Sosyal maskeler...

Özge Avcu

Psikoloji ve sosyolojide, kamuflaj olarak bilenen modern adıyla maskeleme ve Jung'un persona kuram tanımıyla; kişinin günlük yaşam gereksinimlerine karşılık verdiği ruhsal davranış biçimi olarak tanımladığı sosyal maskedir. Kısaca, kendimizi dış dünyaya sunduğumuz ve bulunduğumuz ortama göre yüzümüze geçirdiğimiz maske ve maskelerdir. Bazı insanlar bu maskeleri ustalıkla kullanır. Jung maskelerin, kişiliğimizin ögesi olarak topluma uyum sağlama ihtiyacından ortaya çıktığını söyler. Kariyer hayatımızda, özel hayatımızda ve sosyal çevremizde farkında olmadan kullanılan maskelerdir. Persona yani sosyal maskelerin altında yatan bilinçaltı duygular ise, çevre tarafından onaylanma ve sevilme ihtiyacı vardır. İş hayatında farklı bir kişiyken, aile hayatınızda bambaşka biri olabilirsiniz. İşyerinde duruma göre ciddi, mesafeli ve nadir gülümseyen biriyken, aile ve özel hayatınızda neşeli, enerjik biri olabilirsiniz. Bunlar normaldir. Kendinizi ya da diğer insanları, sosyal maskeler için yargılamayın. Gerekli durumlarda kullanılmalıdır. Hoşlanmadığınız bir kişiyi gördüğünüzde gülümseyerek ''günaydın'' diyebilmelisiniz. Bunu öyle içten ve samimi yapmalısınız ki, karşınızdaki kişi dahil sizden başka kimse gerçek duygunuzun ne olduğunu anlamamalıdır. Üst – alt ilişkilerinde, sevmediğiniz bir ortamda, hoşlanmadığınız kişilerin yanında kullanabileceğiniz en iyi silah, sosyal maskeler ve samimi bir gülümsemedir. Bu duruma politik davranma denilebilir. Dikkat etmeniz gereken ise sosyal maskelerinize bağımlı olmamanızdır. Kendi özünüzü ihmal etmemek, gerçek kişiliğinizden uzaklaşmamak, aile ve kendi sosyal çevrenizde bu maskeleri kullanmamak ve olduğunuz kişi olabilmektir. Başarabilirseniz, dünya sizin için sahne olur. Erving Goffman'ın 1956 yılında yayınlanan, Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Kendinize cici bakın. :)
Sevgilerimle.