Haberler

Kişilere Dayalı Yönetim

Ömer Aydın

Ömer Aydın

Yönetim Danışmanı / Yeni Medya Elektronik Yayıncılık A.Ş.
22.11.2024 10:19

Bazı işletmelerde kararlar tek kişi tarafından alınmakta, süreçler de bu kişi ve etrafındaki bir iki kişinin kontrolünde yürütülmektedir. Tek kişi genellikle şirketi kuran ve uzun yıllar yöneten kişi ile etrafındaki bir iki kişidir.

20 yıl önce kurulan küçük bir tekstil işletmesi, günümüzde devasa bir yapıya kavuşmuş olmasına rağmen; ilk günden itibaren tüm kararlar firma sahibi tarafından alınmakta, ana süreçlerin yürütülmesinde de tek kişi aktif görev almaktadır. Kurucu ortak, işletmenin kuruluşundan itibaren; satın alma, üretim yönetimi, depolama ve sevkiyat takibi, muhasebe ve finans, disiplin uygulamalarını tek başına yürütmekte, tüm kararları istişaresiz almaktadır.

Tek kişinin uzman olduğu alanlarda bilgi birikimi ile avantaj sağlayan tek kişi yönetimi, diğer alanlarda işletmenin verimsizliğine sebep olacaktır. Tüm yetkileri elinde tutan kişinin üretim alanında yetkin olduğunu düşünelim. Bu kişi üretimde firmanın önünü açarken, yetkin olmadığı finans, arge ve tasarım, satış, pazarlama alanlarında da işletmeye kan kaybettirecektir. Bu alanlarda başarı, karlılık ve sürdürülebilirlikten bahsetmek için, kurum içi ve dışındaki yetişmiş işgücünden destek almak gerekecektir.

Bahsetmeye çalıştığım istişare ile bir şeylere karar vermek değil, tek başına şirketin tüm faaliyetlerine nokta koymaktır. Zira tek kişinin tüm işletme faaliyetlerini bilmesi, uygulayabilmesi, yönetebilmesi firmaya faydadan çok zarar verecektir.

Tek Kişi Yönetiminin Zararları

  • Karar Alma Süreçlerini Yavaşlatması: İşletmenin önemli tüm işlerini kendinde toplayan ve tüm bu alanlarda yetkin olması mümkün olmayan kişi işleri verimsizleştirmekte, her işe yetişemediği için aksatmaktadır. Gerçi; kararlar hızlı alınmış, bekleyip zaman kaybedilmemiş olacaktır. Depo Müdürünü düşünelim; ürün veri girişi, stok kontrol, aktif ERP kullanımı, raf düzeni, ürün yerleşimi, depo güvenliği, ürünlerin sigortalanması gibi ayrı bilgi ve birikim gerektiren tüm konularla ilgilendiği için işlerin bir kısmı gecikecek, kalitesi düşecek ve verimsiz sonuçlar alınma ihtimali yüksek olacaktır.
  • Her İşte Tek Kişiye Danışma: Tek kişiye danışılmadan kimse iş yapamayacak ve o kişi olmazsa sistem kilitlenecektir. İnsan aciz bir varlık olarak her şeyi bilemez. Kurumsal olmayan işletmelerde çok uzun yıllar tatil yapamayan tek adamlarla karşılaşırız. Tüm yetkileri elinde tutan firma sahiplerinin; az uyumak, tatil yapamamak, işin stresinden kaynaklı sert mizaç, ailelerine ve çevrelerine gereken zamanı ayıramamak, kazançlarını hakkıyla tüketememek gibi ortak özellikleri bulunmaktadır.
  • Kurumsal Gelişimi Zayıflatması: Ortak akla değil, bireyin tek başına verdiği kararlara dayalı yönetim kurumsallaşmayı engeller. Bu tür yapılarda uygulamaları standart hale getiren prosedür ve yazılımlara fazla yatırım yapılmaz. Böylece aynı konuda, farklı kişilerin farklı kararlar alabilmesine imkan tanınır. Kurumsallığa paralel olarak, gelişim de zayıflayacaktır. Örneğin; üretim şefi hastalanınca yürüttüğü işlerde ciddi aksamalar olabilecektir. Oysa ki, onun yürüttüğü süreçler dokümante edilir, standart hale getirilse, küçük oryantasyon ve desteklerle birçok personel bu işleri aksatmadan yürütebilecektir.
  • Gelişimi Engeller: Tek kişi kendi fikri yanlış olsa da görüşüne aşık olur ve düzeltme yoluna gitmez. Kimseyi dinlemez, kafasının dikine hareket ederek öğrenen organizasyonu kuramaz, gelişimin önünü tıkar. Diğer çalışanları da işin içine katmadığı için işletmede verimlilik azalacaktır.
  • Gelişimi Engeller: Şirketin ufku ve vizyonu tek kişinin ufku ve vizyonu kadar olacaktır. Kurucu, sahip veya etkili konumdaki tek kişi kendini geliştiremezse şirkette olduğu yerde kalır ve rekabette geri düşer. Özellikle mevcut durumu korumaya çalışan, yeniliklere açık olmayan bir kişilikse gelişim olmayacak veya gecikecektir.
  • Adaletsizlik: Tek başına işletmeyi yöneten kişinin adaleti sağlaması da zor olacak ve çalışanların işte soğuması ve hatta sirkülasyon oranının artmasına neden olacaktır. Her zaman, şeffaf ve demokratik karar alma mekanizması işletmenin geleceği açısından faydalı olacaktır.

Sonuç olarak kişilere dayalı yönetim, işletmelerin kısa vadede bazı avantajlar sağlasa da uzun vadede ciddi riskler içerir. Kurumsallaşma, yetki devri ve şeffaf yönetim anlayışı benimsenerek, işletmeler bu riskleri minimize edebilir ve sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilir. Modern iş dünyasında, kişilere değil, süreçlere ve sistemlere dayalı bir yönetim anlayışı benimsemek, işletmenin geleceğini güvence altına almanın en etkili yoludur.

Şeffaf ve birlikte karar alma, yetkileri hak eden personele devredip takip etme, iş yapış şekillerini kurumsallaştırıp standart hale getirme korkudan dolayı oluşan tek başlı yönetimleri ortadan kaldıracaktır.

title