Muhammed Furkan Güneş

Özgürlük değil arpalık derdi

06.05.2025 23:30
Haber Detay Image

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1993 yılında 3 Mayıs'ın Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmasına karar verdi ama bir şeyi unutmuştu. Basın hiçbir zaman hiçbir yerde özgürlüğüne kavuşamadı.

İnsan hakları sözleşmelerinde afilli laflarla zikredilse de birçok ülkenin anayasasına iliştirilse de maalesef basın arzulandığı gibi özgürleştirilemedi.

Kısa adı CPJ olan New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesinin 2024 yılı verilerine göre dünyada 361 tutuklu gazeteci olduğunu biliyor musunuz?

Sınır Tanımayan Gazeteciler de (RSF) 2024 yılı raporunda diyor ki; 2024 yılı içerisinde dünyada 54 gazeteci öldürüldü ve tutuklu gazeteci sayısı da 550'ye çıktı.

Öldürülen gazetecilerden üçte birini terörist İsrail ordusunun öldürdüğünü bilmek, benim gibi sizi de şaşırtmaz sanırım.

Şimdi, bu koşullar ve bilgiler ışığında gelin de 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlük Gününü kutlayalım. Basın hiçbir zaman hiçbir yerde özgür olmadı. Bundan sonra da olabileceğini sanmıyorum.

Basın özgürlüğünün önündeki en büyük engel, sadece devlet baskısı falan değil, bundan fazlası var. Bakın güncel bir örnek vereyim.

Dört ilde kurulu TÜPRAŞ'ın petrol rafinelerinde, binlerce işçi günlerdir eylem yapıyor. Peki, neden bu eylemleri ulusal basın görmezden geliyor dersiniz?

Özgür basın, beş ay geçmesine rağmen hala sözleşmeleri yenilenmeyen ve vadesi dolmuş sözleşmeyle, 2024 rakamlarıyla maaşları ödenmeye devam eden, onca emekçinin bas bas bağırıp hakkını istemesini neden duymazdan geliyor.

Yerel basının kendi çapınca duyurmaya çalıştığı eylemler ve işçinin feryadı, ulusal basında neden yer almıyor dersiniz?

Bilmem kimin rüzgârda açılan eteği, bilmem hangi magazin maymununun yatak odası fantezileri ya da bir tiktok fenomeninin saçma salak esprisi kadar bile, kayda değer bulunmuyor da işlenmiyor.

Alın size 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde vicdan ve cüzdanı arasında sıkışıp kalmış, sağır dilsiz basınımızın özgürlüğü.

Kocaeli'nden basına seslenen Tüpraş işçisi ne diyor? "Arpa kesilecek diye korkmasınlar. Buraya gelsinler"

Bilmem kaçıncı oturumda da haklı talepleri kabul edilmeyen işçileri temsilen Petrol-İş sendikası maalesef süreci güçlü ve dik bir şekilde yürütemiyor gibi görünüyor.

İşçiler, sürecin hakem heyetinin masasında, haklarının daha da eksiltilmesi ve bir nevi cezalandırılmakla sonuçlanmasından endişe ediyorlar. Olmaz demeyin. 2019 yılında olmadı mı? 2 yıllık sözleşme hakkı 3 yıla çıkarılmadı mı?

Bir daha neden olmasın? Kör, sağır ve dilsiz bir basınla, özgürlük değil arpalık derdinde bir basınla her şey mümkün.

Yazarın Tüm Yazıları

title