“Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluyuz”
Muhammed Furkan Güneş
Nefes, Peri, Aslan, Masal, Bulut...
İzmir'in Selçuk ilçesinde 27 yaşında genç bir anne, Melisa Akcan. 1 ile 5 yaş arası beş çocuğunu, evde yalnız bırakıp, topladığı üş beş plastik hurdasını satıp parasını almaya çıkıyor. Evden çıkarken, çocuklar çıkmasın diye kapıyı kilitliyor.
Komşular, "Kapı, pimapen kapı, kilidi bile yok, kapıyı açamasınlar da çıkmasınlar diye kilit niyetine kapının kolunu çıkarıp götürüyor." Diyorlar.
Çocuklar, ısınsınlar, üşümesinler diye annelerinin açtığı elektrikli sobayı devirince, yangın çıkıyor ve beş masum çocuk o yangında can veriyor.
Aras Bulut, Masal Işık, Aslan Miraç, Funda Peri, Fadime Nefes Akcan, beş masum, beş savunmasız, beş günahsız, yangının ortasında, üstlerine kilitlenmiş bir kapının ardında aileden, devletten, milletten habersiz belki aç, kimsesiz can veriyor.
Baba cezaevinde, iddiaya göre hırsızlık suçuyla tutuklu.
Aile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alıyormuş öyle diyorlar, komşular biz yardım ediyorduk demişler. Annenin amcası yardım ediyorduk demiş. Dede torunlarını yanına almak istemiş, anne ben bakacağım deyip vermemiş. Öyle diyorlar.
Sosyal Yardımlaşma, çocukları alıp yurda yerleştirmek istemiş ama anne çocuklarını vermemiş. Öyle diyorlar.
2002 yılından beri iktidar olan partinin grup başkanvekili ne demiş? 27 yıllık ömrünün 22 yılında sadece bu partinin iktidarını görmüş ve bu partinin iktidarında; okumuş mu okumamış mı bilmiyorum, büyümüş, evlenip çocuk sahibi olmuş, eşi cezaevinde, çöp ayıklayıp toplayarak yalnız başına çocuklarını büyütmeye çalışan anneyi anlamaktan uzak Grup Başkanvekili Zengin, ne demiş:
"Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz. Bütün bu problemlerin olmasının sebebi, parasal sebepler mi! Değil, bunun altında başka sebepler var. Konuşalım, size izah edeyim. Ailenin içerisinde olan başka problemler de var. Bu kadar acılı bir günde dönüp dolaşıp sadece paraya bağlamanızı anlamakta zorlanıyorum."
Geçim sıkıntısı ve parasal sebeplerle baba hırsızlık yapmamıştır tabi. Anne parasal sebeplerle evde beş masumunu yalnız bırakmamış, çöp toplamamış topladıklarını satmaya çalışmamıştır.
Üç çocuk annesi bir politikacının, geçim sıkıntısıyla evde çocuklarını yalnız bırakmak pahasına, çöp toplayıp satmak zorunda kalan ve o masumlarını kaybeden annenin acısına karşılık, empati duygusu ancak bu kadar gelişebilmiş.
En azından Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel gibi çıkıp "Hiç kimseyi ayırt etmeksizin, öncelikle tüm kurum ve temsilcilerini sonra da tüm yurttaşları içine katarak ifade etmek istiyoruz ki, böyle bir felaketi önleyemediğimiz için öfkeliyiz. Öfkeliyiz ve sorumluluk hissediyoruz." Diyebilirsiniz.
Ama demiyorsunuz. "Şu an Türkiye'de kurumlarda kalan çocukların yüzde doksanın anne ve babası var" diyorsunuz ve bundan ötürü de sorumlu hissetmiyorsunuz.
En azından bir anne olarak, yüzde doksan dediğiniz o çocukların, anne ve babalarının nasıl bir yokluk, yoksulluk ve çaresizlikle çocuklarından uzak yaşamak zorunda kaldığını anlayabilirdiniz.
Üzgünüz ve sorumluyuz diyebilirdiniz..