Galatasaray şampiyonluğunu tescil etti
Osman Okan
Süper Ligin 6.Haftasında sezonun ilk derbisi oynandı ve Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe'yi deplasmanda 3-1 yenerek hem rakibini yenmiş oldu, hem aradaki puan farkını daha 6.Hafta da 5'e çıkardı, hem de psikolojik üstünlük sağlamış oldu.
Geçtiğimiz sezon 102 puanla şampiyon olan Galatasaray ligin sondan bir hafta öncesinde kendi evinde Fenerbahçe'ye 1-0 kaybetmiş ve o maçtan sonra Fenerbahçe cephesinden sürekli olarak gerçek şampiyon biziz türünden açıklamalar yapılmış, başarısızlığa kılıf bulunmuş algı yaratılmıştı.
Dünkü maçta bir bakıma bu algıları ya daha güçlendirecekti yada gerçek şampiyonun tescillenmesi anlamına gelecekti. Maç öncesinde yine başta Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho olmak üzere haftalarca algı yaratıldı ki buna son hafta Beşiktaş yönetimi de dahil olarak Galatasaray'ı saha dışından vurma gayreti gösterildi ama istediği ve motive olduğu zaman Avrupa'nın devlerine bile kafa tutan sarı kırmızılılar Süper Lig'in çok üstünde olan kadroları ve oyunları ile bu algı ve yıpratma planını karalama kağıdı gibi buruşturup çöpe atmayı başardı.
Maçtan birkaç gün öncesine kadar özellikletv kanallarında Fred, İsmail ve Szymanski'den oluşan Fenerbahçe orta sahasının Torreira'lı Galatasaray orta sahasını perişan edeceği yönünde sözler aldı başını gitti. Herkes kafasına göre Okan Buruk'a kadro planlaması yaptı, yok Mertens oynamasın Berkan oynasın, Yok Yunus oynamasın Kerem oynasın vs vs vs.
Ama unuttukları bir şey vardı, Galatasaray iki sezon şampiyon olurken bir oyun planı oluşturmuş ve bu oyununu geçen sezon Şampiyonlar Liginde güçlü rakiplerine karşı bile değiştirmemişti. Ama maçta görüldü ki Torreira hem Fred'i hem de İsmail'i taca attı, oyundan düşürdü. Sara ve takımın oyun aklı Mertens maça ağırlıklarını koydular ve orta sahayı ele geçirdiler. Maçtan önce herkes gibi bende fikirlerimi yazdım söyledim ve Galatasaray'ın rakip kim olursa olsun kendi oyununu oynayacağını ve Okan hocanın kazanan takımı bozmayacağını belirttim.
Galatasaray takımı gayet kendinden emin rahat bir maç oynadı ve Fenerbahçe'yi deplasmanda yine çok rahat yenmeyi başardı. Mourinho'lu Fenerbahçe plansız programsız ataklar yaptı ama Galatasaray savunması bunları rahatça savuşturdu. Galatasaray geçtiğimiz haftalarda Adana Demirspor'a, Rizespor'a, Gaziantespor'a nasıl oynadıysa Fenerbahçe'ye karşıda aynı şekilde oynadı, hakem bir penaltı uydurmasa maç daha farklı da olabilirdi. Hakem bir bakıma Fenerbahçe'ye nefes oldu, oyunun içinde tuttu ve olası farklı engelledi.
Bu arada Okan hoca maç sonunda itiraf ettiği gibi savunmayı kalabalıklaştırıp skoru koruma içgüdüsüne kapılmasa Galatasaray takımı daha da gol bulabilirdi ama bir anlık karar oldu bitti.
Fenerbahçe evinde ve taraftarı önünde oynadığı karşılaşmada Maxsimin ile etkili olmaya çalıştı ama futbol 11 kişi ile oynanan bir takım oyunu olduğu için bir süre sonra Galatasaray'ın takım halinde oynaması karşısında çaresiz kaldılar. Fenerbahçe Oosterwolde, Szymanski ve sonlarda En Nesyri ile pozisyonlar buldu ama Muslera ve Galatasaray savunması gole izin vermedi.
Galatasaray takımında Osimhen en etkisiz oyuncu gibi gözükse bile rakip futbolcuları, Mourinho'yu ve taraftarları rahatsız etmeyi başardı. Golden önce Sara'ya açtığı alanda Sara'nın vuruşunu Livakoviç kornere çeldi ama kornerden gelen top Torreira'nın ceza alanı dışından gelişine vuruşuyla gol oldu. Osimhen başka bir pozisyonda göğsüyle Mertens'in önüne bir top indirdi ve Mertens kalecinin üzerinden topu ağlarla buluşturdu. Aynı Mertens bir süre sonra çaprazdan vurdu top az farkla dışarı çıktı. İkinci yarı Kaan'ın taç atışında topu alan Sara 3-4 rakibi arasında Torreira ile paslaşarak ve kalabalık savunma içinde adeta slalom yaparak topu ağlara gönderdi.
İşte ne olduysa burada oldu. Galatasaray'ın farka gidebileceği bir anda Mourinho'nun yapamadığını hakem yaparak bir penaltı uydurdu. Bu penaltı hem Fenerbahçe'yi oyunda tuttu hem de Okan hocanın skoru koruyarak maçı kazanma arzusunun ağır basmasına neden oldu.
Galatasaray'da sahaya çıkan her futbolcu çok iyi mücadele ederek galibiyette pay sahibi olurken, Galatasaray altyapısından çıkan ama bir türlü kadroda tutunamayan Yunus Akgün bugün kendisini ispat etti diyebilirim. Adana Demirspor ile iyi bir çıkış yakalayan, milli takımda oynayan, geçtiğimiz sezonu İngiltere'de kiralık geçiren Yunus Akgün Galatasaray'da bir türlü olmuyordu. Bu maç onun Galatasaray'daki en iyi maçıydı bence. Yine de eksikleri var, nerede pas vereceği, nerede şut atacağı, çevre kontrolü konularını çok çalışmalı ama bu maçtaki pozisyon alma ve çalışkanlığı ile göze girdi diyebilirim.
Galatasaray deplasmanda Fenerbahçe'yi yenerek sadece bir maç kazanmadı, sezon başından bu yana süre gelen tüm algıları, tüm eleştirileri, tüm saldırıları, tüm değersizleştirmeleri silip attı.