Suriye, Afganistan, Ukrayna, şimdi de İran. Bölgede yükselen savaş gerilimi Türkiye'yi nasıl etkiler? Türkiye, bu savaşta net bir tavırla taraf olur mu, yoksa iki güç dengesi arasında arabulucu rolünü üstlenir mi?
Net bir tavırla taraf olacağına pek ihtimal vermesem de İran ve İsrail arasında arabulucu rolü de alabileceği ihtimali çok zayıf kalıyor.
İktidar, muhalefet tarafından sıklıkla dillendirilen iddialara göre, her ne kadar İsrail karşıtı bir söylemle meydanlarda, milletin arzuladığınca tepki gösteriyor, boykot vs. eylemlerini sürdürüyorsa da perde arkasında uluslararası ticaretine de devam ediyor.
Şu durumda, gittikçe daha da yükselen savaş gerilimiyle, iktidar yanlısı seçmen, tabii olarak İsrail karşıtı net bir tavır ve İran yanlısı bir tutum beklentisi içerisinde olacaktır.
İktidar, tarafını açıkça İsrail'den yana gösteren, Almanya, ABD ve Fransa ve hatta Rusya'ya rağmen İran yanlısı bir söylem ve tutum sergiler mi? Bu ona ne kazandırır ne kaybettirir?
Gerilimin bir tarafı İran İslam Cumhuriyeti olunca, sağ muhafazakâr ve hatta İslamcı bir iktidarın, İsrail'in yanında yer alması ya da gittikçe genişlettiği terör çemberini görmezden gelip sessizliğe çekilmesi mümkün değil.
Evet uluslararası ilişkiler daha çok pragmatist bir mantık üzerinden yürütülür. Duygusal çıkışlarla meydanlarda diklenseniz dahi, milli olarak kar zarar hesabına bakılır ve perde ardında diklendiğinizin tam aksine bir konum alabilirsiniz.
Diğer taraftan adı her ne kadar İslam Cumhuriyeti dahi olsa daha önceki deneyimlerden, İran devletinin Müslüman olmaktan önce Şii olduğunu söylersek yeridir ki Suriye'de, onca zulmüne rağmen Esad yönetimine destek vermiş bir devletten bahsediyoruz.
Hal böyle olunca, olasıdır ki tabanı iktidardan, İran yanlısı bir tutum geliştirmesini beklese bile, İran'ın mezhepçi kimliği öne çıkarılarak bu beklenti boşa çıkarılabilir.
Bununla beraber İsrail karşıtı söylemin, meydanlarda ve sahnede dozu arttırılacak ama İsrail karşıtı somut bir politika ortaya çıkarmayacaktır.
Olası savaş, daha ciddi boyutlara çıkmasıyla, yeni bir göçmen dalgası doğuracak ki bu yeni yeni toparlanma emareleri gösteren ekonomiye ağır bir yük daha ekleyecektir.
Umuyorum ki bur gerilim ve saldırılar birçok ülkeyi kapsayan yeni bir dünya savaşına dönmez. Ki dönerse her savaşın olduğu gibi bu savaşın da kazananı olmayacak, tarafların hepsi ağır bedellerle kaybedenler listesinde yer alacaktır.
Ve kimin lehine ya da aleyhine olduğunu az buçuk kestirebileceğimiz, yeni haritalar ortaya çıkacaktır.
Onun için dünyanın el birliği ve BM desteğiyle bu savaşa dur demesi geciktirilmemeli, bir an evvel harekete geçilmelidir.
