Haberler

Yapay zeka ve insanın yeni evrimi

Reyhan Açıkelli

Reyhan Açıkelli

Ajans Başkanı / Survivor Dijital Medya Pazarlama Ajansı
24.11.2024 11:16

Yapay zekâ (YZ) artık sadece teknoloji meraklılarının veya bilimkurgu severlerin değil, iş dünyasının her kesiminin gündeminde. Harvard Business School profesörü Karim Lakhani'nin ifade ettiği gibi, yapay zekâ, iş dünyasının temel kurallarını değiştiriyor. Artık "yapay zekâ insanları mı, yoksa insanlarla çalışan yapay zekâ mı yönetecek?" tartışmasını bir kenara bırakmanın zamanı geldi. Çünkü gerçek şu ki, yapay zekâ ile çalışan insanlar, onsuz kalanları geride bırakacak.

Ciddi Bir Dönüşüm Kapıda

Lakhani'nin dikkat çektiği en çarpıcı noktalardan biri, yapay zekânın işletmelerin işleyiş modelini kökten dönüştürdüğü gerçeği. Bir zamanlar devasa ekiplerin ve karmaşık süreçlerin yürüttüğü işleri, bugün algoritmalar yapıyor. Örnek mi? Amazon'da bir sipariş verdikten sonra paketinizin saniyeler içinde kargoya verilişi, tamamen bu algoritmaların ürünü.

Bu durum, her ölçekten işletme için ciddi bir mesaj içeriyor: Gelecekte ayakta kalmak için dijital dönüşüm bir tercih değil, bir zorunluluk. Üstelik, bu dönüşüm sadece teknolojiye yatırım yapmayı değil, organizasyonel yapıyı ve düşünce sistemini değiştirmeyi de gerektiriyor. YZ'nin maliyeti düştükçe bu değişim daha da hızlanacak. Ancak maliyet düşük olsa da, asıl zorluk teknolojiyi anlamakta değil, değişimi yönetmekte yatıyor.

Değişim Yönetimi: Yeni Liderlik Yetkinliği

Lakhani, teknolojik dönüşümün yalnızca %30'unun teknolojiye, %70'inin ise organizasyona bağlı olduğunu söylüyor. Yani mesele, sadece yapay zekâ yazılımları satın almak değil, bu araçları iş süreçlerine entegre edebilecek bir organizasyonel kültür oluşturmak.

Değişim yönetimi, artık her liderin temel yetkinliklerinden biri olmalı. Bu, çalışanların yeni teknolojilere uyum sağlamalarını kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda organizasyonun öğrenen bir yapıya dönüşmesini sağlıyor. Bir şirketin en büyük gücü, değişimi bir beceri olarak çalışanlarına kazandırabilmesinde yatıyor.

YZ'nin Düşündürdükleri

Lakhani'nin bir başka ilginç tespiti, yapay zekânın "düşünce maliyetini" dramatik şekilde düşürdüğü gerçeği. Tıpkı internetin bilgiye erişim maliyetini düşürmesi gibi, yapay zekâ da düşünsel süreçleri ucuzlatıyor. Bu, sadece daha hızlı işlem yapmayı değil, aynı zamanda yaratıcı fikirlerin ve yeniliklerin önündeki engelleri de kaldırmayı vaat ediyor.

Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var: YZ, tarafsız bir araç değil. Onu eğiten veriler ne kadar hatalı veya önyargılıysa, sonuçlar da o kadar sorunlu olabilir. Bu nedenle, liderlerin veri temsiliyetini ve algoritmik tarafsızlığı göz önünde bulundurması gerekiyor. Aksi takdirde, mevcut önyargılar yapay zekâ tarafından katlanarak büyütülebilir.

YZ ile İnsanlığın Geleceği

Generatif yapay zekânın sunduğu olanaklar hâlâ çok yeni ve belirsizliklerle dolu. Ancak kesin olan şu ki, bu teknolojiyi kullanmayı öğrenmeyen bireyler ve işletmeler geride kalacak. Bu noktada Lakhani'nin bir önerisi dikkate değer: YZ'yi yasaklamak yerine, herkesin bu araçları denemesine ve öğrenmesine fırsat tanıyın.

Bir diğer önemli uyarı da YZ'nin gelecekte "duygusal zeka"ya benzeyen bir yanılsama yaratabileceği gerçeği. Lakhani'nin esprili bir şekilde dile getirdiği gibi, "Robotlarınıza karşı kibar olun; teşekkür etmeyi unutmayın." Çünkü kim bilir, belki bir gün gerçekten "hissetmeye" başlarlar.

Sözün özü:

YZ çağında başarılı olmak, sadece teknolojiye yatırım yapmakla değil, aynı zamanda bir öğrenme ve değişim kültürü inşa etmekle mümkün. Bu süreçte liderlerin en büyük görevi, organizasyonlarını sürekli değişime hazır hâle getirmek ve çalışanlarına dijital bir zihin yapısı kazandırmak. Son tahlilde, YZ insanın yerini almayacak, ama YZ'yi kullanan insanlar kullanmayanların yerini alacak. Ve bu dönüşümde, liderlik anlayışımızı yeniden tanımlamamız gerekecek.

title