Savaş teknolojisi; Robotlar, insansız taşıtlar ve siber saldırı

İlk kardeş kavgasının ardından toprağa düşen kan damlasının oluşturduğu, zulüm ve kavgalar binlerce yıl sonra bile durmadan yeryüzüne savrulmaktadır. Bu kavgaların en masumları ise ne yazık ki geleceğimizi oluşturan çocuklarımız olmaktadır. Bugün dünya üzerinde milyonlarca çocuk, bu kan damlalarının gölgesinde yaşam mücadelesi vermektedir.

İnsanoğlunun kullandığı ilk icatlar beslenme amacıyla olsa da daha sonraları göğüs göğüsse muharebenin olduğu savaş meydanlarında kullanılmaya başlandı, barutlu silahların kullanmasıyla bu savaşlar cepheler ardında veya bazen ise karşılıklı süngü savaşlarına şahitlik etti diyebiliriz. Bu savaşlar bazen yüzyıllarca sürdüler bazen ise Dünyanın kaderini kökten değiştirmiştir.

Bilgi teknolojilerinin hızla gelişmesi ile ister istemez savaş teknolojisinin ve endüstrisinin de gelişimine katkı sağlamıştır. Bu teknolojik gelişimin odağında insanın fiziki olarak olmadığı ve uzaktan yönetilebilir savaş alanları kurulması planlanmaktadır. Bu alanlar İnsansız hava, kara ve deniz taşıtlarının olduğu ve bilim kurgu filmlerinde izlemeye alıştığımız robot askerler ve yine siber saldırı ağlarının oluşturduğu alanlar olacaktır.

Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte eğlence, film çekimi ve hatta ürün teslimatı gibi alanlarda kullanılan insansız hava araçları (İHA), askeri kullanım amacıyla silah eklenmesi halinde Silahlı İHA (SİHA) olarak adlandırılıyor. bunun yanında Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) da üretilmeye ve savaşlarda kullanılmaya başlanmıştır. 2020 yılında Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaş da aktif olarak kullanılmış yine günümüzde Ukrayna-Rusya savaşında da bu teknolojiler savaş sahasında kullanılmaktadır.

Ülkeler, savaşlarda gönüllü asker bulmakta zorlandığından ve savaş alanındaki kayıplardan dolayı siyasetçilerin halkın tepkisinden korktuğundan robot asker teknolojisine önem vermektedir. Bu teknolojik gelişimin odağında düşündüğümüzde belki 2030 yılında ülkelerin askeri envanterlerin de robot asker sayısı, normal asker sayısını geçebilecektir.

Siber saldırı ağları ile ülkelerin en gizli verilerine ulaşabilmek ve sosyal medya hesaplarını kullanarak kullanıcıların üzerinde psikolojik saldırı yapılması mümkün hale gelmiştir.

Burada esas olarak sorgulanması gereken bir konu da teknolojiyi üretebilen ve satın alan devlet arasındaki sorunlarda satın alınan teknolojik ürün kimin tarafında olacaktır? Bunun çok basit bir yanıtı var. Tabi ki üreten devletin safında olacaktır. Ülkemizde savunma teknolojilerinin hızla gelişmesi ile dışa bağımlı olmaktan yavaş yavaş çıkmaktayız. Bu hedefler doğrultusunda üretebilen ve bu ürettiğini satabilen bir ülke haline gelmemiz gelecekte söz sahibi olmamız adına önemli bir noktadır.

"Yurtta sulh, cihanda sulh" Mustafa Kemal ATATÜRK