Ekrem İmamoğlu’nun Ahmet Türk’ü Ziyareti: Tehlikeli Bir Flört mü?
Okan Geçgel
Ekrem İmamoğlu'nun Ahmet Türk'ü ziyareti, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı ve çeşitli tartışmalara yol açtı. İmamoğlu'nun bu ziyareti, Cumhurbaşkanlığı hayalini gerçekleştirmek için Dem Parti ile ortaklık yapabileceği ihtimalini ortaya koyuyor. Ziyaret, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı olma hedefi doğrultusunda terör yanlısı veya başka marjinal gruplarla da masaya oturabileceğini gösteriyor. Bu durum, İmamoğlu'nun siyasi duruşunu ve hedeflerini yeniden değerlendirmeyi gerektiriyor.
Bir siyasetçinin omurgalı olması, ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruma görevini her şeyin üstünde tutması gerekir. Ancak İmamoğlu'nun Mardin'de Ahmet Türk'ü ziyaret ederek terör yanlısı bir parti ile flört ettiği izlenimini vermesi, bu sorumluluğunu ciddi şekilde sorgulatıyor. Devletin temel değerleriyle oynayan ve terörle bağlantılı gruplarla yakınlaşan bir siyasetçi, ülkenin geleceği açısından büyük bir tehlike arz eder.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı olma hayalini gerçekleştirmek uğruna, ülkenin birlik ve beraberliğini tehlikeye atabilecek adımlar atmaktan çekinmemektedir. Bu durum, onun siyasi kariyerinde ne kadar kaygan bir zeminde ilerlediğini ve her türlü etik değeri göz ardı edebileceğini göstermektedir. Türkiye'nin geleceği, siyasi liderlerin doğru ve sağlam adımlar atmasına bağlıdır. Ancak İmamoğlu'nun bu ziyareti, onun güvenilirliğini ve devlet adamlığı vasfını ciddi şekilde sorgulatmaktadır.
Ülkemizin geçmişte yaşadığı terör olayları ve bu olayların acı sonuçları hala hafızalarımızda tazeyken, bir siyasetçinin terörle ilişkilendirilen kişilerle bu denli yakın ilişkiler kurması kabul edilemez. İmamoğlu'nun Ahmet Türk ile gerçekleştirdiği bu ziyaret, terörle mücadeleye zarar vermekte ve şehitlerimizin anısına saygısızlık niteliği taşımaktadır. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, siyasi liderlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmelerine bağlıdır. Ancak İmamoğlu'nun bu ziyareti, onun bu bilince sahip olmadığını göstermektedir.
Siyasetçiler, halkın güvenini kazanmak ve ülkenin çıkarlarını korumak zorundadır. Ancak İmamoğlu'nun bu ziyareti, onun kişisel hırsları uğruna ülkenin çıkarlarını nasıl göz ardı edebileceğini ortaya koymuştur. Halkın güvenini kazanmak, terörle bağlantılı kişilerle flört etmekle değil, ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunmakla mümkündür. İmamoğlu'nun bu ziyareti, onun siyasi duruşunun ve ülkeye olan bağlılığının ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne sermiştir.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun Ahmet Türk'ü ziyareti, onun Cumhurbaşkanlığı hayali uğruna terör yanlısı gruplarla dahi iş birliği yapabileceğini göstermektedir. Bu durum, İmamoğlu'nun siyasi kariyerinde ciddi bir kara leke olarak kalacaktır. Ülkemizin geleceği için, siyasi liderlerin omurgalı ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekmektedir. Ancak İmamoğlu'nun bu ziyareti, onun bu niteliklerden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, böylesi sorumsuz adımlarla tehlikeye atılmamalıdır.
Kalın Sağlıcakla.