Bağırsaktaki Denge Bozulursa: İnsülin Direnci ve İnflamasyon Nasıl Tetiklenir?

Prof. Dr. Barış Öztürk

Vücudumuzun ikinci beyni olarak bilinen bağırsaklarımız, sadece sindirimle değil, metabolizma ve bağışıklık sistemiyle de yakından ilgilidir. Kalın bağırsakta yaşayan trilyonlarca bakteri yani "mikrobiyota" günlük sağlığımızı düşündüğümüzden çok daha fazla etkiler. Bu bakteriler dengede olduğu sürece bedenimiz düzgün çalışır. Ancak bu denge bozulduğunda, başta insülin direnci ve kronik inflamasyon (iltihap) olmak üzere pek çok sorunun kapısı aralanır.
Disbiyoz Nedir?
Normalde iyi bakterilerle dolu olması gereken bağırsaklarımızda bazı zararlı bakteriler baskın hale gelirse, bu duruma "disbiyoz" denir. Disbiyoz, bağırsak duvarını zayıflatır, bağışıklık sistemini aşırı çalıştırır ve kana bazı zararlı maddelerin sızmasına neden olur. Sonuç: Vücudun kendi sistemine karşı sürekli tetikte olması, yani kronik iltihap.
İnsülin Direncinin Bağırsakla Ne İlgisi Var?
Disbiyoz, kandaki şekerin hücrelere girişini düzenleyen insülin hormonunun işleyişine doğrudan zarar verir. Özellikle bağırsaktan kana geçen "lipopolisakkarit" (LPS) gibi toksinler, vücudu sürekli bir alarm haline sokar. Bu da insülinin etkisini azaltır ve zamanla tip 2 diyabet riskini artırır.
Peki Ne Yapmalı?
Mikrobiyota dengeye kavuştuğunda bu süreci tersine çevirmek mümkün. İşte günlük hayatta uygulanabilecek bazı pratik beslenme önerileri:
- Lifli besinlere yer verin: Tam tahıllar, yulaf, sebzeler ve meyveler bağırsaktaki yararlı bakterileri besler.
- Fermente besinler tüketin: Kefir probiyotik açısından zengindir.
- Şeker ve işlenmiş besinlerden uzak durun: Bu tür besinler kötü bakterilerin çoğalmasına zemin hazırlar.
- Bol su için: Sindirim ve toksin atılımı için yeterli su tüketimi şart.
- Prebiyotik besinleri unutmayın: Soğan, sarımsak, muz, kuşkonmaz gibi besinler iyi bakteriler için zemin hazırlar.
Bağırsaklarımız, sağlığımızın sessiz koruyucularıdır. Onlara nasıl davrandığımız, tüm metabolik sistemimizi etkiler. Dengeli bir mikrobiyota yalnızca kilo kontrolü sağlamaz; diyabetten kalp hastalıklarına kadar birçok sorunun önüne geçebilir.