneşe bakan…
Rodin'in eserlerini izlerken herkes farklı bir duyguyu yaşıyor. Koleksiyon, izleyiciyi pasif bir konuma yerleştirmiyor; içine çekiyor. Her eser, bir davet. Duygulara, geçmişe, insan olmaya dair bir çağrı sunuyor.
"Sanatın doğabilmesi için, sanatçı öncelikle o ateşi yakabilecek bir kıvılcım yaratmalı ve yarattığı bu ateş tarafından yutulmaya hazır olmalıdır." Auguste Rodin
Rodin Neden Kıbrıs'ta?
"Rodin neden Kıbrıs'ta?" sorusu, yüzeyde bir şaşkınlık barındırsa da, cevabı derinlerde saklı: Kıbrıs, tarih boyunca çok dilli, çok kültürlü, çok katmanlı bir ada. Heykeller, burada farklı konuşur. Paris'te dokunaklı olan, Kıbrıs'ta içli olur. Bronz, burada daha sıcak; daha canlıdır. "Öpücük", Girne'nin rüzgârında başka soluklanır.
Rodin'in Kıbrıs'a gelişi, uluslararası sanat dilinde yeni bir sayfa. Kültürel diplomasinin en zarif haliyle yazıldığı bir anlatı. Sanat birleştirir; çünkü heykel, dilden bağımsızdır. Herkes anlar. Rodin, burada barışı anlatıyor. Direnişi… Sevgiyi, kaybı, zamanı… Kıbrıs'ın karmaşık tarihine bir ayna tutuyor. Geçmişle geleceği bir araya getiriyor. Ve bunu sadece bronzla değil, duyguyla yapıyor.
Geleceğe Kazınan Bir Miras
Bu koleksiyon burada yüzyıllarca kalacak. Sadece bugünü değil, yarını da besleyecek. ARUCAD eğitim programlarıyla, kültürel etkileşimle, Kıbrıs'ın sanat iklimine yeni bir soluk getirecek. Belki bir gün, buradan ilham alan genç bir heykeltıraş Rodin'in izini sürdürecek.
Erbil Arkın'ın hayali artık yalnız değil.
"Rodin'i Kıbrıs'a getirmedim. Aslında onun hep burada olduğunu fark ettim." Sanat, bazen sessizdir. Ama doğru yerde, doğru zamanda yankısı ömür boyu sürer. Rodin artık burada… Ve Kıbrıs, onunla yeniden şekilleniyor.
Duygularım kelimelere sığmayabilir demiştim sizlere. Rüzgârla fısıldasın yazdıklarım. Hayaller, zamanla sabredersek, gerçeğin en derin haline dönüşür. Bir sanatçının tutkusu nasıl ölümsüz oluyorsa, bir koleksiyonerin hayali de öyle yankılanır Kıbrıs'ta, Akdeniz'in kalbinde, taşın sessizliğinde…
Hayal kurmak cesaret ister. Ama o hayali sanatla paylaşmak, gerçek bir tutkudur.
Yeşim Mutlu
YSM'in notu: Erbil Arkın'ın 2005 yılından bu yana yeni eserler eklemeye devam ettiği; Rodin'in başyapıtları arasında yer alan The Kiss (Öpücük), Eternal Spring (Sonsuz Bahar) ve Falling Man (Düşen Adam) gibi eserlerin yer aldığı koleksiyon, Girne'deki The Arkın Rodin Collection Gallery'de kalıcı olarak sergileniyor. Dante'nin İlahi Komedya eserinin "Inferno" bölümünden esinlenerek yaratılan The Gates of Hell (Cehennem Kapıları) eserini oluşturan bazı heykeller de koleksiyonun dikkat çeken parçaları arasında. The Clock Tower binasında yer alan galeri ücretsiz olarak ziyarete açık.