Elazığ'dan Tadın, Elazığ'ı Yaşayın!
Merhabalar, İstanbul'da doğup büyüsemde, ben Elazığlıyım. Bugün bu köşede, memleketimi hiç bilmeyenlere anlatmak, bilenlere de "ah ne güzeldi" dedirtmek istiyorum.
Elazığ sadece Harput Türküsü'nden ibaret değil, o ezgiye ilham olmuş bir tarihin, kültürün, lezzetin ve ruhun ta kendisi. Bence herkes hayatında bir kez Elazığ'a uğramalı. Hatta sadece uğrayıp geçmemeli; sokaklarında yürümeli, insanıyla selamlaşmalı, sofralarına oturmalı. Çünkü Elazığ bir şehir değil, yaşayan bir kültürdür.
Elazığ'dan Ne Yenir?
Önce yemeklerden başlayayım. Elazığ sofrası fakir işi gibi görünür ama zenginliğini bir çatalda gösterir.
• Orcik: Dışı cevizli sucuk gibi ama tadı çok daha özgündür. Elazığ'ın bağbozumu zamanı yapılır, hem tatlıdır hem besleyici.
• Harput Köftesi: İçli köftenin evrim geçirmiş hâli derim ben buna. Dışı sert değil, tam kıvamında. İçindeki baharat dengesi ustalık ister.
• İçli köfte, kavurma, söğürtme ve tabi ki sırın… Sırın dediysem öyle bildiğiniz mantıya benzemez; yufkanın üzerine yoğurt ve kızgın tereyağı dökülür, yanında soğanla servis edilir.
• Tatlı derseniz: Dolanger. Elazığ'a özgü bir baklava çeşidi. Cevizi bol, şerbeti hafif.
Elazığ'da Nereler Gezilir?
• Harput: Elazığ'ın kalbidir. Binlerce yıllık geçmişiyle hala ayakta. Harput Kalesi'ne çıktığınızda Fırat'a doğru bakarsınız; ovayı seyrederken tarihle konuşursunuz sanki.
• Meryem Ana Kilisesi, Sara Hatun Camii ve Cinci Hamamı mutlaka görülmeli.
• Hazar Gölü ise yazın serin sularında yüzmek isteyenlere birebir. Gölün ortasında batık bir şehir olduğu söylenir, hatta dalgıçlar ara ara dalış yapar.
• Buzluk Mağarası: Dışarısı 40 derece olsa bile içerisi serin. Elazığ'ın doğanın sunduğu klimadır.
• Ayrıca, Keban Barajı, Şefik Gül Kültür Evi, Ağın ve Baskil köyleri de keşfedilmeye değer.
En İlginç, En Güzel Yanları?
Elazığ'ın en güzel yanı insanıdır. Samimidir, misafirperverdir. Evine giderseniz aç çıkmazsınız. İkram etmek onların mayasında var.
Ayrıca Elazığ, 8 köşe kasketi, çayda çıra oyunu, el dokuması halıları, ve mahalli türküleriyle yaşayan bir folklor müzesidir adeta.
Ben Elazığlıyım demek gurur meselesidir. Bunu her şehirli anlayamaz ama bir Harput türküsü duyduğunuzda nedenini hissedersiniz.
Eğer hala Elazığ'a gelmediyseniz, memleketimin bir dağ eteğinde sizi bekleyen sıcak bir çayı, fırından yeni çıkmış bir lavaşı ve bir dost sofrası var. Elazığ sadece gezilmez; yaşanır.