Dijital zekanın önemi artıyor
Doç. Dr. Sevgi Kavut
Dijital zeka, dijital iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte hepimizin ihtiyaç duyduğu zeka türlerinden biridir. Dijital vatandaşlık kimliği, ekran zaman yönetimi, siber zorbalık yönetimi, siber güvenlik yönetimi, gizlilik yönetimi, eleştirel düşünme, dijital ayak izleri, dijital empati olmak üzere sekiz alt bileşen ile tanımlanan dijital zeka, kullanıcıların dijital ortamlarda veya sosyal medya platformlarında, internette bir sorunla, olayla karşılaştıklarından verdikleri tepkiler, olaylara yaklaşımları, sağduyuları gibi sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerinin bir bileşeni olarak açıklanmaktadır.
Sosyal medya ortamları akran baskısı ve siber zorbalığa, bu ortamlarda paylaşılan içerikler, fotoğraflar ve videolar onur kırıcı ve hatta hakarete varan boyutta eleştirilere ve yorumlara açık bir platformdur. Bu durumlarla karşılaşan bireyler dijital zeka düzeylerine bağlı olarak çok farklı değerlendirmeler yapabilmektedir. Dijital zekası düşük olan bireyler, herhangi bir olumsuz sözcükten, yorumdan ciddi boyutta etkilenebilirken dijital zekası yüksek bireyler, eleştirel düşünme yeteneği ve dijital empati becerileri sayesinde olumsuzluk teşkil eden süreçleri daha kolay yönetebilmektedir.
İnternette alışveriş yaparken, arama motorlarında dolaşırken, sosyal medya uygulamalarındaki kişisel profiller ve dijital kimlikler aracılığıyla yaptığımız paylaşımlar, yorumlar, videolar, beğeniler ile her birimiz dijital ayak izleri bırakıyoruz. Bu dijital ayak izleri kullanıcıların kim oldukları, kişilikleri ve dijital vatandaşlık kimlikleri ile ilgili bilgilere erişimi kolaylaştırıyor. Yeni iletişim teknolojilerinin birçok avantajı bulunmakla birlikte sistemde halen gizlilik ve güvenlik açıkları bulunuyor. Siber saldırılara karşı koruma, kişisel bilgilerin gizliliği, mahremiyet nedenleriyle bu ortamları kullanırken eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısıyla, bilinçli dijital kullanıcılar olmak büyük önem taşıyor.
Dijital zekaya ve dijital zeka becerilerine olan ihtiyacın her geçen gün arttığı günümüz modern ve dijital toplumunda bireylerin ekran karşısında geçirdikleri sürelerin bir sınırının ve kontrolünün bulunması gerekiyor. Bu noktada, dijital zekası yüksek olan bireyler, iletişim araçlarını çok boyutlu değerlendirebilmekte, dijital teknolojilerin avantajları ve dezavantajları doğrultusunda sistematik ve kontrollü bir dijital kullanım süreci geliştirebilmektedir.