Ne yaşarsa yaşasın, sarsılmayan birilerine hiç rastladın mı?Başarısızlık, saygısızlık, manipülasyon, mobbing, dışlanma, ihanet, ayrılık olabilecek her kötü senaryoyu yaşasa dahi yıkılmayan ve soğukkanlılığını koruyan birine… Bu kişiler her zaman sakin kalır, kendine odaklanır ve dokunulmaz görünürler. Oto kontrollerini iyi yönetirler. Sorunları göz ardı etmeden çözüme ulaştırır ve bazen umursamaz… Şu an sen, yaşadığın bir sorunu fazlasıyla düşünüyor ve gözünde büyütüyor olabilir misin? Çelik gibi güçlü olan kişilerin sırrı ne? Psikoloji, mental sağlık ve içsel huzur… Jung'un arketipleri her şeyi açıklıyor.
- Ayna ilkesi; bizi başkalarında rahatsız eden her şey kendimizi tanımamıza yardımcı olur. Seni rahatsız eden şey aslında senin içinde yer alıyor. Seni çileden çıkaran insanlar etrafındadır ve kibirleri, egoları, kompleksleri sana davranış şekilleri seni kızdırıyordur. Kendine şunu sormalısın, ''Bu durum seni neden bu kadar rahatsız ediyor?'' Duygusal tepkiler veriyorsan ve konuları dışsallaştıramıyorsan, kendi içinde halledilmesi gereken duygulara bakman gerekir. Kim olduğunu gerçekten bildiğinde hiç kimsenin sözü seni sarsamaz. Gerçek güç budur. Kendi gölgelerinle ve karanlık tarafınla yüzleşmediğin sürece dış dünya, seni etkilemeye devam edecektir.
- Başkalarının negatif enerjilerine maruz kalmak; Başkalarının fikirleri ve görüşleri senin için önemli olmamalı… Bir şey yapıyorsun ve olumsuz bir cümle enerjini düşürüyor. Bir odaya giriyorsun, ''Acaba hakkımda ne düşünüyorlar?'' Diye endişeleniyorsun. Dünya sana kim olduğunu sorar. Cevabın yoksa sana kim olduğunu gösterir. Çoğu insan başkalarının ruh halleri, kendi ruh hallerini etkiler ve olumsuz enerjiyi sünger gibi kendine çeker. İzin verirsen, insanlar seni tüketir. Birini sana negatifliğini yüklemeye çalıştığında içinden şunu söyle; '' Bu sana ait ben taşımayacağım. ''Bir kere kim olduğunu bildiğinde, kimsenin fikri, davranışı ve sözleri seni etkileyemez.
- Gözlemci zihniyeti; duygusal özgürlüğün anahtarı, hayatının kurbanı değil gözlemcisi olabilmektir. Yapılan davranışa, '' Bu neden beni rahatsız etti? '' sorusunu cevapladığında kontrolü geri alırsın. Filmi dışarıdan izlemek gibidir. Dramayı ve kaosu dışarıdan görürsün yine de parçası olmazsın. Jung der ki; Hiç kimse izin vermediğin sürece duygularını kontrol edemez. Kendine şunları hatırlatmalısın; ben başıma gelenler değilim, ben ne olmak istediğimi seçen kişiyim. Biri seni tartışmaya çektiğinde, tepki verme ve sadece izle.
- Kolektif bilinçdışı; Jung'a göre insanların yaşadığı kültürden gelen ve kişisel deneyimlerden ziyade Atalardan nesillere aktarılan kolektif deneyimlerdir. Toplum, travmalar ve alışkanlıklar tarafından programlanan kalıplardır. '' Bu gerçekten benim hissettiğim duygu mu?'' sorusana vereceğin cevap, senin derinlerini gösterecek. Kendini tüm kusurlarınla kabul ettiğinde artık eleştiriler altında kötü hissetmezsin. Bu öz saygınlıktır. Herkesin seni sevmesine ihtiyaç duymadığın anda dokunulmaz olursun.
- Dönüşüm: zehri güce dönüştürmektir. Gölgeyle yüzleşme olarak bilinen dönüşümdür. Öfke kişiye nerede iyileşmediğini gösterir. Bilge kişi, kendine şunu sorar. ''Bu öfke, bana ne anlatmak istiyor.'' Hissettiğin duygu, sana mı ait yoksa karşındaki kişiye mi? Sana ait ise içinde çözemediğin yerler var demektir.
Kendinize cici bakın :)
Sevgilerimle.