Her büyük hikâyenin bir kökü vardır. Kitapçı Ailesi'nin kökleri ise Konya'da kitap tezgâhlarında, İstanbul'da çikolata kazanlarında ve sanat atölyelerinde saklıdır. Bu kökten filizlenen Okan Kemal Kitapçı, bugün Çuku Çuku markası ve Cafe Society projesiyle yalnızca modern damaklara değil, aynı zamanda kültürel hafızamıza da hitap ediyor.
Baba Ender Kitapçı'nın İzinde
Okan Kemal Kitapçı'nın hayat çizgisini anlamak için babası Ender Kitapçı'nın öyküsünü bilmek gerekir. 1937 Konya doğumlu Ender Kitapçı, yalnızca bir sanayici değil; aynı zamanda bir vizyoner, bir diplomat, bir sporcu ve bir hayırseverdi. Ender Çikolata markasıyla ülkemize entegre gıda sanayisini kazandıran; Kosta Rika Fahri Başkonsolosu olarak kültürler arasında köprü kuran; ANAP'ta Turgut Özal'ın yanında siyasetin merkezinde yer alan; Fenerbahçe kongre üyesi olarak sporun coşkusunu yaşayan bir Cumhuriyet çocuğuydu.
Onun en büyük mirası, disiplinli çalışmayı, ilkeli ticareti ve hayata karşı daima üretken kalmayı oğullarına aktarmasıydı. Bugün Okan Kemal Kitapçı, babasının "ilkeli ve dürüst çalış" nasihatini her üretim hattında yaşatıyor.
Anne Nursen Hanım'ın Sanat Nefesi
Bir ailenin hikâyesi yalnızca ekonomi ve siyasetle değil, sanatla da tamamlanır. Nursen Kitapçı, tezhip ustalığıyla klasik Türk süsleme sanatını evinin duvarlarına taşımış, aile kültürüne incelik ve estetik katmış bir isim. Onun fırçasından çıkan desenler, aslında bir mutfak sofrasının zarafetini de hatırlatıyor. Bugün Okan Kemal Kitapçı, çikolata kalıplarına, kahve fincanlarına ve kurabiye tabaklarına bu estetiği taşırken annesinden aldığı sanat ilhamını hissettiriyor.
Çuku Çuku: Modern Tatların Kültürel Hafızası
Okan Kemal Kitapçı'nın markası Çuku Çuku, sadece bir çikolata ve kahve üretim atölyesi değil; bir kültür laboratuvarıdır. Burada üretilen her tat, Osmanlı kurabiyelerinin, helvalarının, böreklerinin ve şerbetlerinin modernize edilmiş bir yorumudur. Çuku Çuku'nun dünya arenasına açılması, aslında Türk mutfağının da global gastronomi sahnesinde hak ettiği yeri bulması demektir.
Cafe Society: Yeni Nesil Osmanlı Cafe Konsepti
Bugünün genç kuşaklarının "cafe kültürü", tarihin derinliklerinden süzülen bir Osmanlı kahvehane geleneğiyle birleşiyor. İşte Cafe Society, Okan Kemal Kitapçı'nın bu mirası modern dünyaya taşıyan vizyon projesi.
Tarihi Yarımada'da hayata geçirilecek olan bu yeni nesil Osmanlı Cafe konsepti, sadece kahve içilen bir mekân değil; aynı zamanda şerbetlerin, helvaların, kurabiyelerin ve böreklerin orijinal reçeteleriyle yeniden yaşatıldığı, kültürün ve sohbetin yeniden merkez olduğu bir buluşma noktası olacak. Cafe Society, Osmanlı kahve kültürünü modern gastronomi formatıyla yeniden yorumlayarak, hem yerli hem yabancı misafirlere tarihî bir lezzet yolculuğu sunmayı hedefliyor.
Gastronomi ile Kimlik İnşası
Okan Kemal Kitapçı için gastronomi yalnızca mutfakla sınırlı değil; bir kimlik inşasıdır. Çuku Çuku ve Cafe Society ile Türk-Osmanlı mutfağını yeniden yorumlayarak, bu mutfağı dünya sofralarında hak ettiği yere taşımayı amaçlıyor. Onun mutfak vizyonu, babasından aldığı üretim disipliniyle, annesinden aldığı estetik inceliğin birleşimidir.
Son Söz:
Kitapçı Ailesi'nin üç kuşağa yayılan hikâyesi, aslında Türk gastronomisinin hikâyesidir: Kitaplarla başlayan bir kültür, çikolata fabrikalarında büyümüş, sanatla incelmiş ve şimdi modern gastronomiyle dünya arenasına taşınmaktadır. Okan Kemal Kitapçı, bu hikâyenin yeni kahramanı olarak yalnızca bir girişimci değil; aynı zamanda Osmanlı mutfağının çağdaş elçisi, kültürel bir vizyoner ve gastronomi sanatının geleceğe uzanan bir taşıyıcısıdır.