İletişim eğitiminde yapay zekânın rolü

Yapay zekâ teknolojileri eğitimde yeni yönelimlere, ders müfredatlarının ve içeriklerinin yeniden düzenlenmesine neden oluyor. İnterdisipliner, teknoloji ile ilişkili ve bilişim sistemleri, yeni iletişim teknolojileri, sosyoloji, psikoloji gibi farklı bilim dallarından etkilenen bir alan olan iletişim bilimleri, yapay zekâ teknolojileri ile dönüşmeye başladı. Bu süreçte üniversitelerin gerek lisans gerekse lisansüstü programlarında yapay zekâ derslerinin sayısı artmaya başladı. Yapay zekâ; tezlerde, araştırma projelerinde ve markaların reklam, halkla ilişkiler ve sosyal sorumluluk kampanyalarında kullanılan temel iletişim araçları arasındaki yerini aldı. Makine zekâsının insan zekâsı ile bütünleştirilmesiyle ortaya çıkarılan yapay zekâ kampanyaları, insansı yapay zekâ robotları ile oluşturulan projeler, metinler, içerikler giderek artıyor.

İletişim bilimleri, eğitim sürecinde çağın gerekliliklerine uyum sağlayarak düzenli olarak yeniliklere ve güncellemelere ihtiyaç duyan alanların başında yer alıyor. Bu anlamda, yapay zekâ teknolojileri daha inovatif ve yaratıcı reklam, halkla ilişkiler, sosyal sorumluluk kampanyaları ve kurumsal kimlik veya ambalaj tasarımlarının hazırlanmasından daha hızlı ve pratik metin yazımına ve içerik üretimine varıncaya kadar birçok alana yayılıyor. Bu nedenle, iletişim fakültelerinde yapay zekâ pazarlaması, yapay zekâ reklamcılığı, yapay zekâve medya gibi yapay zekâ tabanlı derslerin okutulması şaşırtıcı bir sonuç olmayacaktır.