Muhammed Furkan Güneş

Şiddet değil terör

17.07.2025 23:46
Haber Detay Image

Terör ya da terörizm dediğimiz şeyi, elli yıldır ödediğimiz bedeli esas alınca, çok dar bir tanım içerisinde, kuru cehaletimizle, iğdiş edilmiş zihniyetimizle doğru tanımlayamayız.

Sokaktan on kişi çevirin ve terör nedir diye sorun. Sekizi bu soruya PKK diye cevap verir. Ama sadece o mudur? Değil elbette o sadece bir örneğidir ki 50 yıldır ağır bedeller ödedik ve hiç ummadığımız bir yerden atılan ilk adımla o beladan kurtulduk ya da kurtulmak üzereyiz.

Duymaya, anlamaya ve anlaşmaya hep beraber bir güzel gelecek inşa etmeye çalışırken, bir daha anlaşıldı ki kafalarımızın içerisinde, köhnemiş o kirli ezberin bağımlıları, yeniden kirlenmeye ve kirletmeye çalışıyor terörsüz bir gelecek umudumuzu.

Bir haber, bir acı örnek bize kaygılandırmaya yetti. 50 yılın kirli ezberini, öyle kolay değiştiremeyeceğimizi, yasayı, yasanın anasını da babasını da değiştirsek bile, o kafalarımızı, içindeki kutsanmış o kirli ezberlerden arındırıp dezenfekte etmedikçe, kan davasına dönmüş o milliyetçilikle, daha çok yol almamız, barışı çok yaşlandırıp, sığınacak deneyimlere dönüştürmemiz gerektiğini gösterdi.

İddialar çok vahim. Çoluk çocuk toplanmış pikniğe gitmişsiniz, piknikten dönerken yolda Kürtçe müzik dinliyorsunuz. Bundan ötürü çoluk çocuk, kadın erkek, darp ediliyor, gözaltına alınıyor ve aranızdan hamile bir kadın uğradığı şiddet sonucu, bebeğini erken doğum sezeryanla aldırmak zorunda kalıyor ve maalesef anneyle bebeğin, hayati tehlikesi sürüyor ve hayata tutunmaya çalışıyorlar.

Neyse ki ailenin, polislerce gözaltına alındığı o şiddet görüntüleri sosyal medyada viral olunca gözaltına alınan yedi kişi adli kontrol şartıyla bırakılıyor.

İstanbul Valiliği, sosyal medyada yayılan iddiaların gerçeği yansıtmadığına dair bir açıklama yaptı. Peki ya o görüntüler? Açıklamada "yüksek sesle müzik" dinlendiği için ekiplerce uyarıldı, onlar sesi daha da yükseltti deniyor. Araçtakiler, iki polise önce hakaret etmiş sonra fiziksel saldırıda bulundu deniyor. Ardından bölgeye destek ekibi sevk edilmiş ve araçtakiler sorgu için emniyete götürüldü deniyor.

Deniyor da deniyor ama..

İnsan düşünmeden ve sormadan edemiyor anne ve çocuğu o hale sokan kimdi ya da neydi?

Kürtçe müzik dinlemek sizi terörist yapar mı? Yapmaz yapmamalı ki çok değil yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yurdun birçok yerinde Kürtçe şarkılarla karşılandı. Hala da karşılanıyor.

Aslında temel mesele şu ki hala savaşı sürdürmeye çalışan bir güruh var ülkede. O savaşa kurban vermemişlerin, o acıyı hissetmemiş olanların, evladını beklerken kapısında bayrak alanları anlamaktan uzak, başkalarının canı üstünden bir savaşı sürdürmeye çalışan bir güruh var.

Ve barışa karşı hazımsızlıkları ki sosyal ağlara bakın her gün geçmişi ve acılarını hatırlatıp kindarlıkla kan davasını sürdürmek isteyenler, ama kendi kanı üstünden değil başkasının kanı üstünden sürdürmek istedikleri bir kan davası.

İşte o güruhun içinde bazen polisi de olur, doktoru da olur, öğretmeni de ve o hazımsızlıkları zihinlerinden terör olarak neşet eder.

Keşke etmeseydi ama edecek. Yasayı değiştirmek mecliste bir oturumla halledilir ama kafaları değiştirmek yasayı değiştirmek kadar kolay değil.

Fakat bu ve benzer olayları samimiyetle sorgulamaz bağlamından koparıp sadece şiddet olarak tanımlarsak ve hafif bir kınamayla geçiştirirsek, Terörsüz Türkiye umudunu baltalamış oluruz ki..

Etmeyin, bu millete de ülkeye de ihanet etmeyin…

Yazarın Tüm Yazıları

title