Tatlı Krizlerine Elveda: Beyninizi ve Bedeninizi Yeniden Programlayın

Prof. Dr. Barış Öztürk

Prof. Dr. Barış Öztürk

Diyetisyen
16.04.2025 08:09

Tatlılarla olan ilişkimizi sadece "seviyoruz" diye açıklamak yeterli değil. Aslında birçok insanın yaşadığı şey, farkında olmadan gelişen bir şeker bağımlılığı. Sabah uyanır uyanmaz şekerli bir şey arayan, gün içinde enerji düşüklüğüyle tatlıya yönelen, gece ise suçluluk hissiyle yastığa başını koyan ne çok kişi var, değil mi?

Bu konuyu özellikle son zamanlarda danışanlarımla çok sık konuşuyoruz. Şeker, sadece lezzet değil, beyin kimyasını da etkiliyor. Dopamin salgısını tetiklediği için geçici bir mutluluk sağlıyor ama bu his uzun sürmüyor. Aynı mutluluğu tekrar yakalamak için daha fazlasını yemek istiyoruz. Sonra da o meşhur döngü başlıyor: istek – tüketim – suçluluk.

Peki bu döngü nasıl kırılır?

Keto Diyetle Gelen Değişim

Ketojenik diyet hakkında çok şey duymuş olabilirsiniz. Ancak onu sadece "karbonhidratı kısıtlayan bir diyet" olarak görmek eksik olur. Asıl mesele, vücudun enerji üretme şeklini değiştirmesi. Yani şekere (glikoza) olan bağımlılıktan kurtulup, yağları yakmaya başlaması.

Kendi gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim: Keto ile birlikte kan şekeri dengeleniyor, enerji dalgalanmaları azalıyor ve en güzeli de şeker krizleri zamanla ortadan kalkıyor. Bir danışanım bana şöyle demişti: "Hocam, ilk hafta biraz zordu ama sonra fark ettim ki, artık çikolataları düşünmüyorum bile." Bu tür dönüşümler, diyetin sadece kilo vermekle sınırlı olmadığını da gösteriyor.

Birkaç Küçük Dokunuşla Büyük Değişim

Eğer siz de şeker isteğiyle boğuşuyorsanız, işin başı mutfağınızdan geçiyor. Rafine şeker içeren gıdaları evden uzaklaştırmak, ilk adım olabilir. Ardından dengeli öğünler hazırlamak gerekiyor: sağlıklı yağlar, iyi kaynaklardan protein ve lifli sebzeler… Unutmayın, tok olan bir bedenin tatlı krizine kapılması çok daha zor.

Keto'ya geçerken bazı küçük ama önemli noktalar da var: bol su içmek, yeterince elektrolit almak ve en önemlisi sürece zaman tanımak. Her şey hemen değişmeyecek ama bir iki haftada bedeninizdeki farklılıkları hissetmeye başlayacaksınız.

Sonuç Olarak

Şeker bağımlılığı, sandığımızdan daha yaygın ve derin. Ama bu durumla baş etmek mümkün. Ketojenik beslenme, sadece bir diyet değil, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlığa doğru bir dönüşüm yolculuğu sunuyor. Elbette herkes için uygun olmayabilir; bu yüzden kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla ilerlemek her zaman en doğrusu.

Ben kendi deneyimlerimde ve danışanlarımda gördüm: Şekerin esiri olmak zorunda değiliz.

title