Sisi’yi Rabia ile uğurlamak
Muhammed Furkan Güneş
Kimi aklımızla oynuyorlar diyor, kimi de giderken nanik gibi olmuş diye yazıyor. Demirel'in o meşhur sözüne atıfta bulunup, dün dündür bugün bugündür, diyen var, herkes rolünü güzel oynuyor, diyen de.
Mısır'da halk desteği ve seçimle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Abdulfettah el Sisi'nin askeri darbesi sonucu devrilip tutuklanmasının ardından yargılandığı sırada hakkın rahmetine kavuşmuş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle şehit olmuştu.
Devirdiği Cumhurbaşkanı Mursi gibi İhvan hareketinin içinde yer alan Sisi, her ne kadar Mursi tarafından Genelkurmay Başkanlığına getirilmişse de 2013 yılında halkın kışkırtılmasıyla başlayan ayaklanma sonucu Temmuz 2013'te Sisi, kendisini göreve getiren Mursi ve hükümetine ültimatom vermiş, sinsice bir politik manevrayla Mursi'nin istifasını istemek yerine, Mursi'ye 2 gün mühlet vererek halkın bütün taleplerini karşılamasını istemişti.
Mursi bu talepleri karşılamayacağını ve istifa etmeyeceğini açıklayınca, kendisinin ordunun başına atadığı Sisi tarafından görevden alınmış, tutuklanıp cezaevine konmuştu.
Olayların başlamasının bir ay ardından Ağustos 2013'te Mısır ordusu ve polisi Rabiatul Adeviyye Meydanında Mursi destekçilerine doğrudan ateş ederek yüzlerce insanın canına kıymıştı.
Sisi, Mursi'yi devirmiş tutuklayıp cezaevine atmış, onun serbest bırakılması için Rabia meydanında eylem yapan yüzlerce insanı katletmiş, içinden geldiği İhvan Hareketini terör örgütü ilan etmiş ve 2014 yılında katılımı düşük bir seçimde yüzde 97 oy alarak başa geçmişti.Sembolik olarak karşısına rakip olarak çıkarılan aday ise sadece yüzde 3 oy almıştı.
Mursi ve destekçileri içerde, Sisi ise oluşturduğu otokratik rejiminin en tepesinde Amerika, İsrail ve bölgedeki Arap uşaklarının desteğiyle en tepede diktatörlüğünün keyfini sürüyordu.
O yıllarda bizde ne oluyordu derseniz?
Meydanlar, hükümetin de desteğiyle Mursi yanlısı eylemlerle doluyordu.
Sisi 2018 yılında girdiği seçimlerden ikincisinde kendisine rakip çıkan adayı tutuklayacak ve yarattığı korku iklimiyle yine oyların yüzde 97'sini alacak ya da almış sayacaktı kendisini.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sisi'yi Rabia işaretiyle uğurlamasına, kiminin aklımızla oynuyorlar, kiminin de nanik işareti gibi olmuş demesi de aslında haksız değil.
Çünkü o dönem Sisi'ye karşı Mursi ve yanlısı Mısır halkını destekleyen Ak Parti hükümeti neredeyse çıktığı her meydanda bu işareti kullanmış ve halkın bu konuda teveccühünü kazanmıştı.
Rabia işareti Ak Partinin her zaman her yerde kullandığı sembolü olmuştu, Sisi ve destekçilerinin V sembolüne karşı kullanıldı ve dönüp dolaşıp politika değişiklikleri ve MHP ortaklığıyla elimizde "Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet" anlamına evirildi.
Çok değil 5 yıl evveline gidip 2019 yılında zikredilen "Kendimi inkar ederim; asla kabul etmem; şaka yapıyorsun herhalde…" o sözleri hatırlayanların "aklımızla oynuyorlar" demesi ve bu mealde düşünmesini garipsememek lazım.
Ama ne demişti büyük düşünür:
Dün dündür, bugün bugündür.