Mizahın İzahına çalışmak ve korku
Muhammed Furkan Güneş
Çok bildik güzel bir söz vardır: İzahı olmayan şeyin mizahı olur. Aziz Nesin'e ait olduğu iddia edilen söz, aslında ülkede yaşadığımız absürdlüklerin mottosu olabilecek bir söz.
Geçtiğimiz hafta, sosyal ağlarda viral olan, ardından haberlere konu olan bir video, ülke gündemine oturdu.
Güneşlenme vergisi geliyor başlığıyla yayınlanan videoda Mehmet Şimşek, TRT Haber'e verdiği özel röportajda "Fethiye'den güneşlenme vergisi almamız lazım" diye açıklamada bulunuyor ve bunu gerekçelendirerek o ciddi duruşuyla denize girmeyi de vergiye bağlıyordu.
Fethiye Geyik hesabı tarafından, yapay zeka marifetiyle hazırlanan video, öyle çok gündeme geldi ki Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklama yapmak zorunda kaldı.
Bakanlıkça yapılan açıklamada "Sayın Bakanımızın konuk olduğu bir yayına yapay zeka ile seslendirme eklendiği ve vergi konulu gerçek olmayan içeriklerin sosyal medyada paylaşıldığı görülmüştür. Yapay zeka ile oluşturulmuş, gerçek dışı bu tarz içeriklere itibar edilmemesi önemle rica olunur."
Akabinde yaptığı, işin bu denli ses getirip gündeme oturmasını beklemeyen Fethiye Geyik hesabı, videodan doğacak hukuki sorumluluktan endişe etmiş olacak ki mizahının izahını yapmaya kalktı. Bu da absürtlüğü birkaç level üste çıkarmış oldu.
Aslında vaziyetin absürtlüğünün birkaç level üste çıkması, ülkede yaşanan korku ikliminin bir sonucudur.
Fethiye Geyik hesabı youtube kanalında "Özür Dileriz" başlığıyla yaptığı açıklamada mizahı izah etmeye çalışıp son paragrafında da "Amacımız yalnızca mizah yapmaktı. Bu videonun bu şekilde algılanmasından dolayı başta Sayın Mehmet Şimşek olmak üzere tüm Bakanlık çalışanlarından özür dileriz. Mizah yapmaya devam edeceğiz, ancak toplumun nasıl algılayacağını daha dikkatli değerlendireceğiz."
Şu kilit ifade "toplumun nasıl algılayacağını daha dikkatli değerlendireceğiz." ne acıdır ki yaşanan korkunun ne denli büyük olduğunu gösterir.
Demek ki neymiş? Mizah yaparken ayağımızı denk alacağız, hangi şakayı yapacağımızı iyi düşünüp tartacağız, kimin gülüp kimin köpüreceğini hesaba katacağız.
Ama muktedirlerin şaka gibi icraatlarını da vergi taleplerini de şaka sanmak gafletine düşmeyeceğiz. Mesela yurtdışından size hediye gelmiş bir telefonu kullanabilmeniz için telefon bedelinden yüksek bir harç, 31 bin 692 lira ödemeye itiraz etmeyeceksiniz.
Ya da yurt dışına çıkmak isterseniz paşa paşa 150 lira harcınızı ödeyecek ve hatta 1500 liraya belki de 3 bin liraya yükseltilmesine itiraz etmeyi aklınızdan bile geçirmeyeceksiniz.
Enerji tüketiminde, tesisatın ya da ekipmanın bakımsızlığından kayıp bedelini, hırsızın denetimsizliğinden de kaçak bedelini, her ay faturanızda görmezden geleceksiniz.
İzleyin ya da izlemeyin her faturanızda TRT'nin payını da unutmayacaksınız.
Madem izah edilemeyenin mizahını yapmaya korkar olduk o zaman mizahımızın izahını yapmak zorundayız.