Esprili ve mütevazi ve koca yürekli duruşuyla siyaset üstü bir adam deyince eminim ki hepinizin aklına ilk gelen isimdir Sırrı Süreyya Önder.
Ne bugünün, ne dünün ne de yarının adamı o senarist desen senarist, siyasetçi desen siyasetçi nüktedan desen nüktedan, aktivist desen aktivist, bedel ödeyen, ödediği bedelin ne kinine ne de
Yaşadıkları, kaçtıkları ve kovaladıklarıyla hayatı en güzelinden sırlamayı bilmiş. Bütün kimlikleri bütün aidiyetleri bir bir kendinde sıralamayı başarmış. Onun gibi düşünsün ya da düşünmesin, onun gibi inansın ya da inanmasın, durduğu yerde dursun ya da durmayıp karşısına dikilsin herkesin yüzünde bir tebessüme dönüşen ve siyasetin güler yüzü Sırrı siyasetin onsuz ne kadar somurtkan ve çekilmez olacağını söylememe lüzum yok sanırım.
Şimdi hastanede, yoğun bakımda yatıyor. Sağından soluna, Kürt'ünden Türk'üne, Arap'ına, tarikatçısından devrimcisine, milliyetçisinden Kemalist'ine, İslamcısından sekülerine, zengininden yoksuluna, avamından sosyetesine herkesi öyle kuşatmış ki onu duasına iliştirmeyen kalmadı sanırım.
Kalmışsa, sadece katıksız ideolojik kalpsizlikle, hasta yatağında yatmasını fırsat bilen, solcu bozması yüreksiz ezberin köleleri kalmıştır.
TİP'li bir baba, Nurcu bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, doğduğu coğrafyada Kürt ile hemhal olup Aleviyle dertlenmiş, kamyon şoförlüğünden Meclis Başkanvekilliğine kadar hayatın her hücresine girip çıkmış, dünyanın tekerine çomak sokmuş biri.
Ses tonu, ağzı ve şivesiyle bir insanın en sempatik haline bürünüp her zulme uğrayanın hakkını, kimliğine ve nerde durduğuna bakmaksızın, zalime karşı savunmuş ve zalimi bile, gülerken kıvrılan pala bıyıklarına esir almış bir yürekli adam.
Zorbalığına uğramadığı kimse kalmadı ki yeri geldi "Helallik ne ki ya benden yana kimin bana kimin hakkı geçmişse helal olsun."
Helalliğimizi verip gitmeyecek umarım. En son sırtına aldığı o ağır yükü, ondan başka kim o kadar güzel sırtlanabilir ki 50 yıldır süren ve barışa susamış bir savaşı tam da bitirmeye yaklaşmışken, barışı yarı yolda beceriksiz ellere bırakmayacak umarım.
Daha çok yürüyeceğimiz, daha çok güleceğimiz ve dinleyeceğimiz şarkılarımız var. Hepisiyle seni bekliyoruz.
