Âsûde: sükûnetin güzel ifadesi
Walaa Biçer
Hayat telaşı, koşuşturması bizi hep meşgul ve tedirgin bırakıyor; iş, sosyal ilişkiler, sorumluklar derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Bu hengâmede kaybolmuş oluyoruz. Rahatımız, huzurumuz ve âsûdemiz kaçıyor.
Âsûde, Farsça bir kelime… Sözlüklere göre: sıkıntı ve üzüntülerden uzak, rahat, huzurlu, sakin sessiz anlamına gelir.
Âsûde, iç huzurunu ve dinginliğini temsil eder. Âsûde-dil gönlü rahat olana söyleniyor. Bu kelimeyi duyduğunuzda belki de aklımıza ilk gelen akan bir dere, huzurlu bir bahçe veya sakin bir göl olur. Âsûde olan yerler genellikle kalabalıktan uzak, doğayla iç içe ve sessizdir. Bu yerlerde zaman yavaşlar, düşünceler durulur ve ruh dinlenir.
Ne yazık ki, şehirler geliştikçe doğal anlar azalır ve insanlar daha çok stresle başa çıkmak zorunda kalıyor ve âsûdelik yer bulmak zorlaşıyor. Ama unutmayalım ki huzur mekânla bağlı değil, insanın kendinle bağlı olan bir şeydir. Âsûdeği kimisi kitap okumak, kimisi hobi edinmek kimisi de sevdiği kişiyle değerli vakit geçirmekle bulur. Herkes kendi iç huzurunu kendi kendine bulmalı.
Bakarsak, Âsûde kelimesi bize çok önemli bir şey hatırlatıyor. Hayatın koşturmacası arasında zaman zaman durup etrafımıza bakmalı, içsel huzurumuzu ve dinginliğimizi korumalıyız. Belki de biraz sessizlik, biraz doğayla iç içe olmak bize iyi gelir. Âsûdeği bulmak, belki de içimizdeki karmaşayı, stresi ve endişeyi bir kenara bırakarak gerçek mutluluğu bulmamıza yardımcı olacaktır.
Unutmayalım ki, Âsûde olmak bir tercih meselesidir. Zihnimizi ve ruhumuzu dinlendirerek hayatın güzelliklerini daha net görebilir, daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürebiliriz.
Şairimizin sevdalısına dediği gibi:
Asudeyim gözlerine bakarken
Duymaz mısın?
Sende atan kalp atışlarımı…
Hayatında Âsûdesi olan kimse huzuru bulmuştur demek. Herkesin Âsûdeliğini bulmak dileğiyle.