Haberler

Geldi İki Mememin Çiçeği Ekim Ayı

Neslihan Çınar

Neslihan Çınar

Pİ Kadın Kanserleri Derneği Proje Koordinatörü / Pembe izler Kadın Kanserleri Derneği
01.10.2023 12:25

Meme kanseri, kadınların ve nadiren de olsa erkeklerin yaşamlarını derinden etkileyen ve dünya genelinde en yaygın kanser türlerinden biri olan ciddi bir sağlık sorunudur. Her yıl binlerce kişi meme kanseri tanısı alıyor ve bu tanılar, kişinin hayatını bir anda bambaşka bir hale getiriyor. Ancak meme kanseri hakkında farkındalık yaratmak, erken tanı ve tedavi imkanlarına erişimi artırmak mümkün, hatta bunlar hayat kurtarabilir.

Meme kanserinin erken teşhis edilmesi, tedavi başarısını büyük ölçüde artıran etkenlerden biridir. Bu nedenle düzenli olarak mamografi taramaları ve klinik muayeneler yaptırmak, özellikle kendi kendimize elle muayene yaparak meme kanseri riskini azaltmak ve erken tanıya katkıda bulunmak önemlidir. Unutulmaması gereken en önemli konulardan biri, meme kanserinin her yaşta ve her cinsiyette görülebileceğidir. Erkekler de meme kanserine yakalanabilir, bu yüzden erkeklerin de düzenli sağlık kontrollerini aksatmamaları önemlidir.

Meme kanseri farkındalığı için Ekim ayı bu anlamda ciddi bir önem taşır. Tüm dünyada ve ülkemizde Ekim ayında meme kanserine karşı toplumu bilinçlendirmek amacıyla organizasyonlar düzenlenmektedir. Yani bir ay boyunca neredeyse tüm kurum ve kuruluşların meme kanseri konusunda yaptığı çalışmaları duymanız, haberlerde görmüş olmanız son derece doğaldır. Ancak doğal olmayan kısım, bu ayın sona erdikten sonra her şeyin eski düzenine dönmesidir. Belki doğduğumuz coğrafyanın genetik kodlamasından, belki sağlık sisteminin kişiyi gerçekten zorlayan ve bıktıran uzun randevu sürelerinden, belki de kendimizi önemsemeyi başka şekillerde algılamaktan kaynaklanan uzun bir liste sonucunda elimizde, her yıl artan meme kanseri vakaları kalır.

Meme kanseri, tek bir kişinin sorunu değildir. Kanserle mücadele eden bir kadın, ailesi, çevresi ve arkadaşlarıyla birlikte bu hastalığı yaşar. Yani "aman canım ben uğraşıyorum, kime ne?" demek mümkün değildir. Amacım bu satırlardan ahkam kesmek veya ukalalık yapmak değil, ancak bu konuların artık hatırlatmaya gerek kalmadan gündeme gelmesi gerektiğine inanıyorum.

Dört yıldır Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği içinde hem sosyal medya üzerinden hem de hayata geçirdiğimiz projelerle kansere karşı kadınlarda farkındalık yaratma çalışmaları yürütüyoruz. Her gün onlarca kadınla iletişim kuruyor, gerçek yaşam öykülerini dinliyoruz. Tüm bu öykülerde en sık duyduğumuz cümlelerden biri "bu benim başıma nasıl geldi?" oluyor. Kanser, seçici bir hastalık değildir. Eğitim düzeyinize, cebinizdeki paraya veya sosyo-kültürel yapınıza bakmaz. Evet, elbette hayat tarzı, spor yapma alışkanlıkları, sağlıklı beslenme gibi faktörler kanser riskini azaltabilir, ancak bazen bu bile yeterli olmayabilir. Yani kanserin doğru veya yanlışı yoktur.

Ne yapabiliriz? Artık 20'li yaşlardan itibaren kendi memelerimizi düzenli olarak kontrol etmeyi alışkanlık haline getirebiliriz. Ayda bir, elle meme muayenesini koltuk altları dahil olmak üzere yaparak, potansiyel kitleleri erken fark edebiliriz. Kulaktan dolma veya yanlış bilgilere değil, uzman görüşlerine güvenebiliriz. 30 yaşından itibaren ultrason muayenesi yaptırabilir ve uzmanınız daha erken gerekli görmüyorsa 40 yaşından itibaren mamografi ile birleştirilmiş ultrason taramalarını düşünebiliriz.

Meme kanseri, sadece bir hastalık değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluğumuzdur. Sadece kendimizi değil, çevremizi de bilinçlendirerek hep birlikte meme kanseri ile mücadelede büyük bir fark yaratabiliriz. Kendi sağlığımızı ve sevdiklerimizin sağlığını korumak için düzenli olarak taramalar yaptırmalı ve meme kanseri farkındalığını yıl boyunca sürdürmeliyiz. Erken teşhis hayat kurtarır, bu nedenle farkındalık yaratmak ve destek olmak hepimizin sorumluluğundadır. Lütfen unutmayın, kanser erken teşhisle daha kolay tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Unutmayalım, meme kanseri ile mücadelede birlikte güçlüyüz.

title