İşletmelerde Verilen Sözlere Uyma
Ömer Aydın
İnsanoğlu bazen vefayı iş veya özel hayatında İstanbul'da bir semt olmanın dışında gerçek anlamıyla yaşamakta zorlanabiliyor. Şartların değişmesi başta olmak üzere çeşitli nedenlerle verilen sözler unutulabiliyor.
Oysa ki; işletme yönetimlerindeki en altı dolu olması gereken kavramlardan birisi ahde vefadır.
İş hayatında vefayı, çalışanların vefa borcu, işverenlerin vefa borcu olarak ayırabiliriz. İş akdi tesis edilirken hem işveren, hem de iş gören mevzuat hükümleri gereği hazırlanan sözleşme gereği belli edimleri zaten yerine getirmek durumundadır. Verilen söze veya o güne kadar sergilenen duruşa güvenen insanlara yapılan vefasızlığın bir gün mutlaka karşılığı olacaktır.
Bunun dışında da tarafların birbirine verdikleri sözler de olabilir. Bu sözler de genelde yazıya dökülmezler. Genelde resmi sözleşmenin gereği olan yasal akit şartları yerine getirilirken, tarafların şifahi verdikleri sözleri tutmada sıkıntı yaşandığına şahit olmaktayız.
Patronların vefasızlık örnekleri; başta ücret olmak üzere özlük haklarının gelişimine, işyerinin ve çalışma ortamının iyileştirilmesine imkanları nispetinde önem vermemesi, işten ayrıldıktan sonra çalışanına ilgisine karşılık vermemesi gibi konular gösterilebilir. Personelin vefasızlığına ise; iyi günde yanında olduğu işverenini kötü günde hemen terk etmesi, ekip içerisindeki uyuma önem vermeyip, işyerini kendi işi gibi korumaması örnek gösterilebilir.
Karşılıklı sözler sözleşmeye bağlansa da bazen bu sözleşmenin hükümlerine uygun hareket edilmiyor ve mutabık kalınan konularda da verilen sözlere uygun hareket edilmeyebiliyor. Vefa her durumda sözleşmeye sadık kalmayı gerektirir.
Sözünde durmak başta İslam olmak tüm dinlerde en önemli ilkelerden birisidir. İnsanlar canları pahasına da olsa sözlerinde durmaları öğütlenmiştir. Dinimizde olduğu gibi hukukumuzda da temel prensiplerden biriside "VEFA"dır.
Üç kez iflas eden ve her defasında onlarca kişiye borcunu gecikmeli de kuruşuna kadar ödeyen bir firma sahibi dostum var. Ekonomik şartlar, kötü yönetim vb. sebeplerle imkanlarını kaybetse de; durumunu düzelttikten sonra sıkıntıya uğrattığı tüm paydaşları ile helalleşti ve şu an aynı sektörde ve mağdur ettiği insanların birçoğu ile ticaretine devam ediyor. Ama etrafında onu herkes sözüne güvenilir, ahde vefa gösteren esnaf olarak tanıyor.
Özetle, verilen sözlere sadık kalmak, yakınımızdaki insanlara değer vermek, unutmamak, bağlılığı sürdürmek hepimizin üzerine bir görevdir.
Kısacası, söz düşmana verilmiş olsa bile tutulmalı, hayatın her alanında vefakar olunmalıdır. Vefa imkanla alakalı bir konu görülmemelidir. Vefayı bir semt, bir erkek ismi olarak düşünenler mutlaka bunun bir gün karşılığını göreceklerdir.