Okan Geçgel

Siyasetin Laçkalaştığı Bir Dönem

22.08.2025 12:04
Haber Detay Image

Türkiye siyasetinde öyle bir dönemden geçiyoruz ki, artık "taraf olmak" neredeyse imkânsız hale geldi. Çünkü hangi tarafı işaret etseniz, hangi görüşten yana olduğunuzu belli etseniz, ertesi gün itibarsızlaştırma kampanyalarıyla, iftiralarla, kişisel saldırılarla karşılaşıyorsunuz.

Siyasi dil öylesine kirlenmiş, üslup öylesine hoyratlaşmış durumda ki; rakipler birbirine sadece eleştiri yöneltmekle kalmıyor, adeta nefret kusuyor. Hatta öyle ki, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren bu dil, halkın siyaset kurumuna olan güvenini de yerle bir ediyor.

Dün Aklanan Bugün Karalanıyor

Bunun en somut örneğini, bugünlerde CHP'de yaşanan iç hesaplaşmalarda görüyoruz. Daha düne kadar partinin en değerli belediye başkanlarından biri olarak gösterilen, CHP Genel Merkezi'nin adeta vitrine çıkardığı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, bugün parti içinden gelen linç kampanyalarının hedefi haline getirildi.

Hatta o kadar ki, bizzat CHP Genel Başkanı tarafından Çerçioğlu'na yönelik ağza alınmayacak sözler sarf edildi. Oysa sormak gerekmez mi? Bu belediye başkanları daha düne kadar sizin çatınız altında değil miydi? Dün el üstünde tutulan, "başarılı belediye başkanlarımız" diye alkışlanan bu isimler, bugün hangi gerekçeyle karalanıyor?

Eğer dün aklanmışlarsa, bugün neden karalanıyorlar? Eğer bugün gerçekten suçlu iseler, dün neden aklanmışlardı? İşte siyasetin çelişkisi, işte Türkiye'deki siyasi aklın samimiyetsizliği tam da burada ortaya çıkıyor.

Laçkalaşmış Siyasi Zemin

Siyaset, ilkeleriyle vardır. Siyaset, tutarlılığıyla, güvenilirliğiyle, toplumun vicdanına hitap eden ahlakıyla vardır. Ancak bugün geldiğimiz noktada, siyasetin ilkesizliğe teslim olduğunu, günübirlik hesaplarla yol aldığını görüyoruz.

Artık kimsenin kimseye güveni kalmamış durumda. Aynı partinin mensupları birbirini en ağır ifadelerle hedef alıyor. Dün omuz omuza meydanlarda yürüyenler, bugün birbirinin kuyusunu kazıyor. Halk ise bu kavganın, bu kirli dilin, bu kısır çekişmenin ortasında siyasetten soğuyor.

Türkiye'de Siyaset Yapmak Artık İmkânsız

Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan tablo şudur: Türkiye'de siyaset yapmak artık imkânsız hale gelmiştir. Çünkü siyasetin özü olan fikir tartışmaları, proje yarışı, hizmet anlayışı yok olmuştur. Yerini iftiralar, yalanlar, bel altı vuruşlar, sosyal medya linçleri almıştır.

Topluma umut verecek, gençlere örnek olacak bir siyasi iklim maalesef yok edilmiştir. Siyasetin güven kaybı, aslında demokrasinin de güven kaybıdır. Çünkü demokrasi, güven ve dürüstlük üzerine inşa edilir. Bu zeminin kayması, geleceğimiz açısından en büyük tehlikedir.

Sonuç Yerine

Bugün geldiğimiz noktada siyasetçiler şunu unutmamalıdır: Halk her şeyi görüyor, hafızasına kaydediyor. Dün övdüğünü bugün yerin dibine sokan, dün beraber yürüdüğü arkadaşına bugün en ağır sözleri sarf eden siyasetçiye güven duyulmaz.

Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey; dürüstlük, samimiyet ve ilkeli siyasettir. Eğer bu yeniden inşa edilmezse, siyaset kurumu tamamen laçkalaşacak ve halkın gözünde hiçbir anlamı kalmayacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları

title