Beslenme ve üreme sağlığı
Prof. Dr. Barış Öztürk
Beslenme, egzersiz, stres ve uyku kalitesi gibi psikososyal sağlık faktörleri ile üreme sağlığı arasında güçlü bir etkileşim vardır.
Polikistik over sendromu (PKOS) gibi üremeyi olumsuz etkileyen birçok duruma vücutta daha yüksek seviyelerde oksidatif stres eşlik eder ve bitkisel besinler açısından zengin besinlerin alımının artması buna karşı yardımcı olabilir. Meyve ve sebzelerden zengin beslenme alışkanlığı, kadınlarda daha iyi yumurtlama ve erkeklerde daha iyi sperm kalitesini sağlar. Meyve ve sebze tüketiminin azaltılması ve fastfood tüketimin artması vücutta oksidatif stresin artmasına ve doğurganlığın azalmasına zemin hazırlar.
Bitki ağırlıklı beslenme tarzı doğurganlığı artırabilir. Günlük fazladan tüketilen her bir et porsiyonu, infertilite riskini %32 oranında arttırabilir. Tüp bebek tedavisi (ivf) gören bireylerde tüp bebekten önce kırmızı et tüketimi embriyo gelişimi olumsuz etkilemektedir. Soya tüketen kadınların soya izoflavonlarının etkisiyle, hiç soya yemeyen kadınlara kıyasla IVF geçirdikten sonra sağlıklı bebek sahibi olma olasılığı %77 daha yüksek olabilmektedir.
Trans yağların tüketimi, daha yüksek yumurtlama kısırlığı riskiyle ilişkilidir ve infertilite riskini iki kat arttırmaktadır. Trans yağlardan kaçınmak ve bunun yerine avokado, zeytin, ceviz, badem, kabak çekirdeği gibi tekli doymamış yağ kaynaklarını tüketmek, ivf başarısını 3,5 kat arttırmaktadır.
Omega-3 yağ asitleri, gebe kalmayı planlayan her kadının diyetine dahil edilmelidir.
Keten tohumu, ceviz ve düşük civalı yağlı balık tüketimi omega-3 alımını arttırır. Ağır metaller bir risk kaynağı olduğundan, balık yağı yerine krill yağı bazlı DHA takviyesi düşünülmelidir.
Yüksek lifli, düşük glisemik indeksli karbonhidrat içeren besinler, daha düşük infertilite riski ile ilişkilidir.
Doğurganlığa bütünleştirici yaklaşımda kullanımları kanıtlara dayalı olarak desteklenen birkaç bitkisel takviyeden bahsetmeden önce, bunların mutlaka diyetisyen kontrolünde kullanımının ve gebelik şüphesi veya teşhisi durumunda kullanımın kesilmesinin altını çizmek istiyorum.
- Hayıt meyvesi
Viteks veya hayıt, iyi bilinen bir doğurganlık bitkisidir. Kanıtlar sınırlı olsa da, gebelik planlamadan 3-6 ay önce başlanması tavsiye edilmektedir.
-Adaptojenler
Bazı adaptojenler, hipotalamik amenorenin neden olduğu infertilitenin yeniden dengelenmesine yardımcı olabilir, ancak kanıtlar sınırlıdır.
- Shatavari ve ashwagandha kökü, Ayurveda geleneğinde infertilite için yaygın olarak kullanılır. Ashwagandha, vücudun stres tepkisini düzenlemeye yardımcı olabilir. Shatavari, PKOS ve hormonal dengesizlikler gibi infertiliteye neden olan kadın üreme sağlığı sorunlarını iyileştirebilir.
- Beyaz şakayık, doğurganlığı artırmaya yardımcı olabilecek yumurtlamayı düzenlemek için geleneksel Çin ve Japon tıbbında kullanılır. Düşük progesteron seviyelerini iyileştirdiği ve yüksek testosteronu azalttığı gösterilmiştir. Piyasada Kapsül veya toz halinde mevcuttur.
Kadınların çoğu hamile kaldıklarında doğum öncesi multivitamin takviyesi almaya başlar, ancak gebelik öncesi dönemde folik asit içeren bir multivitamin almak, daha yüksek gebe kalma olasılığı ve daha düşük yumurtlama kısırlığı riski ile ilişkilidir.
D vitamini
D vitamini yetersizliği ve eksikliği birçok kadında yaygın olarak görülür ve besinlerle alımı sınırlıdır. Doğurganlık söz konusu olduğunda, kan D vitamini düzeyi yüksek olan kadınlar, düşük kan düzeyine sahip kadınlara kıyasla daha yüksek embriyo kalitesi ve gebelik oranı gösterir. Bu nedenle, kan D vitamini seviyelerinin test edilmesi ve D3 vitamini takviyesi alınması doğurganlığı desteklemeye yardımcı olabilir.
Yoğun olarak maruz kaldığımız plastikler, temizlik ürünleri, vücut bakım ürünleri, böcek ilaçları ve herbisitler içindeki kimyasallar, endokrin sisteme nüfuz edebilir ve üreme sağlığını olumsuz etkileyebilirler. Kadınlar ortalama 12 veya daha fazla kişisel bakım ürünü kullanmakta, yalnızca bu ürünlerden günde 168 kadar kimyasala maruz kalmaktadırlar. Bu kimyasallara maruz kalmaktan kaçmak imkansız olsa damaruziyeti en aza indirmek önemlidir.
Üreme sağlığının geliştirilmesinde diyet önerilerinin yanında stres yönetimi bütünleştirici tedavinin önemli bir parçası olmalıdır. Bu amaçla, bilişsel davranışçı terapi, doğada zaman, meditasyon, nefes çalışması ve diğer zihin-beden uygulamalarını da yaşam tarzının bir parçası haline getirmek yararlı olacaktır.