Evlilikte yapılmaması gereken 4 büyük hata
Şerivan Demir
EVLİLİĞİNİZİN BİTECEĞİNİ ÖNCEDEN NASIL ANLARSINIZ?
Boşanmanın gerçekleşmesi kaçınılmaz mı? İlişkinizde ciddi anlamda iletişim sorunları mı var? Acaba eşim benden ayrılmak mı istiyor? Düşüncelerini ilişki içerisinde çıkmaza girdiğinizde en az bir kez düşünmüşsünüzdür.
Öncelikle her evliliğin veya ilişkinin dinamikleri farklıdır. Yani sizi o ilişkide tutan ve sürdürmenize neden olan faktörler her bireyde değişir. Ancak bazı durumların sıkça yaşanıyor olması o ilişkinin sağlıksız ilerlediğini ve ayrılma çanlarının çalacağını bizlere göstermektedir.
Bir uzman psikolog olarak hem bu anlamda yapmış olduğum araştırmalar hem de almış olduğum eğitimler sonucunda evlilikte yapılmaması gereken 4 temel hatadan bahsedeceğim.
1. Sert Başlangıçlar: Eşinizle ya da partnerinizle bir konuyu konuşmaya başlarken sert bir giriş mi yapıyorsunuz?
Diyelim eşiniz bir konuda yapması gereken sorumluluğu yapmadı ve bu konuyu onunla konuşmak istiyorsunuz. Onunla konuşmaya başlarken onu sert bir şekilde eleştirerek mi başlıyorsunuz yoksa yakınarak durumu anlatmaya mı çalışıyorsunuz? İkisi aynı gibi görünse de tamamen farklıdır.
Yakınma dediğimiz daha durumsal bir olaydır. O olayla ilişkili duygunuzu belirtirsiniz ve bu sonraya sirayet etmez. Ancak eleştiri daha geneldir ve onun kişiliğine yapılan bir saldırıdır.
Şunu unutmamanız gerekir, biri sizin kişiliğinizle ilgili olumsuz bir cümle kullandığında onun haklı olup olmadığına bakmadan siz de hemen kendinizi savunursunuz. Ve sonuç olarak taraflar birbirini anlamamış olur.
2. Hor Görme: Tartışmalarınızda eleştiri silahını çok fazla kullanırsanız bu hor görmeyi meydana getirecektir. "Yine aynı şeyi yapıyorsun, yine suçluyorsun, yine bağırıyorsun? Deyip artık tartışma esnasında göz devirmeler, alaya almalar, dalga geçmeler, iğneleyici konuşmalar artar ve onun kişiliğini küçük düşürmeye yönelik tepkiler geliştirmeyle sonuçlanır.
3. Kendini Savunma: Anlaşmazlık yaratan konuyla ilgili sert başlangıçlar yapıp sürekli eleştirirseniz ve hor görme tepkisini yaygınlaştırırsanız karşı taraf artık kendini savunmaya başlayacaktır. Sizin ne dediğinize bakmadan (haksız dahi olsa) kendini savunma amaçlı karşı saldırıya geçecektir. Hatta bu durum uzarsa çok eski konular açılıp partnerler birbirini kim daha iyi eleştiriyor ve suçluyor çıkmazına gireceklerdir.
4. Duvar Örme: Bu aşama son olarak artık taraflardan birinin ya da her ikisinin de sessizleştiğini gösterir. Yani partneriniz artık sizinle konuşmayı bırakmış, odayı ya da evi terk etmiş, sorun çözmeye dair tüm refleksleri bırakmıştır. Kişiler artık sorunu çözebileceğine dair inancını yitirmiştir.
Hangi ilişki dinamiği olursa olsun anneniz, ablanız, kardeşiniz ya da eşiniz hiç fark etmez ilişki kurmak zahmet, emek, çaba ve istek gerektiren bir durumdur. Kurmuş olduğumuz ilişkilerde elbette sorunlar, anlaşmazlıklar çıkacaktır ancak önemli olan bunları çözmeye gönlümüzün istekli olmasıdır.
Bugüne kadar doğru iletilişim ve ilişki tarzını bilmiyor veya öğrenmek için nereden başlayacağını bilmiyor olabilirsin. Ancak bunu öğrenmeyi ve değişmek için çabalamayı istemek tamamen senin seçimindir. Bu seçimi yapmadığında ve her şeyin daha da kötü gitmesinden kimseyi sorumlu tutamazsın. Bizler değişime önce kendimizden başlamalıyız.
Üstad Neşet Ertaş'ın da dediği gibi
"Geçinmeye gönlü olan geçinir, anlaşmak isteyen orta yolu bulur, telafi etmek isteyen eder, önemseyen gösterir.
Kısacası ben böyleyim diye bir şey yok, ben sana karşı böyleyim diye bir şey var.
Dikenine katlanamadığın gülü incitme, zorluğuna göğüs geremediğin yâri sevme."
Bu konuda daha fazla bilgi ve kaynak önerisi için bizimle iletişime geçebilirsin…
Uzm. Psk. Şerivan Demir