Sosyal medya kullanımı anne adaylarının stres düzeylerini artırıyor!
Reyhan Açıkelli
Yapılan araştırmalara göre,anne adayları sosyal ağ sitelerinde ne kadar çok zaman harcarlarsa stres düzeyleri o kadar yüksek oluyormuş.
Biological Psychology'de yayınlanan bir makalede "teknoloji aracılı sosyal maruziyetin (cep telefonları, internet veya sosyal ağ siteleri gibi teknoloji aracılığıyla iletilen herhangi bir sosyal bilgi veya etkileşim) ilk kez anne olacak kişinin kortizol seviyeleri üzerindeki etkilerine ait bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmayı yayınlayan profesörler, 47 gönüllü anneyi incelediler.Katılımcıların %55,3'ü günde en az iki saatini sosyal paylaşım sitelerinde geçiriyordu ve %46,8'i annelere yönelik sosyal medya içeriklerini günde en az dört kez kullanıyordu. Profesörler, gönüllülerin sosyal medya kullanımının kortizol seviyelerine etkisini incelemek için fiziksel aktivite ve uyku monitörleri kullandılar. Kortizol analizi için tükürük örnekleri aldılar ve gün içinde farklı analiz yöntemleri ile annelerin sosyal medya etkileşimlerinin "kortizol seviyesine" etkilerini gözlemlediler .
Bu test döneminden elde edilen veriler, daha yüksek kortizol düzeylerinin, sosyal paylaşım sitelerinde diğer annelerle olan olumsuz etkileşimler ve bu etkileşimlerle daha fazla zaman harcanması ile ilişkili olduğunu gösterdi.
Ancak araştırmada elde edilen veriler, sosyal medya kullanımının anneler için her durumda sağlıksız olmadığını da ortaya koydu. Araştırmayı yayınlayan profesörler, sosyal medyadaki içerikler üzerinden bilgi edinmenin anne sağlığına yönelik yararlarına da dikkat çektiler.
Araştırmacılara göre, "Daha yüksek kortizol seviyeleri, ölüm dahil olmak üzere kişinin sağlığı üzerinde doğrudan etkiler oluşturur ancak bununla beraber, daha yüksek maternal kortizol seviyeleri, daha düşük anne duyarlılığı ile ilişkilidir ve bu da çocuğa daha az sağlıklı bakım verme ile sonuçlanır. Dolayısıyla sosyal medyadaki makul uygulamaları keşfetmek annenin sağlığı kadar çocuğunun sağlığı için de önemli bir adımdır."
Araştırmayı yayınlayan profesörlerden Amaro şöyle diyor; "Annelere tavsiyem, mevcut karşılaştırma eğilimleri ve mevcut kişilerarası ilişkileri göz önüne alındığında, çevrimiçi alanın destek aramak için en iyi yer olup olmadığına karar vermeleridir. Bir annenin pratik bilgilere ihtiyacı varsa (hey Facebook grubum, hangi çocuk doktorlarını önerirsiniz? gibi..), çevrimiçi anne grupları, muhakeme gerekli olsa da, bilgi ve tavsiye açısından zengin olabilir. Arkadaşlık veya yalnızlık duygularının azalması söz konusuysa, bazı çevrimiçi anne grupları da "gerçek hayattaki" arkadaşlar edinmeye harika bir şekilde teşvik edici yerler olabilir, ancak bazıları değildir. Anneler, etkileşim kurmadan önce bir grubun kültürünü keşfetmelidir.
Bir Dijital Ajans başkanı ve gününün çoğunu sosyal mecralarda bilgi araştırması yaparak geçiren birisi olarak ben de şunu eklemek istiyorum ki, aslında bu ve benzeri araştırmalar bize gösteriyor ki sosyal medya büyük bir bilgi kaynağı ve doğru kullanıldığında faydalarını göz ardı edemeyiz. Bununla beraber çok fazla veri kafa karışıklığı, stres ve baskıya da neden olabilir bu nedenle kişinin kendini gözlemleyebilmesi, edindiği bilgilerin doğruluğunu farklı kaynaklar üzerinden de teyit edebilmesi önemlidir.