Yasemin Gazanker

Şifalı Sorular Yazı Dizisi: Aşk mı, Alışkanlık mı?

13.06.2025 01:14
Haber Detay Image

Soru:

Merhaba Yasemin Hanım, eşimle aramızda sürekli mesafe var, duygusal olarak çok uzaklaştık. Ne konuşsak tartışmaya dönüşüyor. Onu hâlâ seviyor muyum, yoksa sadece alışkanlık mı bilmiyorum. Yasemin Hanım, böyle bir durumda kendimi nasıl netleştirebilirim?

Cevap:

Canımın içi,

Bu soruyu okuduğumda önce bir iç çektim. Çünkü biliyorum…

Bazen bir ilişkide fiziksel olarak yan yana olmak, tamamen kalpten bağlı olduğumuz anlamına gelmiyor.

Aynı evin içinde birbirine kilometrelerce uzakta hisseden ne çok çift var.

Sen de bu duygunun tam ortasında duruyorsun şu an.

"Onu hâlâ seviyor muyum, yoksa sadece alışkanlık mı?" diyorsun ya…

İşte bu soru, içinde çok derin bir "kendine bakış" barındırıyor.

Çünkü bu, sadece eşinle arandaki bağa değil, aynı zamanda kendinle kurduğun ilişkiye dair de bir fark ediş aslında.

Belki uzun zamandır görmezden geldiklerin, içinde sessizce büyüyen kırgınlıkların, duyamadığın özlemlerin var.

Ve şimdi, yüreğin usulca fısıldıyor:

"Ben artık hissetmek istiyorum. Gerçekten hissetmek…"

Sorunun altında yatan sessiz haykırışı duydum: "Ben hâlâ seviyor muyum, yoksa sadece alıştım mı?"

Ne kadar tanıdık, ne kadar insanî bir sorgulama…

Çünkü aslında sen, kalbinin artık neyi hissettiğini değil; neyi hissetmemeyi öğrendiğini fark etmeye çalışıyorsun.

Duygusal uzaklık, bir anda olmaz canım. İki kişi bir ilişkide önce konuşmayı bırakır, sonra duymayı, sonra da duymayı istemeyi... Ve farkında olmadan araya giren o görünmez mesafe büyür büyür…

Sen bir şey söylersin, o başka bir şey duyar.

O bir şey anlatır, sen içinde bir boşluk hissedersin.

Bu boşluk işte, en çok "Sevgim bitti mi?" dediğin yerde görünür olur.

Ama gel birlikte biraz derinleşelim seninle olur mu?

Şimdi senden şunu rica ediyorum:

Gözlerini kapa ve ilişkinizin ilk zamanlarını hatırla.

Birlikte güldüğünüz bir an, birlikte sustuğunuz bir an…

Onun yüzünü izlediğin o sessiz, küçük an…

O zaman içindeki kadın ne hissediyordu? O his hâlâ sende var mı, yoksa bastırılmış mı?

Çünkü aşk, sadece ilk zamanki heyecanda değil, alışkanlıkla gelen huzurda da yaşar. Ama eğer huzur yerini kırgın bir sessizliğe bıraktıysa, orada konuşulmamış, anlaşılmamış çok şey birikmiştir.

Şimdi sana bazı sorular bırakıyorum, bu sorularla baş başa kal lütfen:

  • Onunla aynı evde olmaktan keyif alıyor musun, yoksa sadece idare mi ediyorsun?
  • Yanında kendin olabiliyor musun, yoksa sürekli tetikte misin?
  • Birlikte sessiz kaldığınızda, o sessizlik seni rahatlatıyor mu, yoksa geriyor mu?
  • Sence o seni görüyor mu, yoksa sadece "varlığını" mı biliyor?
  • Ve en önemlisi… Sen bu ilişkide kendini yaşıyor musun, yoksa sadece tüketiyor musun?

Eğer bu sorular seni biraz sarsıyorsa, bil ki bu kötü bir şey değil.

Bu bir uyanış, bu bir farkındalık.

Çünkü bazen sevmeye devam ediyoruz ama sevdiğimiz kişiyle kurduğumuz bağ, artık daha çok eski versiyonumuza hitap ediyor.

Şimdiki halimiz başka bir dil, başka bir derinlik arıyor.

İşte orada ilişki dönüşmeli.

Senin duyguların da… Senin beklentilerin de…

Belki sevmeye devam ediyorsun ama eski şekilde değil.

Belki hâlâ bağ var ama artık başka bir tür yakınlık istiyor.

Ve belki bu bağ, dönüşmek ya da şefkatle bırakılmak istiyor.

Son olarak sana minik bir önerim var:

Her gün kendine 10 dakika ayır ve kendine şunu sor:

"Ben bu ilişkide nasıl bir kadın olmak istiyorum?"

Ve sonra:

"Şu an bu ilişkide nasıl bir kadın oluyorum?"

Aradaki fark, seni ya yeniden sevmenin kıyısına götürecek ya da özgürleşmenin…

Ve buradan ne sonuç çıkarsa çıksın, unutma canım…

Senin yolculuğun, senin kalbinin doğrusu üzerine kurulmalı.

Sevgiyi seçmek bazen gitmek, bazen kalmak, bazen de onu yeniden kurgulamaktır.

Sen hangi yolu seçersen seç, kalbinin o kadife sesini duymayı sakın unutma.

Sevgiyle,

Farkında ol, farklı ol.

Yasemin Gazanker

www.yasemingazanker.com

Yazarın Tüm Yazıları

title