Okan Geçgel

CHP’de Kırılma Anı: Patlamayan Bombalar, İmamoğlu’nun Sözleri ve İç Kargaşa

15.08.2025 14:21
Haber Detay Image

Siyaset sahnesinde bazen en büyük değişimler, en sessiz köşelerde başlar. Son haftalarda CHP kulisleri tam da böyle bir türbülans yaşıyor. Parti tabanı ve seçmenler, Genel Başkan Özgür Özel'den iktidara karşı etkili, somut ve sarsıcı çıkışlar bekliyor. Özellikle son günlerde CHP'li belediyelere yönelik başlatılan operasyonlar, bu beklentiyi adeta zirveye taşıdı. Medyada ise Özel'den "bomba açıklamalar geliyor" havası estirildi.

Ancak bu "bombalar" bir türlü patlamadı. Açıklamalar, halkı tatmin edecek belge ve kanıttan yoksun; daha çok kulaktan dolma duyumlar ve söylentilerle sınırlı kaldı. Bu durum, Özgür Özel'in güvenilirliğini ciddi biçimde zedeledi. Ana muhalefet lideri olmak, yalnızca yüksek sesle konuşmak değil; kanıt ve belgeyle halkın karşısına çıkmak demektir. İşte bu eksiklik, Özel'in etkisinin sahada zayıflamasına yol açtı.

Ekrem İmamoğlu'nun Sessiz Ama Etkili Hamlesi

Tam da herkesin gözünü Özel'e diktiği bir dönemde, CHP'nin cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki en kritik figürü Ekrem İmamoğlu'ndan gelen açıklama, siyasetteki dengeleri alt üst etti. İmamoğlu artık sadece bir konuşulan isim değil; CHP tarafından resmen cumhurbaşkanı adayı ilan edildi ve Ankara'da seçim bürosu açıldı. Parti, bu adımla "Adayımız belli" mesajını net biçimde verdi.

Ancak İmamoğlu'nun şu sözleri, kulislerde adeta bir soğuk duş etkisi yarattı:

"Cumhurbaşkanı adayı olamazsam, başka adayı desteklerim."

Bu sözler, yalnızca nezaket ifadesi değil; ciddi bir gerçekliğin itirafıdır. İmamoğlu'nun devam eden davaları ve iptal edilen üniversite diploması, anayasa gereği cumhurbaşkanı adayı olabilme şartlarını etkileyen kritik unsurlar. Bu açıklama, İmamoğlu'nun mevcut risklerin farkında olduğunu ve gerçekleri gördüğünü gösteriyor.

CHP'de Kulisler Karıştı, İç Kargaşa Ayyuka Çıktı

Öte yandan CHP'de kulisler iyice karışmış durumda. Parti içi çatışmalar adeta ayyuka çıktı. Son günlerde yaşanan istifaların – özellikle Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun istifası gibi örneklerin – altında CHP içindeki "kaynayan kazan" gerçeği yatıyor. Bu durum artık gizlenemeyecek bir boyuta ulaştı.

Kulislerde konuşulan bir diğer gerçek ise Özgür Özel'in stratejisi: Parti içinde cumhurbaşkanı adaylığı için ön plana çıkmak istediği, karşısında büyük rakip olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu'nu alt etme çabasında olduğu, Mansur Yavaş'ı ise CHP tabanından gelmediği gerekçesiyle kolayca devre dışı bırakmayı ve kendi ön plana çıkacağını düşündüğü planı tıkır tıkır işliyor.

Somut Gerçekler ve Siyasi Hesaplar

CHP'de yaşanan bu tablo, artık rastgele bir krizden çok daha fazlası. Parti içinde güven kaybı, iç çekişmeler ve stratejik hesaplar, önümüzdeki seçim sürecinde çok ciddi etkiler yaratacak. Özel'in patlamayan çıkışları, İmamoğlu'nun ihtiyatlı adımları ve partideki iç kargaşa, CHP'nin kamuoyu önünde ve sahada güvenilirliğini sınırlandırıyor.

Bu noktada siyasette tek bir cümle, tek bir hamle, bir partinin kaderini değiştirebilir. CHP'de yaşanan tam olarak budur. Özel'in sessiz ama stratejik hamleleri, İmamoğlu'nun dikkatli adımları ve partideki iç kargaşa, Türkiye muhalefetinin önümüzdeki aylarını tamamen yeniden şekillendirecek.

Sonuç: CHP'de Taşlar Yerinden Oynadı

CHP'de artık taşlar yerinden oynadı. Patlamayan bombalar, adaylık belirsizlikleri ve iç çatışmalar, partiyi kritik bir döneme sürüklüyor. Önümüzdeki aylar, sadece bir seçim süreci değil; CHP'nin siyasi geleceğini ve Türkiye muhalefetinin gücünü belirleyecek kırılma anları olacak.

Her hamle, her söz ve her stratejik kararın sonucu, sadece partinin değil, tüm muhalefetin kaderini etkileyecek. CHP'deki bu kırılma anı, siyasette dengelerin artık eskisi gibi olmadığını açıkça gösteriyor. Taşlar yerinden oynadı ve bundan sonra atılacak her adım, hem parti içi dengeleri hem de Türkiye'nin siyasi haritasını yeniden çizecek.

Yazarın Tüm Yazıları

title