Bu Kez Geldiği Gibi Gitmesin Ekim!

Bir Ekim ayı daha geldi geçti. Aylara öyle methiyeler düzecek bir yapım yok benim ama burada yazma sebeplerimin başında gelen kadın kanserleri başlığı için özel bir aydı geçtiğimiz ay. İlla ki duydunuz, illa ki bir yerde gördünüz. Meme kanserinin ikonu pembe kurdeleler saçıldı dört bir yana. Avm'lerden kurumsal firmalara, küçüklüğü büyüklüğü fark etmeyen işletmelerden, otellere, haber bültenlerine ve hatta birçok yazarın (ben dahil)yazılarına kadar her yerde Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalığını bağırdık hep birlikte. Hakkını yemeyelim her yıl daha fazla insana ulaşan bu çabalar her ne olursa olsun muhakkak birilerine değiyor, birilerinin kulaklarına küpe, kontrollerini yaptırmasına bahane oluyor ama Ekim ayı bitti. Geldik Kasım'a okullarda ara yıl tatili var, yaklaşan bir yeni yıl telaşı olacak, sürekli dün aldığım ürünü, bugün zamlı alıyorum konuşmaları ama en çok da bunu yaşamanın ağırlığı altında eziliyoruz. Güvencesi olana sıra, güvencesi olmayana para dayatan sağlık sistemi içinde zaten sağlıklı düşünmek imkansız. Ee bu durumda nerede kaldı pembe kurdele, nerede kaldı meme kanseri farkındalığı. Ben söyleyeyim geçen ayda kaldı. Ekim bitti memeler eski konuma döndü. Tüm saydığım ve sayamadığım gerçekliklerin, zaman zaman bahanelerin, imkansızlıkların bizi sürüklediği yere gidiyoruz şimdi. Kendimizi geri plana atmaya, düşünmemeye, ihtiyacımız olan ve hep dışarıdan beklediğimiz özeni kendimize göstermemeye sürükleniyoruz yeniden. Hani böyle akan bir derede bir yaprağın kendini bırakmışlığı da değil bizimkisi, bildiğiniz çağlayana doğru bata çıka boğulmaya giden bir halimiz var sanki!

Karaya çıkarız, daha doğrusu vururuz orası kesin de ama ne gerek var bu kadar yorulmaya, çırpınmaya? Tabii demezler mi şimdi bana "şu yukarıda saydıkların bile yeterken hayat içinde çırpınıp sağlığı geri planda tutmaya, bir de hiç imkanı olmayanları düşünüp yazsana" diye. Ben olsam derim bana bunu. Neyse ki verilecek cevabım var gaza gelmeyin hemen:)

İşin özü bana göre insanın kendisine olan sevgisinde. Coğrafyamızın yanlış sevmeler üzerine güzellemeleri meşhur olunca tabii zorlanıyoruz açıkçası. Zor ama olmaz da değil. Bakın bir kendinize hiç mi sevilmeyecek insanlarsınız? Evlat olsam sevilmem diyen var mı aramızda? Bence yok o zaman hak ediyoruz biz kendimizi sevmeyi yahu. Bir insanı sevmekle başlıyorsa her şey, biz insan değil miyiz? Önce kendimizi sevmeye başlamak gerekmiyor mu? Konuyu daha uzatmıyorum yeterince yaşam koçluğu yaptığımı düşünüyorum buraya kadar. Kendimize gösterdiğimiz özen, bizi yeni çareler bulmaya, yeni yöntemler keşfetmeye, bahanelerin ve işlerin arasında zaman yaratmaya başlamamıza da sebep olacak inanın buna.

Çalıştığınız iş yerinden bir sağlık kontrolü için nasıl izin almanız gerektiğini araştıracaksınız mesela, haklarınızı öğrenerek ve bilerek hareket etmek gelecek arkasından. O akşam yenecek yemeğin telaşından önce o yemeği yapanın sağlığının daha önemli olduğunu konuşacaksınız ne yiyeceğiz diye soranlarla. Akıllı telefonlarınızdaki whatsapp gruplarına yazar gibi arama motorlarına soracaksınız, nasıl randevu alırım, ne kadar ücret öderim sorularını. Ben arttırırım örnekleri hem de sayfalarca ama bir de şu var, başkasından beklemeyeceksiniz kendiniz için yapmak istediğinizi bu örnekleri çoğaltmak gibi mesela:)

Bu yıl geldiği gibi gitmesin Ekim. Gerçekten bir şeylerin değişmeye başladığı tarih olsun 2023 Ekim ayı. Kendimize hak ettiğimiz değeri vererek hareket ettiğimiz yeni bir yola girelim hep beraber. Ertelemeyi, üşenmeyi, yorgunluğa rağmen yapabileceğimizi hissetmeye başladığımız tarih bu olsun hepimiz için. Talkım salkım da olmasın bak hep beraber diyorum:)

Sağlıklı olmanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu sürekli bana hatırlatan bir iş yapıyorum ben. Bir dernek bünyesinde kanserle mücadele eden kadınlarla konuşuyorum sürekli. Bazen inatla kendime zarar verecek noktalara gitmiyor muyum? Off hem de dört nala, travmaların tanrılarıyız biz yine belki coğrafyanın etkisi. Yine de kaybedeceklerimin çok olduğunu gösteren hem hayatımdaki insanlara, hem de işime şükrediyorum.

Ben Ekim'i ister inanın ister inanmayın kendim için bir minval yaptım. Kontrollerim için değil o konuda dikkat etmek zorunda olduğumu bilecek kadar şey yaşamış biri olarak söylüyorum ama bu yıl geldiği gibi gitmeyecek Ekim benim için de... Daha iyi yaşama bilincini almak ve hayatıma uygulamak için bir minval.

Son olarak artık bu yazıdan kim ne alırsa ama lütfen ayda en az bir kez elle meme kontrolünü aksatmamayı, yıllık sağlık kontrollerinize gitmeyi atlamayın. Bir insanı sevmekle başlıyorsa her şey, siz insan değil misiniz?

Sağlıcakla kalın