Şifalı sorular yazı dizisi: Bilinçaltı

Merhaba Yasemin Hanım, size sormak istediğim soru kendimle ilgili. Çoğu zaman beni saçma sapan düşüncelerimin yönettiğini fark ediyorum. Engel olamadığım bir takım gereksiz tepkilere giriyor ve bunun sonucunda da kendi hayatım üzerinde hiç etkim yokmuş gibi hissediyorum. Lütfen bana bu konuda yardım eder misiniz?

Merhaba canım benim. Öncelikle köşemize soruların ile destek verdiğin için ve beni takip ettiğin için teşekkür ederim. Şimdi senin sorduğun bu soruya bir soruyla karşılık vermek ve sana bir FARKINDALIK kazandırmak isterim. Saçma olduğunu bildiğin bu düşüncelerin seni yönetmesine neden izin veriyorsun? Zihninde oluşan ve seni olmak istemediğinduruma sokup tepkilerini yöneten durum düşüncelerin değil o düşüncelerin sana yüklediği duygular olabilir mi? Bu güzel bir soru ve önemli bir sorun. Hepimiz hayatımızın genelinde kafamızın içinde dönüp duran o dırdırcı sese kendimizi kaptırırız. Bu konuda yalnız değilsin. Zihin hiç susmaz ve sürekli bir şey üretir. Önemli olan zihninden gelip geçen düşüncelerin sana ne yaptığının farkında olmaktır. Ve seni bu farkındalığın için tebrik ediyorum. Şimdi bu düşüncelerin farkında olduğuna göre onlara patronun kim olduğunu göstereceğine ve artık bu saçmalıklarla hayatını zorlaştırmaktan vazgeçtiğine söz vererek kendine bir iyilik yapmanı istiyorum. İnan her şey harika olacak.

Patron kim?

Bilimsel ve teknik jargonlar kullanmadan bu konuyu basitçe anlatmaya çalışayım. Genel anlamda zihin senin kafanın içinde kendin ile yürüttüğün konuşmalardır. Bu alana başka hiç kimse ulaşamaz, dokunamaz. Sadece dışarıya ilettiklerini insanlar bilirler. Yani anlayacağın senin zihin yapın sana özeldir. Teknik anlamda ise zihin yaşadığın, öğrendiğin her şeyin geçmişle olan bağlantılarını bilinçli olarak kafanda saklamana yarayan bellektir. Koyu renkli alanı farkında olarak oku…Bilinçli olmayan bilinçaltı uyarıları, üst bilincin mantıklı komutları ile buluşur ve duygular aracılığı ile zihnine ulaşır. Bu andan itibaren davranış, konuşma ve tepkiler ile hayatımızı yönetir. Bu konu oldukça derin ve teknik gibi görünüyor olabilir. Biz teknik tarafı ile değil daha anlaşılır ve işimize yarayan kısmı ile ilgilenelim.

Zihin kime karşı sorumludur yani patron kimdir? Zihin bilinçaltı dediğimiz merkezi bir ağa bağlı olarak çalışır. Patron sensin elbette. Fakat senin kendini işlevsel bir şekilde hayatta tutabilmen için belli bir sistem tarafından yönetiliyor ya da yönlendiriliyor olman gerekir. Bilinçaltı çok büyüktür ve henüz tam olarak bilinemeyen esrarengiz bir yapıya sahiptir. Senin paralel evrenin olarak nitelendirebiliriz bu yapıyı. Tüm gerçekliğin ve gerçek olmayan alanın bu paralel evrende saklanır ve depolanır. Ata yadigarı travmaların, inançların, kodların, bağışıklık sistemin, genlerin, anıların, öğrendiklerin, hayallerin, arzuların, diğer kişilik özelliklerin yani bilinçaltı milyonlarca yıldır öğrenilmiş her türlü bilginin depolandığı bir sistem bulutu, evrensel bir bellek gibidir. Zaman, mekan algısı yoktur. Oldukça ilkel olan bu yapı belli bir sistemle ilerler. Bu sistem akıl ve mantık yürütmez. Yıllar boyu belki atalarından bu zamana kadar edinmiş olduğun tüm bilgi ve deneyimler bilinçaltının derinliklerinde vücut bulur. Arşivlenir ve gerektiğinde duyguların ve zihinsel sesin ile ortaya çıkıverir.

İşte durum bu şekilde olunca, hayatında bilinçaltında yer alan bir takım inanç kalıpları olaylar, durumlar ve tetikleyiciler karşısında düşünceler üretir ve o düşünceler yaşadığın durum karşısında seni belli bir duyguya yönlendirir. Duygularını yönetebilmen koşullarına, çevrene, inanç kalıplarına ve kendinle olan ilişkilerine bağlıdır. Duyguların davranışlarını tetikler. Davranışların ise bu hayattaki sosyal ilişkilerini ve şartlarının oluşturur. Eğer tepkilerini, duygularını ve düşüncelerini yönetmek istiyorsan bu konuda kendini geliştirecek bir takım aktiviteler, egzersizler yapabilir ya da eğitimler alabilirsin. Bu konuda sana destek olmaktan mutluluk duyarız çünkü ancak "Birlikte iyi olabiliriz."

Unutma canım benim farkında olursan hayatına en büyük şifa sensin.

Sevgiyle kal…

Yasemin