Karnemiz
Veysi Akay
2022-2023 eğitim –öğretim yılının sonuna geldiğimiz bu hafta aynı zamanda gençlerimizin önünde duran zorlu YKS sınavlarının da yapılacağı bir hafta olacak. İlköğretim ve lise düzeyinde yaklaşık 19 milyon, üniversite düzeyinde 10 milyona yakın öğrencinin yılsonunu getirdiği bu hafta eğitim konusunun ülkenin ana gündemine ne oranda ve hangi bağlamda geldiği ise mahzun bir şekilde ortada durmaktadır.
Her şeyin eğitimle başladığı tüm diğer unsurların eğitim temelinde anlamlı olduğu güzellemelerini hep duymamıza rağmen ne yazık ki bu eğitim döneminde de yapısal ve esasa yönelik çalışmalara girilmeden dönemin sonuna geldik. Ekonomik sıkıntıların tüm toplum kesimlerini etkilediği, büyük ve yıkıcı bir deprem yaşadığımız bu yıl aynı zamanda yorucu ve boğucu geçen bir genel seçim dönemi de yaşadık. Toplum olarak aslında tüm konjektörel durumlara rağmen eğitim, öğretimden asla vazgeçmememiz gerektiğini söylememize rağmen uygulamada ne yazık ki her zaman bir şekilde sebeplere zaman zaman ise sebeplere dahi gerek duymadan bu temel gündemimizi geriye atıyoruz.
Pandemi tecrübesini yeni atlatmış bir toplum olarak dönemsel olarak çıkan veya çıkacak diğer başka nedenlere takılmadan gençlerimizi yani geleceğimizi düşünmeli ve topyekûn bir bakış açısı ile tüm hane halklarını ilgilendiren bu gündemimizi her zaman diri tutmalıyız. Hız, haz ve iştahla gündemleri sürekli değişen bir yakın geçmişi geride bırakırken toplumdan seçimle onay almış yeni bir yönetim kadrosunun işbaşı yaptığı bu zamanda beklentilerimizi de kısa maddelerle ifade etmek istiyorum
*Müfredat ile ilgili sadeleştirme başta olmak üzere güncelleştirme çalışmalarını başlatmak.
*Eğitimin ana taşıyıcısı olan öğretmenlerin başta meslek onuru ve vakarını tesis edecek tam teşekküllü bir öğretmenlik meslek yasası çıkartmak.
*Eğitim yöneticilerinin sınav şartları ile meslekte yükselme ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini sağlamak.
* Ağır bir soruna dönüşmüş olan lise eğitimine esaslı bir neşter vurmak (zorunlu olmadan çıkarma - 4 yıldan 3 yıla indirme vb )
* 1 milyona yaklaşan açık liseli meselesine çözüm bulmak
*Anaokullarının fiziki ve teknik altyapısını hazır hale getirip 5 ve 6 yaş grubunu kademeli olarak zorunlu hale getirmek.
*2015 yılında kamudaki eğitim alanını da olumlu etkileyip değişim ve dönüşüme öncülük eden çalışmaları başlatan yeni Meb yönetiminden yeniden özel öğretim kurumlarını destekleyecek bazı olumlu adımları atmasını beklemek.
*Ücretsiz dağıtılan ders ve yardımcı kaynak israfına son vermek.Bu kaynakların etkin kullanımı için gerekli çalışmaları yapmak.
*Sınav ve ölçeme değerlendirme unsurlarını, LGS ve Yks sınavlarını ve sınav sonuçlarına göre şekillenen okul eko-sistemini (nitelikli okul ,proje okulu, yerel yerleştirme ile girilen okul vb), yeniden tasarımlamak.
*Küresel bir köye dönen çağımızın iletişimi ve dünya entegrasyonu için; yerlerde dolaşan yabancı diller sorunumuzu gündemimizin ön kısmına çıkartmak.
*Eğitimin sadece sınıflardan ve anfilerden ibaret olmadığını siyasetten ekonomiye, tarımdan sağlığa, evden sokağa hayatın her alanında ve her zaman diliminde yaşayan bir süreç olduğu gerçeğini tüm paydaşlara dikkatle göstermek.
*Sağlıklı, mutlu, müreffeh bir ülke ve bu ülkenin seçkin yurttaşları olmak için bir bütün halinde yeni bir iklim oluşturmanın zorunlu olduğunu, aksi halde yapılan geçici ve lokal düzenlemelerle mehteran ritmi ölçeğinde ilerleyebileceğimizi en üst yetkiliden en alt kesime kadar tüm vatandaşlarımıza bir yurttaşlık bilinci çerçevesinde göstermek.
* Bu ve buna benzer maddeleri daha çok ve kapsamlı olarak arttırabiliriz. Yeni yazılarımızda tek tek bu maddeleri ele alacak görüş ve önerilerimi paylaşacağım.
Yeni kabinenin göreve başladığı bu haftada Milli Eğitim Bakanlığına gelen Sayın Yusuf Tekin Hocaya ve yakın çalışma arkadaşlarına başarı dileklerimi ifade ederken, müsteşarlık döneminde yaptığı önemli ve başarılı çalışmalarını gözlemlemiş biri olarak sahip olduğu tecrübe ve irade dolayısıyla derde derman olacak düzenlemelere imza atacağını düşünüyorum.
20 yılı aşan Ak parti iktidarlarında en fazla değişen bakanlığın MEB olduğu (9 bakan – Ort. Bakanlık süresi 2 yıl) dikkate alındığında işlerin çokta istenilen düzeyde olmadığı ortadadır. Müktesebatı, tecrübesi ve birikimi ile Sayın Bakanın efsane bir bakanlık dönemi geçirmesi hepimizin ortak duygusu olacaktır. Zaman ve zeminin buna çokta uygun olduğunu ve ilk hafta itibarı ile işe öğretmenlerden başlayarak 1 milyonu aşan meslektaşlarımızdan olumlu onay almış olması Milli Eğitim için son derece kıymetli bir avantaj olarak görülmelidir.
Bu hafta karnelerini alan tüm öğrencilerimiz ve onları yetiştiren öğretmen arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Hafta sonu yapılacak YKS sınavlarına girecek öğrencilerimizde başarılar diliyorum.
VEYSİ AKAY
15.06.2023