Muhammed Furkan Güneş

Yalanda mahir ahlakta fakir

28.05.2025 11:22
Haber Detay Image

Kirli muhalefet etmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Biraz dil cambazlığı, biraz da mürekkep yalamışlık varsa yeter. Dillendirip yazacağınız her yalana inanacak hazır bir kitle var nasıl olsa.

Yeter ki söyleyip yazdıklarınız, inandığınızı tasdik etsin, nefretinizi, kininizi beslesin, namlularınızı barutla şişirsin. Parmağınız tetikte bekliyorsunuz zaten.

Dur bakalım, söylediğinin aslı astarı var mı diye sormaz kimse. Peşinden kaç kişi daha sürükler diye hesaplara bakılır, anketlerle ölçülür. Yalanmış, doğruymuş lüzumu yok oyalanmaya.

Hangi yalan işimizi ne kadar görür? Esas mesele budur gerisi lafı güzaftır.

Bütün zeka ve sermayesiyle barışı baltalamaya, boğup sonlandırmaya çalıştığımız terörü canlı tutmaya çalışan bir kalemşörden bahsediyorum.

Terör örgütünün kendini feshettiğine inanmamak için kendi gibi yandaşlar biriktirmeye çalışan birinden bahsediyorum. Yüzündeki alaycı ifade, aşağılayıcı tarzıyla, çöreklendiği köşesinden yakın zamanda "PKK Kendini Feshetti Öyle mi" başlığının altına döşediği çirkin, düşmanca yalanlarıyla; Kürt eşittir PKK demeye getiren ve PKK'nın kendini feshetmediğini kanıtlamak için, başta Avrupa'da sonra dünyada adında Kürt geçen bütün sivil oluşumları PKK örgütü gibi gören ve bunu dillendiren bir faşist kafadan bahsediyorum.

O kafa yine boş durmamış, içindeki kirli zihniyetiyle yine benzer bir yazı döşemiş köşesine. Bu sefer "Yeni Türkiye Komedisi" başlığıyla Aspendos'tan Sümela Manastırına, Knidos'tan Antiphellos'a, İshakpaşa Sarayından Myrleia, Apollon, Dandalaz, Aşkar Höyüğü, Efes antik kentine, nerede bir antik tarihi mekân ve eser varsa hepsinde yapılan çalışmaları aşağılayıp bunu da yapanların, zevksizlik, görgüsüzlük ve sakiliklerine bağlayan bir kirli muhalefetten bahsediyorum.

Gazetecilik artık ne kadar yalansa o kadar tutuyor. Belli ki bunu çözmüş ve yıllardır sırtını dayayıp nemalandıklarını tekrar iktidara çıkarmak ve yeniden palazlanmak için bütün sermayesi, yani yalanda mahir zekâsıyla çabalıyor.

Hangi birimiz tutup da o yalanların altını deşecek; doğru mu değil mi diye bakacak ki zaten. Hiç birimiz. Herkes inandığını onaylar, destekler iddialar peşinde zaten. Kimse hakikatin ve doğrunun derdinde değil.

Yalanınız ne kadar büyükse inananınız o kadar çok olur demişti biri. Hadi, yeni yalanlara, yeni dolaplara düzenbazlıklara o zaman.

Yazarın Tüm Yazıları

title