bir hayat felsefesi olarak minimalizm

evimiz kullanmadığımız eşyalar ile, gardrobumuz modası geçmiş ve bir daha asla kullanmayacağımız kıyafetler ile, mutfağımız üzerini örümcek ağları kaplamış mutfak eşyaları ile ve etrafımız gereksiz insanlar ile dolu. bu gereksizliklerin hayatımızda direkt olarak negatif bir etkisini görmediğimiz için, bunlardan kurtulmaya üşeniyoruz. minimal yaşam felsefesi bize hayatımızda sadece önemli ve gerekli şeyleri tutup, diğerlerinden kurtulmayı öğütlüyor.

daha az kıyafet

çoğu kişi iyi giyinmek ile çok kıyafete sahip olmanın arasında çok yüksek pozitif bir korelasyon olduğunu düşünür. halbuki kaç kıyafetimizin olduğu iyi giyinip giyinmediğimiz ile doğrudan ilişkili değildir. iyi giyinmek şu anda giydiğiniz kıyafet ile ilgilidir. evdeki dolabınızda kaç tane kıyafetiniz olduğu ise tamamen farklı bir konudur. hepimiz çevremizdeki insaların iyi giyinip giyinmedikleri hakkında bir fikre sahibiz fakat hangisinin dolabında daha fazla kıyafeti olduğunu bilmeyiz. ve eğer bir kişi her gün aynı kıyafeti giymiyorsa hangi sıklıkla değişik kıyafet giydiğini fark etmeyiz. bu nedenle bir tane iyi gömler yerine 2 tane orta gömlek almak iyi bir fikir değildir.

dolapların en büyük problemi her sezon yeni kıyafetler alıp dolaba koymamız, buna karşılık dolaptan giymediğimiz kıyafetlerimizi çıkarmamızdır. dolabınızı açın ve bir sene boyunca giymediğiniz her şeyi çıkarın. Bir kıyafeti bir sene boyunca giymediyseniz bundan sonra %98 ihtimalle bir daha giymeyecekseniz. %2'lik ihtimal ise onunun dolabınızda yer kaplamasına değmez. fazla kıyafetlerinizden kurtulmak dolabınızı ferahlatacak, köşe bucakta varlığını bile unuttuğunuz kimi kıyafetlerinize ulaşmanızı sağlayacaktır. inanın fazla kıyafetlerinizden kurtulduğunuzda iyi giyinimizden hiçbir şey kaybetmeyeceksiniz.

daha az mutfak eşyası

insanlar daha iyi mutfak aletleri satın almanın onları daha iyi bir aşçı yapacağını düşünürler. bunun sebebi belki mutfak eşyası satan dükkanların çok albenili olması veya yemek programlarındaki aşçıların en son model mutfak aletleri kullanması olabilir. fakat gerçek bir aşçının gerçek mutfağına girdiğinizde orada sadece ihtiyacı olan eşyaları görürüz.

herkesin mutfağında bir anlık heyecan ile satın alınıp en fazla 1 ay kullanılmış aletler olduğuna eminim. bunların en tipik örneği katı meyve sıkacaklarıdır. kompleks kahve makineleri, buharda pişiriciler, waffle makinesi, hamur yapma makinesi, ekmek yapma makinesi ve daha bir çoğu. inanın iyi yemekler yapabilmek için bir tencereden fazlasına ihtiyacınız yok.

daha az hatıra eşya

geçirdiğimiz güzel zamanları bir şekilde saklama eğilimindeyiz. örneğin güzel bir tatil geçirdik, buradaki mutlu anıları bir şekilde saklamak isteriz. uçak biletleri, şehir haritaları, otel broşürleri, müze kartları hatta otobüs biletleri. sevdiği kişilerle yediği şekerin kabuklarını hatıra olarak saklayanları biliyorum. çöp evler nasıl oluyor dersiniz? bu saklama dürtüsünü kontrol edemeyip her bir şeyi saklayarak oluyor. yapacağımız şey zaman zaman hatıra kutusunu kontrol edip gerçekten "hatıra" olanlar dışındakileri göndermek olmalıdır.

daha az banka hesabı

bankaların kredi kartı satarken kullandıkları taktik genelde "bir kenarda dursun, siz kullanmadıkça bir zararı olmaz"dır. fakat yeni bir banka kartı demek cüzdanınızın biraz daha ağırlaşması, bankaların -artık müşteri olduğunuz için- sizi maille, telefonla veya sms ile sürekli taciz etmesi ve belki ileriki dönemde karşınıza gelmesi muhtemel bir borç demektir. banka hesabı kapatmak açmaktan çok daha zor olduğu için bir kere hesap açıldı mı sittin sene kapatmayız. aslında normal bir kullanıcının 1 banka hesabı ile 1 kredi kartından fazlasına ihtiyacı yoktur. kullanmadığımız banka hesapları ve kredi kartlarını üşenmeyip kapatırsak kafamızı gerçekten rahatlatmış olacağız.

daha az e-bülten

her akşam işten çıkmadan mail kutumuzu boşlattığımız halde sabah geldiğimizde onu ağzına kadar dolmuş şekilde buluruz. bunların en az yarısı bilerek veya bilmeden üye olduğumuz bültenlerden oluşur. aslında bir mail üyeliğinden çıkmak, mailin altında "çıkış yapmak için tıklayın" vb. türdeki linkine tıklamak kadar kolaydır. fakat "delete" tuşuna basmak bu linki bulup, buna tıklamaktan daha dolay olduğu için her sabah bu mailler için bir çok kere "delete" tuşuna basarız. halbuki tek bir kere bu üyeliklerden çıksak her sabah taciz eden maillerden sonsuza kadar kurtulacağız.

daha az insan

telefon rehberimiz, sosyal medya hesaplarımız veya etrafımız aslında görüşmediğimiz, görüşmek istemediğimiz insanlarla dolu. bu gerekiz kişiler yüzünden bizim için önemli kişileri belki de kaçırıyoruz. mesela facebook'ta gereksiz bir sürü insanın paylaşımlarını gördüğümüz için aslında takip etmek istediklerimiz arada kaynıyor olabilir. buralarda temizlik yapmak çok daha kolay. telefon rehberinizden ve sosyal medya hesaplarınızdan gereksiz kişileri silin. emin olun rahatlamış hissedeceksiniz.

minimalizm kampı

bu adımları yapmak hayatınızda radikal bir değişim gibi geliyor ve sizi korkutuyor olabilir. o halde size önerim her gün küçük bir adımla minimalizme sizi yaklaştıracak olan 30 günlük minimalizm kampını uygulamanızdır. 30 günün sonunda hayatınızda rahatlamış olmak dışında hiçbir şeyin değişmediğini ve kurtulduğunuz şeylere gerçekten hiç ihtiyacınız olmadığı fark edeceksiniz.