Engellilerin araç çilesi

Engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırmaya yönelik adımlar atılmak yerine engellerine engel katmak anlamına gelen yeni ÖTV muafiyeti düzenlemesi engelliler tarafından tepkiyle karşılandı.

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetiyle araç alımında yeni bir dönem mi başladı yoksa engellilerin hakları elinden mi alındı bunu en iyi engellilerin kendisi bilir. Şöyle ki 5 yılda bir ÖTV'siz araç alabilen engelliler şimdi 10 yılda bir ÖTV'siz araç alabilecekler.

Yani hem araçlar daha fazla yıpranacak ve değeri düşecek, hem çoğu dar gelirli olan, ekstra giderleri olan engellilerin araç tamir bakım masrafları artacak hem de içlerini yolda kalma korkusu saracak.

Bu yeni dönemi farklı yorumlayanlara göre, 5 yıl olan araç yenileme süresi yapılan düzenlemeyle 10 yıla çıkarıldığı için engelli bireylerin araçlarını daha uzun süre kullanmaları sağlanacakmış. Sanki 5 yıl sonunda engellilerin araçları altlarından alınıyormuş gibi bir algı yaratılmış maalesef.

10 Yıl Kuralı Ne Anlama Geliyor?

Yapılan düzenlemeyle engelli bireyler, ÖTV muafiyetli olarak aldıkları araçlarını 10 yıl boyunca kullanmak zorunda kalacaklar. 5 Yıl sonunda isterlerse araçlarını satabilecekler ama 10 yıl geçmeden ÖTV muafiyetinden yararlanamayacaklar.

Böyle giderse birkaç yıl sonra engellilere uygulanan bu ÖTV muafiyeti tamamen ortadan kaldırılır ve sokağa çıkmak, herhangi bir yere gitmek için araca ihtiyacı olan engellilerden parası olan araç alır olmayan da ona buna muhtaç olur veya evinde ömür tüketir.

Bir çok kez ticari olarak kullanılan araçlara bile uygulanan ÖTV muafiyetinin engellilerde 10 yıla çıkarılmasını anlamak mümkün değil. Ama burada hastalık ile engeli bir araya katmanın, bu sayede toplumun büyük kısmının resmiyette engelli olarak görülmesinin ve ÖTV muafiyetinin bazı engelli yakınları tarafından suistimal edilmesinin de etkisi olduğu unutulmamalı.

Oysa bu konuyu gerçek ihtiyaç sahibi engellileri mağdur etmeden de çözmek mümkündü. İlk önce gerçek engelliyi ayırmak doğru olacaktır. Ortopedik engelli, görme engelli, işitme engelli, zihinsel engelli gibi. Sadece bu kesime yönelik ÖTV muafiyeti uygulanırsa ve alınacak olan ÖTV muafiyetli engelli aracı raporuna çeşitli hastalıklardan alınan yüzdeleri eklemezsiniz olur biter.

Sapla Samanı Karıştırmamak Gerek

Buna ilaveten bir de dedesi, ninesi veya yakınları için ÖTV'siz araç alarak kullanan ve gerçek engellilerin hak kaybına uğramasına sebep olanlar var. Dedesi, ninesi veya yakınları engelliyse ve gerçek ihtiyaç sahibiyse, aileden bir iki kişiye araç sahibi aracın içinde olacak şeklinde kullanma vekaleti verilir ve bir suistimal tespit edilirse aracın hem ÖTV'si ödettirilir hem de normal statüye alınır şartı ile bu sorun kökten çözülür ve gerçek ihtiyaç sahibi engelliler mağdur edilmiş olmaz.

Burada bir önemli konu da kanunun çıkış tarihinden sonraki ÖTV muafiyetli araç alımlarında geçerli olması konusudur. Şöyle ki, engelli vatandaş 5 yılı dolmuş olan aracını kanun çıkmadan satmış, bir firma ile anlaşmış ve yeni araç gelmesini bekliyorken kanun çıkıyor ve ÖTV muafiyetli yeni araç alabilmek için 5 yıl daha beklemek zorunda kalıyor. Aracını alırken böyle bir kanun olmadığı için haklarının geçmişe dönük korunması gerekmez mi? Yeni ÖTV muafiyeti uygulaması mantıken en azından kanunun çıkış tarihinden sonrasını kapsaması gerekmez mi?

Bu konunun bir daha gözden geçirilmesi ve en azından bazı şartlar eklenerek yine 5 yılda bir şekline döndürülmesi doğru olacaktır.