Ömer Aydın

Sistem Kurmak Yeterli Değil, İşin İçinde Olmak Şart

03.08.2025 23:09
Haber Detay Image

Birçok girişimci işletmesini kurar, belli bir düzen kurduktan sonra işi birilerine devreder ve sistemin artık "kendi kendine" yürümesini bekler. Koltukta arkaya yaslanıp kazançların keyfini çıkarmak kulağa hoş geliyor olabilir. Ama gerçek hayat, bu kadar planlandığı gibi yürümemektedir.

Geçtiğimiz günlerde büyük bir GSM operatörünün son derece modern bir mağazasına uğradım. İçeride sadece bir çalışan vardı. Sıramı beklerken o çalışanın bir yandan telefonunda oyun oynadığını, diğer yandan işlemleri ağır aksak yürüttüğünü ve üç müşterinin daha sabırsızlıkla beklediğini gördüm. Şunu düşündüm: "İşletme sahibi muhtemelen bu mağazayı kurmuş, sistemini oturtmuş ve işi birine emanet etmiş. Ama ortada sahiplik duygusu yok." Mağaza modern olabilir. Yazılım, raporlama, görsel düzen hepsi yerli yerinde olabilir. Ama eğer o sistemin başında duran kişi işini ciddiyetle sahiplenmiyorsa, sistem işlemiyor demektir.

Patron Geri Çekilmemeli, Stratejik Olarak İşin İçinde Kalmalıdır

İş büyüdükçe her şeye yetişmek mümkün olmayabilir. Bunu kabul etmek lazım. Ancak tamamen geri çekilmek de bir çözüm değil. İşletmenin sahibi; işin stratejik noktalarında varlığını hissettirmeli, çalışanların "nasıl olsa kontrol edilmiyoruz" rahatlığına kapılmasına izin vermemelidir.

İşin her anında olmak gerekmiyor; ama kilit alanlarda patronun gölgesinin hissedilmesi gerekir. Bu, çalışanlar için bir yön belirleyicidir.

İşini Kendi İşi Gibi Görememek Problemi Var

Bugün pek çok işletmenin yaşadığı temel sorunlardan biri, çalışanların işi gereği gibi sahiplenmemesidir. Bu noktada, işe sadece yetkin personel almak yetmez; dürüst, sorumluluk sahibi, helali haramı bilen ve işyerine kendi işyeri gibi bakabilecek insanlarla çalışmak gerekir. Bunu yapabilmek için de işe alım süreci başta olmak üzere tüm insan kaynakları politikaları titizlikle kurgulanmalı ve bu özellikleri sağlayamayan kişilerle çalışılmamalıdır.

Patron fiziken işin başında olamasa da, teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde süreçleri anlık takip etmesi günümüzde mümkündür. Kameralardan iş takip yazılımlarına, performans raporlarından müşteri geri bildirim sistemlerine kadar pek çok dijital araç, işletme sahibinin işini kolaylaştırmaktadır. Önemli olan işverenin bu alanlara yatırım yapmak istemesi ve kurulan sistemleri gereği gibi kullanmak istemesidir.

Sahipsiz Sistem, Sistemsiz İşten Daha Tehlikelidir

Kurulan sistemler, yalnızca kurucusunun vizyonuyla ve ilgisiyle işler. Ne kadar profesyonel bir yapı kurulursa kurulsun, işletmenin sahibi tamamen geri çekilirse, sistem zamanla yozlaşır. Bu yüzden işletmenin büyüklüğü ne olursa olsun, patronun stratejik takibi, işletmenin geleceği açısından vazgeçilmezdir. Bunun tersi uygulamalara sahip birçok işyeri ve işveren ile hepimiz muhatap olmaktayız.

Örneğin şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan bir otobüs firması sahibinin; ara sıra gizli müşteri uygulaması yaptırması, örneklem usulü ile bazı müşterilerin memnuniyetini ölçümlemesi seyahat esnasında yaşanan bir çok hizmet kalitesizliğini ortaya çıkarabilecek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaktır.

Kendi işletmesine yabancılaşan, sadece uzaktan kar-zarar tablosuna bakan patronların sayısı arttıkça, kapanan işletmelerin sayısı da artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları

title