Yapay zekâ riskleri nelerdir?

Günümüzde yapay zekâyı yaşamın her alanında kullanmaya başladık. Bu yoğun ve hızlı kullanım beraberinde birtakım endişeleri de getirdi. Yapay zekâyı kullanıyoruz. Ancak bu konuda ne kadar bilgi sahibiyiz ve risklerini gerçekten biliyor muyuz? Bu soru gerek akademide gerekse sektörel çalışmalarda sıklıkla tartışılıyor.

Yapay Zekâ ve İletişim adlı kitabımda detayları ile aktardığım üzere; yapay zekâ riski denildiğinde akla sadece yapay zekâlı robotların insanların yerini alması ve insan iş gücüne olan ihtiyacın azalması, bireylerin meslek tercih alanlarının sınırlandırılması anlamına gelmemektedir. Yapay zekâlı robotlar kendilerini programlayabildikleri ve her geçen yıl iyileştirilerek teknik ve fonksiyonel özellikleri artırıldıkça, yapay zekâlı makinelerin insanları alt etme riski büyümektedir. Dar yapay zekâ döneminden süper yapay zekâ dönemine geçildiğinde bu durumun etkilerinin daha şiddetli olarak hissedileceğini öngörebiliriz.

Her ne kadar birçok alanda yapay zekâyı, yapay zekâ tabanlı uygulamaları kullansak da yapay zekânın bir sınırı olduğu bilinmeli. Tüketicilerle yakın bağlar kurulması gereken, insan ilişkilerinin kritik önem arz ettiği meslek alanlarında talep ve ihtiyacın istenen düzeyde karşılanamamasına neden olabilmektedir. Bu nedenle insan-makine etkileşimi, yapay zekâyı etkin yönetmek yapay zekâ risklerini indirgemek açısından önem teşkil ediyor.